“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” diyen Ziya paşa ne de güzel söylemiş.

Şimdi değerli dostlar 24 Şubat 2020 tarihinde İstanbul’un 13 ilçesine yeni Milli Eğitim Müdürleri atandı. Peki kim nereye atandı bir daha hatırlayalım

1-Arnavutköy-Hasip Turhan EBS

2-Adalar –Neşe Vural EBS

3-Ataşehir- İsmail Günday EBS

4-Bakırköy-Mustafa Erşahin EBS

5-Başakşehir- Ahmet Çoşkun EBS

6-Çatalca - Tayfun Özyolcu EBS

7-Çekmeköy – Burhan Bayrak EBS

8-Gaziosmanpaşa-Yusuf Uzantı- EBS

9-Göngüren-Ferhat Öztürk -EBS

10-Eyüp Sulatan –Asım Alper Öztürk EBS

11-Sarıyer-Hüseyin Özcanlar- EBS

12-Silivri- Zekeriya Artar EBS

13-Tuzla- Volkan Palu EBS

Bunların neredeyse tamamı sendikal kimliğe sahip ve Eğitim Bir Sen’in çeşitli kadrolarında görev alan kişilerdir. Bu listenin dışında da İstanbul’dan Anadolu’ya gerek İl, gerekse İlçe Müdürü yine aynı sendikanın mensubu birçok kişi atandı. Bütün bunlar kamuoyu önünde açık bir şekilde yapılırken bu sendikanın Genel Başkanı Ali Yalçın 20 Mart 2020 de şu açıklamayı yapmaktadır. “Sistemde Liyakat, İnsanda Ehliyet, Devlette Adalet” Şimdi yukarıdaki tabloyu ve bu zatın açıklamalarını lütfen bir karşılaştırın. Adalet bu atamaların neresinde, liyakat neresindedir?

Bununla yetinmeyen bu zat 18 Haziran günü bakanla görüşmesinde yine hiçte ağızlarına yakışmayan liyakat ifadesini kullanmışlar. Tam da şuuyu vukkunda beter ifadesi bu kişiler için söylenmiştir.

Şimdi adama sormazlar mı, yaptıklarınız ortada. Mızrak çuvala sığar mı?

Tekrar tekrar yaptığınız zulmü ve devlet tahribatını anlatmanın alemi ne? Bari susun be, susun!..

Hiç olmazsa arkadaş biraz olsun mert olun, açık sözlü olun, içi dışı bir olun, münafıklıktan kaçının!.. Toplumun karşısına geçip üç maymunları oynamayın. Son on yıldır yaptıklarınız ortada. Tamam biz değerlerimiz yaşasın, topluma güvensizlik hakim olmasın diye zulme razı olalım bari yalancılığı, iki yüzlülüğü meşrulaştırma peşine düşmeyin!.Toplumu içten içe çürütmeyin!..

Arkadaş fırsat bu fırsat deyin, hazır bizi himaye edenler varken neden Türk Eğitim Senli ilçe müdürü atanmasına fırsat verelim ki deyin. Allah şahittir ki bu bizim daha çok hoşumuza gider. Hiç olmazsa karşımızda sözü özü bir olan, rakiplerimiz var diye bilme imkanı yakalamış oluruz. Mertçe mücadele imkanı bulmuş olur ve topluma bu anlamda rol model olmuş oluruz.

Sonuç olarak biz makamda yükselelim diye liyakat ve ehliyet nutukları atmıyoruz. Devlet felsefemiz ve devlet kültürümüz böyle buyurduğu için liyakat, diyor erdem diyor, ahlak diyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bizim devletimizde erdemsizliği isteyenler, liyakatsizliği isteyenler dostumuz değildir. İşte size bir örnek:Bengü Taşlarda Çin’in Türkleri yok etme politikaları anlatılırken “Edgü bilge kişig edgü alp kişi yorıtmaz ermiş” Yani Çinliler bilgili, erdemli kişilerin önünü keserek böylece devletin gelişmesine engel oluyorlarmış. Bu demektir ki bilgili ve erdemli benim adamım değilse boşver diyen kişiler Çinliler gibi devlete düşmanlık ediyorlar.

Yine Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig 1598. Beyitte “Başkasının emeğini takdir etmeyen kişi, tam manasıyla bir öküz olur ey devlet adamı” diyerek bu konuda taviz verilemeyeceğini ifade eder.

dini liyakat konusunda tavizsiz emirlerle doludur.

Aynı zamanda batılı düşünür Aristo’ya göre; insanların tutkuları, makam yükselme arzuları ve para yapmak emelleri önceden hesaplı adaletsizliklerin en etkin nedenleri arasındadır. Üst makamlardaki kişiler bunu hayat tarzına dönüştürürlerse bu ister istemez diğerlerinin hayatlarını yegane amacı olur!.. İşte bugünlerde yaşadıklarımız ne yazık ki ortada görünen erdemsizlikten başka bir şey değildir. Bu davranış hali ne Yüce Türk Milline ne de şanlı tarihimize yakışmıyor!..

Remzi Özmen

Kamu Sen İstanbul il temsilcisi
Türk eğitim sen 8 nolu şube başkanı