Eğitim ve yönetim alanında yapılan çalışmalarda, inovasyon kavramı keşif yapmak, yaratıcılık, icat ve ARGE faaliyetleri ile ifade edilmektedir. Bu yakıştırmaların çoğu hatalı olduğu gibi, inovasyonun doğasının, felsefesinin ve ilkelerinin doğru anlaşılmasını ve yaygınlaştırılmasını hatta uygulanmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Literatürdeki diğer sorun ise, inovasyonun sözcük anlamının doğru anlaşılıp içinin doldurulamamasıdır.

İnovasyon; yaratıcılık, icat ve ARGE süreçlerini kapsamakla birlikte hepsinden daha fazlasıdır. İnovasyon; yeni icat ya da fikirlerin ürün ya da hizmetlere dönüştürülmesidir. Eğer müşterilere sunulan ve karşılığında gelir elde edilen bir ürün yoksa inovasyon da yok demektir (Demir, 2020, s. 2). Başka bir anlatımla, yapılan bir icadın mamul madde haline dönüşmesi, pazara çıkması ve pazarda hedef kitleye satılması gerekir.

İnovasyon kavramı genellikle sanayi ürünleri, makine ya da teçhizat olarak algılanır. Oysa bir okulun eğitim modelinde değişikliğe gitmesi, okul yönetiminin paradigma değişikliği yapması, yeni yönetsel süreçleri uygulayıp hayata geçirmesi de inovasyondur. Covit-19 salgın sürecinde üretilen bazı fikirler, hayata geçirilmiş ve pek çok sorunun çözülmesinde işe koşulmuştur. Bu fikirlerin bir kısmı ARGE’ye dayalı iken bir kısmı ARGE’den uzak tamamen beyin fırtınası ile oluşturulmuştur. Bu bağlamda inovasyonun hedef kitleye farklı bir değer sunması ve yeni kullanma biçimleri yaratması gerekir.

Klasik taksi işletmeciliğine alternatif olarak ortaya çıkan UBER, Türk Hava Yollarının lüks yolculuk uygulamasına karşın Pegasus’un gayet cimri ve ucuz uçuş fırsatları, ayrıca koltukları satması, internet bankacılığı, bazı firmaların hiç personeli olmamasına karşın satıştan pay alan bir satış ekibi oluşturması, BİM, A101 ve ŞOK marketlerinin daha ucuz ve sade pazarlama stratejileri, inovasyon olarak ifade edilebilir.

Demir (2020, ss. 8-9) inovasyonu değişik başlıklar altında ele almaktadır. Bu başlıklar:

Ürün inovasyonu

İş modeli inovasyonu

Süreç inovasyonu

Yönetim inovasyonu

Pazarlama inovasyonu

Ürün inovasyonu: Bu inovasyon yaklaşımında yeni bir ürün ya da hizmet üreterek sektöre girmek gerekir. Apple firması, MAC adında bilgisayar üretirken, IPhone adı ile akıllı cep telefonu piyasasına girmesi, süreci fark eden Samsung’un manuel telefonlardan akıllı cep telefonu sektörüne yönelmesi, film şeridi üreten Fuji ve Kodak gibi firmaların dijital fotoğraf makinalarını üretip piyasaya sunması birer inovasyondur. Eğitim kurumlarında herkesin başkasının yaptığını yapması, emtialaşmaktır. Emtialaşmak, benzeşmek anlamına gelir. Oysa Montessori okulu ya da duvarsız okul projesini hayata geçirmek, doğa okullarını açmak bir inovasyondur. Eğitim alanında genellikle benzeşen okul modelleri vardır. Bu yüzden eğitim sektöründe pazar payı okullar arasında ya birbirine yaklaşık dağılmakta ya da sermayesi güçlü olanın pazarda daha fazla yaygınlaşması ile sonuçlanmaktadır. Lisansta öğrencim olan bir arkadaşımız salgın döneminde çevrim içi anaokulu açmış ve oldukça da başarılı olmuştu. Avrupa’nın birçok ülkesinden öğrenci bulduğunu, dersleri Zoom üzerinden yaptığını, Zoom’a ücret ödemediğini, 40 dakikanın altında ders yaptıkları için maliyeti düşürdüğünü belirtmişti. Veli profili eğitim düzeyi düşük ve çalışmayan annelerden oluşmaktadır. Ailelerin salgın sebebiyle okul öncesi eğitim kurumlarına gönderemedikleri çocuklarının eğitimi için bu çevrim içi eğitim uygulamasından yararlanmaları, oldukça inovasyon içermektedir. Özellikle Avrupa’da yaşayan ve çocuklarının Türkçe öğrenmesini isteyen aileler için de bulunmaz bir fırsattır. Eğer okul olarak ürün inovasyonu yapamıyorsanız, muhtemelen malumun tekrarını yapıyorsunuz demektir.

