Hürriyet'ten Noyan Doğan son zamanlarda artan malpraktis davalarıyla ilgili önemli detayları köşesine taşıdı. Doğan, "Peşin peşin söyleyeyim, bu yazdıklarımı birileri, ‘bir canın ya da sakatlığın bedeli kaç liradır?’ tartışmasına çekmesin; durum tespiti yapıyoruz. Hekim sorumluluk sigortasından da 11 yılda -ki, uygulama 2010’da başladı- hasta ve hasta yakınları 2 milyar liralık tazminat alma hakkı doğdu, ancak bunun sadece 250-300 bin lirası ödendi." ifadelerini kullandı.

Doğan'ın ilgili yazısı şu şekilde:

Geçenlerde doktor bir dostum aradı ve ‘bir de bizi dinleyin’ diyerek, konuyu uzun uzun anlattı.
Konu, hekimlere, hatalı tıbbi uygulamalarından dolayı açılan yüklü miktarlarda tazminat davaları. Buna da malpraktis davaları deniyor.En basit haliyle; hekimin kusurundan dolayı hastanın maddi, manevi zarara uğraması ve bunun karşısında hekime dava açması olarak da özetleyebiliriz.

Konu, en son gündeme Hürriyet’ten Özge Eğrikar’ın haberi ile geldi. Habere göre; pilot E., yanlış tedavi sonucu gözünde oluşan görme kaybı nedeniyle iki doktor ile özel hastaneye 1 milyon liralık tıbbi malpraktis davası açtı.


Bu dava ilk değil; bu şekilde açılmış ve mahkemelerde devam eden birçok dava var; sonuçlanmış davalar da var. Aslında bu konu, 26 Mart tarihinde Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından düzenlenen ve benim de katıldığım Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları’nın da ana gündem maddesiydi. Toplantıda birçok doktordan malpraktis davaları ile ilgili şikayetleri dinledim. Durum öyle hale gelmiş ki, doktorların, ‘dava açılacak diye korkumuzdan yakında ameliyat bile yapamaz hale geleceğiz’ dediklerini de duydum.

Açıkça söyleyeyim, konu hassas ve zor bir konu. Bir tarafta yaşam kalitesini kaybeden hastalar, diğer tarafta sağlımızı, canımızı emanet ettiğimiz hekimler var. O nedenle de yazarken, söylerken dikkatli olunması gerekiyor. Peki, bu davalara karşı hekimi koruyan bir sigorta yok mu? Var; özel, devlet hastanelerinde çalışan ya da bir hastaneye bağlı olmadan özel çalışan uzman doktorlar, hastanın vefatı ya da sakat kalması sonucu kendilerinden talep edilecek maddi, manevi tazminat taleplerine karşı zorunlu olarak sigortalanıyor. Bu sigortaya da hekim sorumluluk sigortası deniyor. Bu sigorta olmadan doktorlar, mesleki faaliyetlerini sürdüremiyor.


TAZMİNATA YETMİYOR

O zaman sorun ne? Sigortadan hasta yakınlarına ödenecek tazminat tutarı, doktorların uzmanlık alanlarına göre 200 bin lira ile 800 bin lira arasına değişiyor. Yani, sigortadan ödenecek en yüksek tazminat 800 bin lira. Oysa son yıllarda hekimlere açılan davalarda talep edilen tazminat tutarları 6 ile 10 milyon lira arasında değişiyor.

Peşin peşin söyleyeyim, bu yazdıklarımı birileri, ‘bir canın ya da sakatlığın bedeli kaç liradır?’ tartışmasına çekmesin; durum tespiti yapıyoruz. Hekim sorumluluk sigortasından da 11 yılda -ki, uygulama 2010’da başladı- hasta ve hasta yakınları 2 milyar liralık tazminat alma hakkı doğdu, ancak bunun sadece 250-300 bin lirası ödendi. Neden böyle? Malpraktis davaları yıllarca sürüyor da ondan. Davaların neredeyse yüzde 90’a yakını da manevi tazminat davalarından oluşuyor. Çok iyi hatırlıyorum, 2017 yılında sigorta şirketleri ile hekimler arasında sorun yaşanmıştı ve o dönem riskli ameliyatlar neredeyse durma noktasına gelmişti.


Gelinen noktada, açılan davalar ve davalarda istenen tazminat tutarları ile mahkemelerin hükmettiği tazminat tutarları karşısında sigorta yetersiz kalıyor. Mesela özel bir hastanedeki iki doktora açılan mahkeme toplam 12 milyon lira tazminata hükmetti ve doktorların bu parayı ödeyecek güçleri olmadığından hastane ödedi ve o doktorlarla da uzun süre aynı hastanede çalışmaları için sözleşme imzalandı.

KAMU DEVREYE GİRECEK

Peki, sorun nasıl çözülür? Sağlık kurultayında OHSAD Başkanı Reşat Bahat ile bu konuyu etraflıca konuştuk. Birinci sorun, hekimlere açılan davaların, tüketici mahkemelerinde görülüyor ve yargılamaların da tüketici mahkemelerinde yapılıyor olması. Ne olması gerekiyor? Davaların, tüketici mahkemelerinde değil de bu alanda kurulacak ihtisas mahkemelerinde görüşülüyor olması lazım.


İkinci çözüm yolu olarak hekim sorumluluk sigortasının teminatları artırılabilir. Ancak bu da yükü sigorta şirketlerinin üzerine yüklemek anlamına gelir. Ne olabilir? Belki hekim sorumluluk sigortası için bir sigorta havuzu kurulur ve kamu da bunu ciddi anlamda finanse eder. Üçüncüsü, hekimlere karşı açılacak tazminat davalarında hekimler kamu tarafından finanse edilebilir ki, Avrupa ülkelerinde durum böyle.

Duyumlarıma göre de özellikle kamu hastanelerinde hekimlerin ödeyeceği tazminatları kamunun finansa edeceği yönünde bir çalışma varmış. Sohbetimiz sırasında Reşat Bahat, sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğine de değinerek, “Hekimler meslek hayatları boyunca kazandığı paranın çok fazlasını ödemek durumunda kalıyor ya da bu korku ile işlerini yapıyor” diyor.