Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Muhafelet partilerinin, Atatürk Havalimanı'na yapılacak millet bahçesine hedef alan asılsız iddialarına tepki gösteren Erdoğan, "SADAT tartışması bitmeden bu defa Atatürk Havalimanı'nda inşa edeceğimiz Millet Bahçesi'ne binbir yalan ile saldırmaya başladılar. Gerçekten Atatürk hassasiyeti olsaydı, kendilerine Mustafa Kemal'in itleri diyenlerden hesap sorarlardı. Bu hesabı soramayanların attıkları iftiralar ortada." ifadelerini kullandı.

19 MAYIS MESAJI

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak tarihimizde yerini alan 19 Mayıs, milletimizin kendi yolunu çizme iradesinin sembolüdür. Samsun'dan başlayıp Ankara'da devam eden, Cumhuriyet'in ilanı ile taçlanan sürecin şanı da, şerefi de, gurur da milletimize aittir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli mücadele zaferinde emeği olan herkesi rahmetle yad ediyorum.

Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Çeşitli coğrafyalarda, Kıbrıs başta olmak üzere başka devletler de kurduk.

"2023 FİNAL DEĞİL YENİ BİR BAŞLANGIÇ"

Herhalde iftihar verici bir eser değil mi? Dünyada deniz üzerinde 5 havalimanı var, 2'si bizim ülkemizde. Her ne kadar bazı gafiller bu havalimanına kulp takmaya çalıştılarsa da, biz açılışta milletimizin mutluluğu ve şükran duygularını gördük. O gün resmi rakama göre 70 bin kişinin katıldığı açılış bizim için ayrıca gurur verici oldu. Ülkemizin Karadeniz kıyısındaki son şehirleri olan Rize ve Artvin'e bu havalimanının hayırlı olmasını diliyorum. Demokrasi ve kalkınma adımlarının gayesi 2023'ü Cumhuriyetin zirvesi değil, daha büyük atılımlar için bir başlangıç haline dönüştürmektir. 2023 bizim için final değil, büyük ve güçlü Türkiye için yeni bir milat ve yeni bir başlangıç, kilit taşı olacaktır. AK Parti'nin kazandığı her seçim esasen böyle bir başlangıçtır.

2023'te bunların defterlerini düreceğiz, siyasetin tozlu raflarına göndereceğiz. Bizim kalbimiz Rabbimiz, gözümüz milletten başka yere dönük olmamıştır, olmayacaktır.

Eser ve hizmet siyasetimizde, istiklal ve istikbal davamızdan taviz vermeden, samimiyet ile çalışacağız, çabalayacağız.

"HESABINI VERECEKLER"

CHP ve şurekası öyle zırva iddialarla, öyle yalanlarla karşımıza çıkıyor ki, cevap vermeyi zul adlediyoruz.


CHP İstanbul İl Başkanı'nın mahkumiyet kararının bazılarının onanmasının ardından bize yönelik iftira kampanyasına başladılar. Bu süreçte ettikleri her kem sözün, attıkları her iftiranın hesabını hukuk önünde vereceklerdir.

KILIÇDAROĞLU'NA SADAT TEPKİSİ

Diyelim ki burada kuyruk acıları var, ardından mantıkla ilgisi olmayan bir SADAT tantanası çıkarttılar. SADAT, 2012 yılında kurulan bir şirkettir. Bu şirket uzun yıllar sömürge altında kalmış İslam ülkelerine yönelik çalışmalar yapıyor. CHP'nin başındaki zat baskın yapar gibi şirket önüne gitmiştir. Cevaben bir kez daha ve tüm kalbimle diyorum ki, başaramayacaksınız.

Başkan Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: "O mağaradakilerden kurtul, durumun iyi değil"


SADAT'ın yöneticileri ile kendileri ile hiçbir alakam olmadığı halde bunu adeta bizim kullandığımız bir darbeci bir kuruluş, oluşum olduğunu söyleyecek kadar, bu başkan terbiyesizleşiyor. Bay Kemal, ne dersen de, sen sabahtan akşama yalanla yatıyorsun, yalanla kalkıyorsun. Bu yalanların da yine tutmayacak. Oturun bizimle birlikte nasıl çalışabileceğinizin hesabını yapın, inanın sizin için böylesi hem daha kolay hem daha doğrudur. Biz insanlığımızı, diplomatik nezaketimizi gösterelim de, varsın onlar kendi bildikleri yoldan yürüsünler. Karşımızdaki habis zihniyet boş durmuyor. Merhum bir yazarımız bu tipleri, yerinden sayanlar, yürüyenlerden daha fazla ses çıkarır diye tarif ediyor.

ATATÜRK HAVALİMANI'NA MİLLET BAHÇESİ AÇIKLAMASI

SADAT tartışması bitmeden bu defa Atatürk Havalimanı'nda inşa edeceğimiz Millet Bahçesi'ne binbir yalan ile saldırmaya başladılar. Bilindiği gibi, Osmanlı döneminde kurulan Demokrat Parti döneminde uluslararası uçuşa açılan bu tesisin adı Yeşilköy Havalimanı'ydı. 12 Eylül'den 28 Şubat'a kadar tüm darbecilerin ihaneti gizlemek için en önemli araç hep Atatürk maskesi olmuştur. 12 Eylül darbecilerinin başı Evren de Yeşilköy'ün ismini Atatürk yaparak aynı yolu izlemiştir. Atatürk ismi üzerinden fırtına koparanların hiçbiri bu hakikati dile getirmez. Dertleri ismi kalkan yaparak kendi kirli gündemlerini inşa etmektir. Gerçekten Atatürk hassasiyeti olsaydı, kendilerine Mustafa Kemal'in itleri diyenlerden hesap sorarlardı. Bu hesabı soramayanların attıkları iftiralar ortada.

