Eylül ayı, küresel çapta merkez bankalarının faiz politikalarını yeniden şekillendireceği kritik bir dönem olarak öne çıkıyor. Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed), Japonya Merkez Bankası (BoJ), Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE) gibi büyük merkez bankalarının kararları, küresel faiz dengesini belirleyecek. Bu kararların dünya çapındaki borçlanma piyasalarını, hane halkını ve şirketleri etkilemesi bekleniyor.
Fed, 18 Eylül'de faiz oranlarını 25 baz puan indirmeye hazırlanıyor. Bununla birlikte, Bank of America (BofA), Fed'in her ay 25 baz puanlık indirim yapmaya devam edeceğini öngörüyor. Uzmanlar, bu indirimin piyasalarda büyük bir etki yaratmasını beklemiyor.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise, temmuz ayında sürpriz bir şekilde faiz artırarak %0,25'e çıkarmıştı. Bu artışın ardından BoJ, 20 Eylül'deki kararında yeniden faiz artırımı yapabilir.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), 12 Eylül'de faiz indirimine gitmeyi planlıyor. ECB'nin 2024 yılı sonuna kadar faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi bekleniyor.
İngiltere Merkez Bankası (BoE) de, politika faizini %5'e düşürmüştü. BoE'nin 19 Eylül'de alacağı kararla sıkılaştırma politikasına devam edip etmeyeceği merak ediliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise 19 Eylül'de faiz kararını açıklayacak. Uzmanlar TCMB'nin faiz oranlarında değişiklik yapmamasını beklese de, PPK metnindeki ifadeler gelecek döneme ilişkin ipuçları sunabilir. Ekonomistler, TCMB'nin likiditeyi sıkılaştırma politikalarına devam ederek, fazla Türk Lirası'nı azaltma adımlarını sürdüreceğini düşünüyor.