İş modeli inovasyonu: Bu inovasyon türünde yeni bir ürün olmamasına rağmen, mevcut ürün ya da hizmetleri hedef kitleye ulaştırma, değer üretme ve gelir elde etme şeklinde ortaya çıkması gerekir. HILTI firması, delici makinaları satmada sorun yaşadığında, kiralama yoluna gitmişti. Salgın döneminde online alışveriş yapma uygulamalarının revaçta olması, kapıya kadar gelen satış hizmetleri, iş modeli inovasyonu olarak ele alınabilir. Salgın döneminde okulların yüz yüze eğitimden uzak kalması, çevrim içi eğitim uygulamalarına yönelmesi, internet ağının olmadığı bölgelere mobil araçların gönderilmesi, EBA’nın etkili olarak dönüşüme yönelmesi, televizyon ve internetten mahrum olan öğrenciler için ders çıktılarının alınıp öğrencilere postalanması ya da “Askıda Ders Notu” uygulaması iş modeli uygulaması olarak ifade edilebilir. Salgın döneminde hangi okul yeni bir iş modeli inovasyonu yapabildi? Bu dönemi etkili yönetenler büyürken, yönetemeyenler, sektörel kayıplara uğradılar.

Süreç inovasyonu: Bu inovasyon türü, mevcut durumun maliyetini düşürmek, iyileştirme uygulamalarına yönelmektir. Uçak biletlerinin online alınması halinde ucuz olması, online bilet alıp checkin yapanların sıra beklemeden biniş peronlarına geçebilmesi, VIP uygulamaları, süreç inovasyonu ile ilgilidir. Salgın döneminde öğrenciler okula gelemedi. Bu durumda, okulda elektrik, su, temizlik malzemesi, doğalgaz gibi tüketim maddeleri çok fazla kullanılmadı. Daha önce maliyet olarak ifade edilen kalemlerde azalma oldu. Bu durumun sonunda kaç okul öğrenci maliyetlerini yeniden gözden geçirdi? Okula kayıt ücretini azaltarak velilere yeni ödeme seçenekleri sundu? Kaç okul öğrenci ücretlerine yeniden zam yaptı? Okulda süreç inovasyonu, maliyeti düşüreceğinden, okul yönetimleri ve tedarikçiler, yeni duruma uygun yeni bir maliyet tablosu çıkartması gerekir. Aksi taktirde eskinin devamından başka bir durum söz konusu değildir.

Yönetim inovasyonu: Yönetimin, yönetsel kararları yeni hedef kitle yaratıyor ve yeni satışlara zemin hazırlıyorsa, yönetim inovasyonudur. PTT bankacılık, kargo ve posta hizmetleri sunmaktadır. PTT’ye fatura tahsilatı için giden müşterilerin %70’i emekli ve internet bankacılığını kullanmada sorun yaşayan kesimdir. Yaklaşık 20 yıl sonra bu kesim yavaş yavaş yaşamını yitirdiğinde, PTT gelecekte nasıl ayakta kalacaktır? Ayakta kalması için internet bankacılığına yönelmesi, yatırım harcamalarını arttırması ya da ekibini demografik segment bazlı yeniden tanımlaması gerekir. Gelecek 20 yıl içerisinde gençler hayatlarının en güzel dört yılını, üniversite koridorlarında geçirmeyeceklerdir. Çevrim içi lisans, yükseklisans ve doktora programlarına yönelecek, hatta Amerika’da bir üniversitede lisansüstü programından mezun olacaktır. Hem K12 hem de üniversite eğitimi bu yeni eğilimi görmesi ve yönetsel uygulamalarda yeniliğe yönelmesi gerekir.

