İmamoğlu'na verilen ceza üzerine gelen soruyu yanıtlayan Arınç, farkında olunmadan bu kişinin büyütüldüğünü şu sözlerle belirtti:

"Damdan düşen halini damdan düşen bilir diyorlarsa o zaman Ekrem İmamoğlu ile başka olaylar arasında paralel kurmak da çok mümkün. Ben DGM'de 5 yıl ağır hapse mahkum oldum. 2 sene sonra beraat ettim. Ardından milletvekili, Meclis başkanı, başbakan yardımcısı oldum. Sayın Cumhurbaşkanımız da hapis yattı, milli kahraman oldu, şimdi cumhurbaşkanı. Bütün bunları yapan bir insanın 'biz buna siyasi yasak getirelim, birileri getirsin' derseniz, 'bunların önüne böyle geçilir' derseniz, bu kişiyi büyütürsünüz. Hiç de emelinize ulaşamazsınız. Kimin önüne farklı şekillerde geçerseniz o adamı büyütmüş olursunuz. 18 bin oy farkıyla kazanmış bir insanı 850 bin oy farkıyla kazanmış bir insan haline getirirsiniz. Bunu yapmayın diye yalvardım. Belki sakalım yok diye dinlemiyorlar ama sakallı insanların sözlerinin de çok dikkate alındığını görmüyorum. ('Bu konuda kimlerle görüştünüz' sorusu üzerine) Her şey aşikar, gazetelerde yazılıyor, çiziliyor. Bu hakim şöyle demiş, o hakim oraya girmiş, yerine gelen hakiminde bununla fotoğrafı vs. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Bugün her şey ortada. Ne sizin ne benim bir şey söylememe gerek var."

Altılı Masa üyesi Ahmet Davutoğlu'nun cumhurbaşkanı kim olursa olsun cumhurbaşkanının yanında 6 parti liderinin söz hakkı ve karar yetkisinin olacağını açıklaması konusuna değinen Arınç, sözkonusu düşüncenin Anayasa'nın ruhuna aykırı olduğunu şu sözlerle vurguladı:

"14 Mayıs'ın arkasında çok durduk. Sayın Cumhurbaşkanımız 'Yeter artık söz de karar da milletindir' dedi. Biz bu seçimle çok seçim kazandık. O günün otokratik rejimine karşı Menderes ve arkadaşlarının 'Yeter söz milletindir' sloganıydı. Bugün bunu tekrar kullanacağız gibi düşünüyorum. 14 Mayıs'ı isteyen istediği şekilde konuşabilir, önemli olan milletin vereceği karar. Altılı Masa'nın toplantıları, ne konuştukları, hangi bildirileri yayınladıkları konusunda çok ilgili değilim. Kendimi bununla ilgili sorumlu görmüyorum doğrusu. Bu ittifak sistemini biz getirdik. Cumhur İttifakı getirdi. Bütün partilere eşit olarak bazı haklar tanıdığına inanıyorum. Cumhurbaşkanı yardımcıları diye anayasada tabir var. Yarın Cumhurbaşkanı, yardımcı sayısını arttırabilir. Kulağıma geldi, her birisi Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak, partilere belli miktarda bakanlık verecek. Cumhurbaşkanı karar alırken bizim onayımız olmadan almamalı, diye bir söz anayasa ile bağdaşmaz. İstişare mekanizması olacak, olmayacak onlar düşünsünler."