Dershaneler istihdam alanının koordinasyon merkezi görevini üstlenmişti. Birçok sektör bu sayede gelir kapısı elde etmişti…

Dershaneye giden öğrenciler memnundu, öğretmenler memnundu, kırtasiyeler memnundu, matbaacılar memnundu, yayın kuruluşları memnundu, reklamcılar memnundu…

Kısacası hemen her sektör memnundu…

Dershaneler kapatılınca dönen çark bozuldu ve ciddi sorunlar yaşanmaya başlandı… Atanamayan öğretmenler ikinci alternatif olarak gördükleri dershanelerden mahrum kalmıştı. Dolayısıyla farklı iş alanlarına yönelmek zorunda kaldılar…

Kimisi fabrikada, kimisi inşaatta, kimisi bir marketin reyonunda, kimisi bir hastanede çalışmaya başladı…

Kırtasiyeler, yayınevleri, matbaalar… Birçok iş alanı maddi kayıp yaşadı ve iflas etti… Bundan kaynaklı işsizlik oranı arttı…

Sesi gür çıkmayan atanamayan öğretmenlerin sesi daha da yükselmeye başladı; çünkü artık mesleklerini icra edebilecekleri alternatiflerinin önü tamamen kapatılmıştı…

Dahası ücretli öğretmenliğin bile referans kaynaklı olmaya başlaması işleri sarpa sardı…

MEB, öğretmen atama sorununu nispeten azaltmak, eğitim sektörüyle ilişkili istihdamı artırmak ve yeni gelir kapılarını yeşertmek için mutlaka dershanelerin yeniden açılması başlığını masaya gündem olarak getirmelidir…

Ve bu acil bir ihtiyaçtır çünkü öğrenciler istenilen düzeyde eğitim olanaklarına sahip olamıyorlar. Dershaneler bu eksik yanı tamamlayan birer dinamo görevini üstlenmişlerdi…

Özel okullarda hususi eğitim imkânlarından yararlananlar ile zor şartlarda eğitim olanaklarından faydalananlar arasındaki farkı kapatmak için dershaneler yeniden açılmalıdır…

Açılması zaruriyettir…

Dershanelerin açılması iktidarın elini de güçlendirecektir. Yeni istihdam kapılarının açılmasıyla işsizlik oranı düşecektir…

Sektörlerde canlanma yaşanacaktır…

Aklın yolu birdir…

Doğru tercihler doğru insanlarla olur; doğru insanlar alınan kararlarla belli olur…

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN