Koronavirüs ile birlikte eğitimde birçok ezber bozuldu. Çocukları ekran başından kaldırmak evlerde en büyük problem iken şimdi eğitim almaları için o ekranların başına oturmak için uğraşılıyor... Bu süreçte anne-babalara büyük iş düşüyor. Daha önce defalarca "Çağın belası ekran bağımlılığı" diye uzman uyarısı dinleyen aileler son günlerde farklı bir manzara ile karşı karşıya... Bu değişimi Uzman Psikolog Selin Karabulut ile konuştuk. Karabulut şöyle açıklıyor: Şartlar değiştiğinde ihtiyaçlar da değişiyor ve bizim buna uyum sağlamamız gerekiyor. Eskiden çocukları ekran başından uzak tutmak gerekiyordu ama bize artık 'Okul ekran başında olacak' dendi. Dolayısıyla çocukları ekran başına oturtmak, okula göndermek ya da 'Haydi oğlum/kızım, ders çalış' demekle eş değer hale geldi. Yine de ekran başında olmanın fiziksel sağlık ve psikolojik sağlık açısından zararlarını gözeterek çocukları ekran başına oturtmak durumunda kalıyoruz. Değişen şartlara uyum sağlamanın avantaj ve dezavantajları olabiliyor. Online eğitim için ebeveynlere tavsiyelerini sıralayan Psikolog Selin Karabulut uyardı: - Çocuğunuzun ekran başındaki performansının nasıl olduğuna dikkat edin. Bu takip çocuğu rahatsız etmeden, uzaktan yapılmalı. Çocuğa geri bildirimler sorulup öğretmenden bilgi alınmalı. -Uzaktan eğitim için evde çocuğunuzun sessiz, hareketten uzak, tek başına kalabileceği, mümkünse kulaklık kullanabileceği bir ortam oluşmasına özen gösterilmeli. -"Hadi, sen de parmak kaldır" gibi müdahalelerde bulunmayın. Mümkünse o esnada kendi işlerinizle ilgilenin veya ortamda bulunmayın. -Unutmayın sizler ebeveynsiniz, öğretmen değil. Elinizden gelenin fazlasını yapamazsınız. MEB'DEN SINIRLAMA GELDİ MEB, canlı derslere sınırlama getirdi. Buna göre canlı dersler ilkokullarda günlük toplam 4 saat, ortaokullarda ise günlük 6 ders saati aşamayacak.