Geçen yıl 21 Aralık'ta TL'nin değer kaybını önlemek ve spekülatif kur ataklarını engellemek için başlatılan "Kur Korumalı Mevduat" (KKM) hesaplarında 3 aylık ilk vade, 9 gün sonra bitiyor. Bu süreçte en düşük 10,15 TL'yi gören dolar, bugün itibarıyla 15 TL'ye kadar yükselmiş durumda. Doların KKM ile 10-14 TL bandında dalgalanması bekleniyordu. Ancak küresel enflasyonist baskılar, ABD Merkez Bankasının faiz artışlarına hazırlanması ve son olarak Rusya-Ukrayna savaşının ciddi anlamda jeopolitik bir risk unsuru olarak öne çıkması hesapları da bozdu. Olumsuz beklentiler, Merkez Bankasının reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile yaptığı "Mart Ayı Piyasa Katılımcıları Anketi"ne de yansıdı.

Buna göre katılımcıların;

> Yıl sonu enflasyon (TÜFE) beklentisi yüzde 40,47'ye yükseldi

> Yıl sonu dolar beklentisi 16,04 TL'den 16,68 TL'ye çıktı.


> 2022 yılı büyüme beklentisi ise yüzde 3,7'den yüzde 3,4'e geriledi.

YABANCILAR GİDİYOR BORSA ETKİLENMİYOR

Analistler "Türk lirasında yıl başından bu yana yaşanan yatay seyir, Kur Korumalı Mevduat ile TL'ye geçişleri artırmıştı. Ancak son dönemde TL'de değer kaybının hızlanması, yerlilerin TL'ye geçişlerini de duraksatabilir. Avro ve dolardan oluşan döviz sepeti, Türk lirası karşısında sadece son iki günde yüzde 4 değer kazandı. Türk lirasında zayıflama, bir trend haline dönmüş gibi görünüyor. 14,64 aşağı kırılmadığı sürece, bu trend, kurda yukarı yönlü istekleri artırabilir. Rusya işgali ile birlikte son iki haftada yabancılar, Borsa İstanbul'da 396 milyon dolarlık net satış yaptılar. Yabancıların DIBS satışları da son üç haftada 737 milyon dolar oldu. Yurt dışı risklerin, emtia fiyatlarında rekorların ve yurt içi enflasyonist gelişmelerin yabancı yatırımcıyı kaçırdığını ama yerli yatırımcının borsaya ilgisini etkilemediğini görüyoruz. Yabancı payının azalması, yurt dışı olumsuz gelişmelere karşı Borsa İstanbul'un daha az refleks göstermesini sağlıyor. Taze para girişi şu anda sadece yabancı satışlarının dengelenmesini sağlıyor. Geçen yılın sonlarındaki gibi, TL değer kaybettikçe borsa değer kazanıyor. 24 Şubat akşamı BIST 100 Endeksi 1851 bölgesinde iken, dolar 14 seviyesindeydi. Bugün dolar 15'e dayanmış durumda ki, bu da yüzde 7 yaptı demektir. BIST 100 Endeksi ise yurt dışının negatifliğine rağmen yüzde 11 yükselerek 2060'a kadar yükseldi. Bu anlamda küresel piyasaların negatif olması Türkiye için çok da önemli olmayabilir" görüşünü dile getiriyor.

KKM'DE EN YÜKSEK GETİRİ YÜZDE 41'E ULAŞTI

> Kur Korumalı Mevduat uygulaması devreye alındıktan bu yana dolarda en düşük günlük kapanış, 24 Aralık'ta, 10,65 TL'den gerçekleşti.


> Bu tarihte ve bu kurdan KKM hesaplarına geçiş yapan bir tasarruf sahibi için, haftaya vade sonunda 15 TL dolar kurundan hesaplanacak olursa 4,35 TL'lik bir kur farkı ortaya çıkıyor.

> Bu 4,35 TL'lik bu kur farkı da, üç ayda yaklaşık olarak yüzde 41'lik getiriye denk geliyor. Bu getiri, KKM hesaplarındaki en yüksek getiri olarak öne çıkıyor.

> Bu finansal ürünün hazineye maliyeti anlamında ortalama bir hesap yapılacak olunursa;

> KKM hesaplarının toplam tutarı, mart başı itibarıyla 540 milyar TL'ye ulaşmış durumda.

> Bu süreçte ortalama dolar kuru da (son üç ayda en düşük ve tahmini en yüksek kapanış rakamları itibarıyla) 10,65+15,00:2=12,82 TL olarak ortaya çıkıyor.


> Dolarda 12,82'den 15 TL'ye kadar oluşan fark, yüzde 17'lik bir yükselişe (yani KKM getirisine) denk geliyor.

> 540 milyar liralık toplam KKM hesaplarına hazineden ödenecek (kur farkı kaynaklı yüzde 17'lik) getiri de, toplamda 91,8 milyar TL'ye kadar ulaştı.

CARİ AÇIK, 4 YILIN ZİRVESİNDE

Merkez Bankası, ocak ayına ilişkin ödemeler dengesi istatistiklerini yayımladı. Buna göre cari açık, bir önceki yılın aynı ayına göre 5,34 milyar dolar artarak, 7,11 milyar dolar oldu. 2017 Aralık ayından bu yana en yüksek cari açık kaydedildi. Artan enerji maliyetleri ve yükselen ithalat, 'net hata noksan'da eksi değer oluşması ve portföy yatırımlarının çıkışı, cari açığın yükselmesini beraberinde getirdi. 12 aylık cari işlemler açığı da 20,22 milyar dolar oldu.


SANAYİ ÜRETİMİ YÜZDE 2,4 AZALDI

Türkiye İstatistik Kurumu sanayi üretim verilerini yayımladı. Buna göre sanayi üretimi endeksi, Ocak 2022'de aylık yüzde 2,4 azaldı. Yıllıkta ise yüzde 7,6'lık artış kaydedildi. Alt sektörler incelendiğinde 2022 yılının Ocak ayında; madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,3, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 7,7 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 5,6 arttı.

ÖMER FARUK BİNGÖL