Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yap-işlet-devlet modelinden ekonomik gelişmelere kadar önemli konularda açıklamalarda bulunarak, yeni KDV indirimlerini açıkladı. Yapımı tamamlanan 1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açılışını büyük bir heyecanla, tarifsiz bir mutlulukla yaptığımız 1915 Çanakkale Köprüsü hem tarihi misyonu hem fiziki özellikleri ile çok deni manalara sahip bir eserdir. Her şeyden önce bu köprü tam 140 yıl önce benzer bir projeyi düşünen, hazırlığını yaptıran ama ülkenin o dönemdeki şartları sebebiyle bunu hayata geçiremeyen ecdada bir armağandır. Köprü, 107 yıl önce Çanakkale’de imanıyla, yüreğiyle, canıyla, dişi-tırnağıyla yürüttüğü bir savaş sonunda büyük bir zafer kazanan tüm kahramanlarımıza şükran, minnet, teşekkür ifadesidir. Bu köprü, cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma mücadelesinin günümüz teknolojisi ile tecessüm etmiş halidir” diye konuştu.


Bu projenin Türkiye’ye kazandırılması için pek çok engeli aşmak zorunda kaldıklarını belirten Erdoğan, “Hatırlarsanız Boğaz’a yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu köprünün İstanbul’a yapılmış en büyük kötülük olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiş, projeyi sabote etmek için her yolu denemişlerdi. Buna rağmen artık adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan bu eser tamamlanıp hizmete açılmıştı. İkinci köprü yapılırken bu defa aynı hezeyanlar rahmetli Özal üzerinden sergilenmişti. Fatih Sultan Mehmed Köprüsü de bu utanç verici tartışmaların eşliğinde bitirilmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız döneminde Marmaray projesine başladığımızda aynı zehirli oklar bu defa bize yöneldi. Uzun bir mücadelenin ardından bu eseri de tamamlayıp hizmete sunduk. Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler, sonunda tamamladık. Şimdi rahatlıkla Marmaray’dan Asya’dan Avrupa’ya geçiyorlar. ‘5’li çete’ diyorlar ya, ‘5’li çete’yi koy bir kenara, burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşlarımız Avrasya Tüneli’ni yapanların içindeydi. Boğaz’ın üçüncü gerdanlığı Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün inşası boyunca kampanyalar yürüttüler, gösteriler yaptılar, dün gibi gözlerimin önünde. Boğaz’dan gelip güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak ‘üçüncü köprü artık iki beton kuleden ibaret’ manşeti atanların sefilliklerini unutmadık. Aynı güruh Çanakkale’deki köprü için de demediğini bırakmadı. Bizim bu tür hezeyanlara cevabımız her zamanki gibi gündemimizdeki projeyi tamamlayarak milletimizin hizmetine sunmak olmuştur” şeklinde konuştu.


“Bu eserin ihtişamını insanların kafasında soru işaretleri ile gölgelemek isteyenler harekete geçti”

1915 Çanakkale Köprüsü’nün bir diğer özelliğinin kamu-özel işbirliği modeli ve yap-işlet-devret yöntemiyle Türkiye’ye kazandırılan son büyük şaheser olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bay Kemal yap-işlet-devret ne demektir bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değil. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. Yıllardır birileri bu model üzerinden bizi yerden yere vuruyor. İGA’yı yaptık, onunla ilgili de konuştular. Dünyadaki ilk üç havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı. Nitekim Çanakkale’deki bu eserin ihtişamını insanların kafasında soru işaretleri ile gölgelemek isteyenler harekete geçti. İstanbul Havalimanı’nda aynı şekilde dünyada büyük sesler getirdi. Şimdi yüklenici firmalar, işletmeci firmalar buraya ilave bazı proje tadilatı ile güzellikler yapacaklar. ‘Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz’ çarpıtması yaptılar. En somut örneği olan bu bühtanları biz kale almıyoruz. Bir kulağımızdan girip öbüründen çıkıyor. Bu yalanlar sebebiyle tereddüde düşen vatandaşlarımız varsa onlar için kısaca yap-işlet-devret projelerinin ne anlama geldiğini hatırlatmak isterim. Kamu-özel ortaklığı projeleri dünyada yaygın olarak kullanılan bir alt yapı modelidir. Dünyada sadece 2021 yılında bu model ile 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli en verimli şekilde kullanan Avrupa’da 3., dünyada 13. ülke durumundadır. Almanya yeni otoyol projelerinin önemli bir kısmını bu modelle hayata geçirme kararı aldı. Amerika bir süre önce açıkladığı 1,5 trilyon dolarlık alt yapı projesinin önemli bir bölümünü bu modelle hayata geçirecek. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında bu modelle 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal, bak bunları milli bütçeden yapmadık, kendileri tedarikçi, aynı zamanda yatırımı yaptılar ve belli bir süre bunu işletiyorlar. Yapılan analizler 2024 yılında kamu özel ortaklığı projelerinin hazineye olan yükünü neredeyse sıfırlanacağını, bir sonraki yıldan itibaren katlanarak artan bir gelir kaynağı haline dönüşeceğini gösteriyor. Bu hesap sadece garanti rakamlarıyla ilgili, yatırımın devreye girdiği andan itibaren devletin vergi, zaman, akaryakıt, bu noktada akaryakıt tasarrufu ekonomik canlılığın getirdiği kazançlar başta olmak üzere elde ettiği gelirle kamunun kar hanesine yazılmaya başlanmaktadır. Kamu özel işbirliği modeli ile 2003-2021 yılları arasında hayata geçirilen yatırımların ülkemizin milli gelirine 395 milyar dolar, üretime 838 milyar dolar, istihdama bir milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Bu katkı her geçen yıl artarak sürecek, işletme sürelerinin sonunda da yapılan eserler devlete geçecektir. Daha yeni bugün Adil Bey Antalya ile ilgili tahsilatı yaptınız mı? 2 milyar 138 milyon dolar, Antalya Havalimanı ile ilgili süreyi uzatma ihalesi yapıldı, onun ilk taksiti 2 milyar 138 milyon dolar olarak hesaba girdi. İş bilenin kılıç kuşananın. Bu modelle ülkemize kazandırılan büyük projelerin işletme süresindeki bakım, onarım, geliştirme maliyetlerinin yatırım bedelleri ile mukayese edebilecek seviyelere çıkabildiği de dikkate alınmalıdır. Neresinden bakarsanız bakın ülkemiz için karlı, kazançlı, hayırlı, verimli bir yatırım modelini Türkiye’de etkin bir şekilde uygulamış olmaktan memnunuz” ifadelerini kullandı.