Türkiye 6 Şubat'ta 04.17 ve 13.24'te  7.7 ve 7.6'lık büyük  iki depremle sarsıldı. Deprem 10 ildeki 13,5 milyondan fazla insanı fiziki, 86 milyonun tamamını da psikilojik yönden etkiledi. Enkaz altından binler yaralı kurtuldu, 31 binden vatandaş hayatını kaybetti. 

Milyonlarca vatandaş hala evlerine girmeye çekiniyor.  Gıda ihtiyaçları da bölgeye gelen kurum ve kuruluşlar aracılığı ile karışılıyor.

Bu durumda da gıda güvenliği önemli bir hal alıyor. Gıda güvenliği, gıdanın uygun fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik koşullarda tutulması demek.

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Gıda Teknolojisi Programı'ndan Öğr. Gör. Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Muslu Can da deprem bölgesine gelen ve dağıtılan gıdaların güvenliği konusunda uyarılarda bulundu.

Aslı Muslu Can:  “Deprem bölgesine gönderilecek olan gıda ürünlerinin güvenliği sağlanmazsa gıda kaynaklı hastalıklar meydana gelir. Gıda kaynaklı hastalıklardan en yaygın olanı gıda kaynaklı mikrobiyolojik hastalıklardır. Bu hastalıklar bazen ayakta atlatılacak hafif semptomlar olan; karın ağrısı, ishal, mide bulantısı şeklinde kendini gösterirken bazen de ciddi sağlık sorunlarına hatta ölümlere sebebiyet vermektedir.”  dedi.

Aslı Muslu Can daha sonra deprem bölgesine gönderilen gıdaların güvenliğinin nasıl alınabileceğinden bahsetti: 

"Ön işlem uygulanarak bir gıda gönderilecekse hazırlık aşamasında mutlaka maske, bone, eldiven takılıp önlük giyilmelidir. Hazırlığın yapıldığı alan hijyenik olmalıdır. Herhangi bir kontaminasyona sebebiyet verilmemelidir. Kullanılan hammaddelerin son tüketim tarihleri kontrol edilmelidir. Gıdaların hazırlanmasında içilebilir nitelikte su kullanılmalıdır. Özellikle gönderildikten sonra herhangi bir ısıl işlem uygulanmadan tüketilecek olan sandviç, kurabiye, börek, poğaça gibi ürünlerin hazırlandığı ortam çok temiz olmalıdır. Gıdalar hazırlandıktan sonra hava almayacak şekilde ambalajlanıp üzerine etiket yapıştırılmalıdır. Etiket bilgilerine SKT, içindekiler ve alerjen uyarısı yazılmalıdır.

Son tüketim tarihi geçmiş ya da yakın olan gıdalar gönderilmemelidir. Pişirme imkânı olmayan bölgelere et ve sebze gönderilmemelidir. Çünkü bu ürünler tüketilemediği takdirde kısa sürede mikrobiyal bozulmaya uğrar ve canlılara zarar verir. Bölgeye et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri gönderilecekse mutlaka soğuk zincir korunarak gönderilmelidir. Bombaj yapmış, kenarında çatlaklar ya da ezilmeler bulunan konserveler kesinlikle depremzedelere gönderilmemelidir. Özellikle evde hazırlanmış konserveler gıda güvenliği açısından oldukça tehlikelidir. Süt gönderilecekse raf ömrü uzun olduğu için UHT süt tercih edilmelidir. Çiğ süt gönderilmemelidir." diyerek açıklamalarda bulundu.