Dün  İl Göç İdaresi Müdürleri Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Bakan Soylu, Türkiye'ye gelen her Amerikan Büyükelçisi'nin ülkede bir tahribat oluşturmak için yoğun bir çaba içerisine girdiğini söyledi. Soylu, ABD Büyükelçisi'ne seslenerek, Türkiye ile ilgili emellerinden vazgeçilmesini belirtti.

Büyük yankı uyandıran sözlerin ardından konuya ilişkin e -posta yoluyla açıklama yollayan ABD Dışişleri sözcüsü, ABD hükümetinin Türkiye'ye yönelik olumsuz faaliyetler olduğuna yönelik imaların yanlış olduğu şu ifadelerle açıklandı:

 "ABD hükümetinin Türkiye’yi karıştırmaya yönelik çabalara katıldığı ya da destek verdiği şeklinde her türlü ima yanlıştır. Türkiye uzun geçmişe dayanan ve değerli bir NATO müttefiki ve ABD’nin güvenlik ortağıdır.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yurt dışındaki ABD vatandaşlarının emniyeti ve güvenliğinden daha önemli bir önceliği yoktur.

Yurt dışındaki ABD büyükelçilikleri ve konsoloslukları bölgede meydana gelen belirli olaylar ve değişikliklere ilişkin gerçek zamanlı olarak ABD vatandaşlarına bilgi vermek amacıyla uyarı yayınlarlar. Bu, ikili siyasi ya da ekonomik değerlendirmelere bakılmaksızın yapılır."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne demişti?

"Türkiye'nin bir de şöyle bir talihsizliği var, Türkiye'ye gelen her Amerikan Büyükelçisi, 'Ben Türkiye'de nasıl darbe yaparım, yaptırırım' telaşı içerisindedir. Bu, Türkiye'nin temel bir talihsizliğidir. Her Amerikan Büyükelçisinin 'Türkiye'de acaba ben ne yaparım, ne yaptırırım ve Türkiye'ye nasıl zarar veririm, babalarıma nasıl yaranırım' dertleri budur. Türkiye'nin yıllardan beri en önemli talihsizliklerinden bir tanesi budur, hep de bu olmuştur. Diğer büyükelçilerini toplar, fıs fıs fıs, onlara akıl vermeye çalışır. Avrupa'da da aynısını yapıyorlar ya, onlar idare ediyorlar Avrupa'yı Amerikan büyükelçiliği. Avrupalılar üzülmez bu söze merak etmeyin. Onlar gerçeklerin ne olduğunu biliyorlar. Hakikaten biliyorlar, otururlar dizayn ederler, Türkiye'yi de dizayn edebileceklerini zannediyorlardı ama bir adam oyunlarını bozdu, Recep Tayyip Erdoğan. Onlar Türkiye'yi de böyle zannediyorlardı, oturacaklardı, fıs fıs fıs oyun, tezgah kuracaklar. Amerikan Büyükelçisi'ne buradan söylüyorum, hangi gazetecilere yazı yazdırdığını biliyorum, pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek, çok net söylüyorum, pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek. Neleri yaptırdığınızı, hangi adımları attırdığınızı, Türkiye'yi nasıl karıştırmak istediğinizi net bir şekilde biliyorum. O pis ellerinizi, o maskeli, sırıtan yüzlerinizi Türkiye'nin üzerinden çekiniz. Bu kadar açık."