Atatürk Havalimanı'nın bir pisti hem hastaneye hizmet vermek hem de ihtiyaç olduğunda kullanılmak üzere faaliyette tutulmaktadır. İstanbul'un belediye başkanı olduğum dönemde 1 milyon 250 bin ağaç diktik. Ağaca hasret olan İstanbul'u yeşillendirelim diye. Kalkıyorsun, bizimle yeşilde yarışmaya yelteniyorsunuz. Şu anda başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere bugüne kadar kaç tane millet bahçesi yaptınız, bize bunu ispatlayın. Bu zat geçmişte, Millet Bahçesini öyle bir sahiplenmişti ki, kendisinin telefonunu dinleyip projeyi ondan çaldığımızı iddia etmişti. İşimiz gücümüz yok bay Kemal dinleyeceğiz, sen işine bak. Bir de burada konutlar yapılacakmış, yalana bak. Böyle bir şeyin olması söz konusu olamaz dedim.


"BAY KEMAL SEN MAĞARADA YAŞAYANLARLA SİYASİ ORTAKLIK YAPIYORSUN"

İzzetbegovic'in karagahına mağara diyen bu zata en güzel cevabı Boşnak kardeşlerimiz sandıkta verecek. Bay Kemal, Sen mağarada yaşayanlarla siyasi ortaklık yapıyorsun. Onlarla bu yola devam et. Ortaklığını sürdürdüğün o mağaradakilerin hali ortada. O mağaradakilerden kurtul, durumun iyi değil. Aşağılık kompleksi bunların kanlarına öyle bir işlemiş ki, geçmişi sömürü ile dolu Batı'ya hayranlık beslerler.

"YATIRIMLARI ENGELLEMEYE ÇALIŞMAK SİYASET DEĞİL İHANETTİR"

Tüm dünya Körfez ermayesini çekmek için gece gündüz çalışır, bunlar kaçırmak için çalışır. Ülkeye yapılan yatırımları engellemenin adı siyaset değil, ihanettir. Bunların derdi ülkenin kalkınması değil. Bunlar varsın İstanbul'a hizmet diye, biraz komik olacak ama, musluk açmaya devam etsinler. 29 Mayıs'ı da... Bay Kemal istersen sen de gel, Atatürk Havalimanı'nda kutlayacağız. Sen 700 kişiyi falan oraya götür, engellemeye çalış.

"SONUNA KADAR MAZLUM VE MAĞDURLARIN YANINDA OLACAĞIZ"

CHP'nin nefret kokan yabancı söylemlerine karşı çıkıyoruz. Sonuna kadar mazlum ve mağdurların yanında olacağımızı söylüyoruz.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA NATO RESTİ: BOŞUNA YORULMAYIN

NATO çeşitli arayışlar içinde. Kimi adımlar da atılıyor. Ukrayna krizinin ardından bölgede sergilenen dayanışma ve işbirliğini, seferber edilen kaynakları, biraz gözlerimiz dolarak biraz da tebessümle izliyoruz desek yeridir. Biz yıllardır, yanı başında büyük çatışmalar yaşanmış NATO müttefiki olarak bu tabloyla hiç karşılaşmadık. Müttefiklerimizden tek beklentimiz Türkiye'nin de kendi sınırlarını koruma çabalarına aynı şekilde yaklaşmalarıdır. Müttefiklerimizden hassasiyetlerimizi anlamalarını, mümkünse destek vermelerini bekliyoruz. Bizim terör örgütlerinin saldırılarına karşı sınırlarımızı korumak gibi bir hassasiyetimiz vardır. PKK ve DEAŞ'ın sınırlarımıza dayandığı dönemde ülkemizdeki hava savunma sistemlerinin sökülüp götürüldüğü günleri unutmadık.

NATO'nun faaliyetlerine en çok destek veren ülkelerin başında geliyoruz. Ama bu önümüze getirilen her teklife sorgusuz sualsiz evet diyeceğimiz anlamına gelmiyor.

30 teröristi istedik vermediler. 30 teröristi vermeyeceksin, NATO'ya girmek için bizden destek isteyeceksiniz. Şimdi Pazartesi günü gelmek istiyorlarmış, boşuna yorulmasınlar. Terör örgütleri İsveç'te hala yürüyor. Hem PKK/YPG'ye her türlü desteği verip hem de NATO üyeliği için destek istemek tutarsızlıktır.

NATO'ya sesleniyorum, Türkiye'nin meşru ve ahlaki harekatlarına destek verin, en azından ayağımıza çelme takmayın. Üstelik biz müttefiklerimizden farklı olarak hiçbir masumun saçının teline zarar vermeden operasyonlarımızı yürütüyoruz. Aksi bir durum olsa dünyayı zaten başımıza yıkarlardı.

500 bin Suriyeliyi bugüne kadar ülkelerine yolladık. Belirlediğimiz 13 farklı yerleşim yerinde 1 milyon nüfusu barındıracak şehirleri Suriye'ye kuruyoruz.