Pazarlama inovasyonu: Ürünleri pazarda hedef kitleye ulaştırırken sunulan yeniliklerdir. İnternet aldığınızda bedava tv hizmetinin verilmesi gibi. Bazı özel okullar iki kardeşi okula kayıt yaparken kardeş uygulaması yapıp, ikinci çocuğa indirim uygulaması bir pazarlama inovasyonu olarak kabul edilebilir. Burada önemli olan okullar kendilerini pazarda nasıl tanıtıyorlar? Kamu okulları peşin satanlar gibi. Kendisini tanıtma ve hedef kitleye ulaşma kaygısı yok. Özel okullar ise LGS, YGS’deki başarılarını çarşaf ilânlarla hedef kitleye duyuruyor ya da bazı kurumlarla iş birliği yapıp indirime gitmektedirler. Siz hiç öğrencilere şu değerleri kazandırdık, öğrencilerimizde şu tür gelişmeler oldu, okulumuza gelen öğrencilerin suç işleme oranı şu kadardı, şimdi bu kadar… gibi tanıtım yapan, okul gördünüz mü? Bu durum, okulun sınav başarısından da daha önemli ve gerekli bir uygulamadır.

Sonuç olarak siyasilerin, bürokratların, akademisyenlerin ve ticari işletme sahiplerinin hiç ağızlarından düşürmedikleri kavram inovasyon olmasına rağmen, çoğu zaman inovasyonu yanlış anlamda kullanmaktadırlar. “Gözleme” bir yiyecektir fakat “Ballı Gözleme” inovasyon ile zenginleştirilmiş bir yiyecektir. Önemli olan ürünü farklılaştırıp yeni hedef kitleye ulaşabilmek ve bu hedef kitlede farklı değer önerisi yaratabilmektir. Demir (2020) inovasyon sürecini; farkındalık, strateji, fikir ve müşteri portföyü olarak ele almakta, aşama aşama ifade etmektedir. İnovasyon popülist bir yaklaşım değil, tamamen işe vuruk, pragmatik özellikler taşıyan ve örgütün varlığını sürdürebilmesi için kullanılan yeni bir paradigmadır. Dünyada ülkeler üçe ayrılır. Birincisi, icat yapan, keşif yapan ülkeler, ikicisi inovasyon yapan ülkeler üçüncüsü ise ne icat yapan ne de inovasyon yapan sadece tüketen ülkelerdir. Ayakta kalmanın, varlığını sürdürmenin yolu icat ve inovasyonla mümkündür. Bu bağlamda okulların yeni inovasyonlara ihtiyacı vardır. Sürekli gelişme ve geleceği yakalamak için inovatif düşünen öğrencilere, yeni kuşaklara ihtiyacımız olacaktır. İnovasyon hem okul yönetimini, hem eğitim yönetimini hem de eğitim müfredatını kapsayan çok yönlü bir süreçtir. Ayrıca inovasyon kendi yakıtını üreten ve döndükçe çığ haline gelen kartopuna benzer. Her yönetici, her birey, her gün kendisine şu soruyu sorması gerekir: “Ben yaptığım bu işi daha iyi hale nasıl getirebilirim? Hedef kitleye daha iyi bir ürün ve hizmet nasıl sunabilirim? İnsanların yüreğine nasıl dokunabilirim?”

Kaynakça

Demir, F. (2020). İnovasyonun Şifreleri. İstanbul: Dikeyeksen.