MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları şöyle oldu…
"Cumhuriyet'in 100’'ncü yıl dönümündeyiz. Türkiye'nin kader seçimlerinin eşiğindeyiz. Adım adım sandık ve seçim gününe yaklaşıyoruz. Herkes konuşacağını konuştu, şimdi söz sizdedir. İrade milletindir. Hüküm milletindir. Karar milletindir. Türk milletinin önünde ve üstünde hiçbir kuvvet, hiçbir kudret de yoktur. 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılması gündemde olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri Türkiye'mizin gelecek ümitlerini tazeleyecektir. Bu seçimler, lider ülke Türkiye hedefini gerçeğe dönüştürecektir. Önümüzdeki seçimler Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın çatısını örecektir. Bu nedenle diyorum ki; aziz milletim sıra sende" dedi.


 "Beraber çok daha güçlüyüz. Birlikte her zorluğu aşmaya muktediriz. Çünkü ayrılıkta azap, birlikte rahmet olduğunu çok iyi biliyoruz. Kim hangi oyunu oynarsa oynasın, kim hangi tuzağı kurarsa kursun, ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, aramızda ayrık otu barındırmayacağız, bihakkın saflarımızı sıkı tutacağız, el ele, gönül gönüle Kızılelma’ya doğru koşar adım yürüyeceğiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, yıktırmayacağız, sonunda yükseldikçe yükseleceğiz. Taviz vermeyeceğiz, teslim olmayacağız, tembellik göstermeyeceğiz, mutlaka kazanacağız.

Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünde cumhurun muhteşem zaferine hep birlikte omuz vereceğiz. Kim ne söylerse söylesin, bizim cumhurbaşkanı adayımız belli, kararımız nettir. Kriz severler boşuna uğraşmasın, sözümüz sözdür; değerli adayımızın da şaşmaz kararımızın da sonuna kadar arkasındayız. Bulanık sularda balık avlama merakında değiliz. Uçurum kenarlarında oyalanma arayışında değiliz. Meçhul bir istikametin kulvarına sürüklenme niyetinde değiliz. Hele hele Türkiye'nin zillete düşmesine katiyen tahammül edecek değiliz. Diyorum ki; aziz milletim sıra sende. Adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır" diye konuştu.


"İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün amacındayız. Zalimlere karşı aynı siperdeyiz. Zillete karşı aynı mevzideyiz. Hainlere karşı aynı hizadayız. Türkiye düşmanlarına karşı aynı çizgideyiz. Biriz, diriyiz, hep birlikte Türkiye'yiz, Türk milletiyiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aileyiz. Hedefimiz; sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açık ara farkla tekrar cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM'de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibarıyla çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı'nın oluşmasıdır. Gayemiz budur; gayretimiz buna yöneliktir. Buna var mısınız? Beraber miyiz? Birlikte miyiz? Bizimle misiniz? Bu evetler, 104 yıl önce Amasya'da uyanan, zafere giden yol haritasını hazırlayan, teslim olmayacağını haykıran milli direniş ruhunun gür sesidir. Bu evetler boyun eğmeyen iradenin cümle aleme seslenişidir" dedi.


"Türkiye'miz içeriden ve dışarıdan yaylım ateşine tutulmuştur. Cumhur İttifakı'nın ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin karalanması için her türlü çirkeflik sahnelenmektedir. Seçim tarihi yaklaştıkça ABD'sinden İngiltere'sine, Almanya'sından İsveç'ine sırayla Türkiye'ye algı operasyonları düzenlenmektedir. İsveç'ten Danimarka'ya kadar dinimize ve diyanetimize hakaretler edilmektedir. Hiçbir insanın kabul edemeyeceği ilkel ve iffetsiz sataşmalar ülkemize, Cumhur İttifakı'na ve cumhurbaşkanımıza reva görülmektedir. FETÖ'cüler zillet ittifakının yanındadır. Sosyal medya terörü, bütün insani ve vicdani ölçüleri berhava etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi'ne şerefsizler, vatan hainleri, sömürgeci caniler eliyle kumpas kurulmaktadır. İtibar cellatları devreye girmektedir. Müfteriler, korosu fazla mesai yapmaktadır. Münafıklar koalisyonu aralıksız fitne saçmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi'ne son dönemlerde yoğunlaşan, eş zamanlı ülkemize ve Cumhur İttifakı'na karşı ilerletilen düşmanlığın sebebi 14 Mayıs seçimlerinde küresel emperyalizmin Türkiye'den intikamın alma çabasıdır. Provokasyonların sebebi budur."


"Huzur ve güvenliğimizi zaafa düşürmek için sistemli bir faaliyet gündemdedir. Gafiller, hainler, zeka ve vicdan özürlüsü içimizdeki haçlı severler, bu kapsamda sonuca ulaşacaklarını sanıyorlar. Amasya'yı kandırmayı hayal ediyorlar. Türkiye'nin belini kırmanın arayışındalar. Milli silah sanayindeki dev atılımlardan korkuyorlar. Göz kamaştıran altyapı yatırımlarından, hayranlık uyandıran eser ve hizmet seferberliğinden rahatsız oluyorlar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin son 5 yıldaki muhterem ve müstesna performansından, devlet-millet dayanışmasının müthiş ve muazzez seviyesinden, zorlukların ve zorbaların üstesinden fedakarca gelme kararlılığından ürküyorlar, kabus yaşıyorlar. Gücüne güç katan Türkiye'ye tahammül edemiyorlar. Türk Devletleri Teşkilatı'nın varlığıyla uyanışa geçen Türk Birliği hedefinden çılgına dönüyorlar. Kızılelma ülküsünü duyunca, insansız savaş uçaklarını görünce, bölgesel ve küresel alanda sesi yükselen bir Türkiye'ye şahit oldukça ödleri patlıyor."


"Yabancılarla el ele vererek Türkiye'ye muhalefet edecek kadar zillete gömülmüşlerdir. Memurlarımızın, işçilerimizin, esnaflarımızın, emeklilerimizin, dul ve yetimlerimizin, şehit yakınlarımızın, polislerimizin, askerlerimizin, gazilerimizin, hülasa toplumun her kesiminin ihtiyaç ve talepleri sırasıyla karşılandıkça CHP'sinden İP'ine, HDP'sinden DEVA'sına, Serok'undan diğer marjinal zihniyetlere kadar alayı siyasi şok geçirmektedir. CHP genel başkanı, terörle mücadelede kahramanlıklar gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri'ni iftiralarla durdurmaya çalışmaktadır. PKK terör örgütüne çıtını çıkaramayan bu köksüz, Türk Silahlı Kuvvetler'nin komuta kademesini alçakça suçlamaktadır.

Türk askerinin cepheden kaçtığını iddia edecek kadar aciz, korkak ve art niyetlidir. Kahraman güvenlik güçlerimiz şehadet pahasına terör örgütlerine dünyayı zindan ederken Kılıçdaroğlu adeta hop oturup hop kalkmaktadır. Şerefli Türk askerinin üniformasını Orta Doğu ülkelerindeki askerlerin üniformalarıyla bir tutacak kadar akıl, ahlak ve izan sınırlarından taşmıştır" dedi. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli birçok konuya daha değinerek sözlerini noktaladı.