Geçtiğimiz haftalarda İsveç'in başkenti Stockholm'deki Türk Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan saldırının ardından İsveç'in İstanbul'daki elçiliği önünde gerçekleştirilen kınama eylemleri geniş yankı buldu. Yaşananların ardından Türkiye'ye yönelik seyahat uyarıları yapan Batılı ülkeler, İstanbul'daki temsilciliklerini geçici olarak kapatma kararı aldı. Sözkonusu ülkeler tarafından vatandaşlarına 'terör riski' çağrısında bulunulması yeni bir krize neden olurken, ''güvenlik'' gerekçe gösterilerek Birleşik Krallık, Hollanda, Fransa ve Almanya’nın İstanbul’daki başkonsolosluklarını geçici olarak kapatma kararının ardından Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, 2023 yılı için konulan 60 milyon turist hedefinin ardından Başkonsolosluk kapatma kararı alan ülkelerin Türkiye'ye karşı yeni bir psikolojik harp başlatmanın eşiğinde olduklarını şu sözlerle vurguladı: “Terör örgütlerini besleyenlerin kim olduğunu biliyoruz. PKK-PYD besleyen Amerika Birleşik Devletidir. Yıllardır parayla, lojistikle ve insan kaynağı ile besleyen Amerika ve Batı bir terör devleti kurdurma hayalinden vazgeçmiş değildir. Amerika ve Batı bizim bu coğrafyada bağımsız ve özgür olmamızı istememektedir. 60 milyon turist hedefi koyduğumuz günde, Türkiye'de yeni bir psikolojik harp başlatmanın eşiğinde olmuşlardır. İstedikleri kişileri hapisten çıkaramayınca metnin altına imza atan büyükelçiler, Türkiye'ye hukuk operasyonu yapmak isteyen büyükelçiler, şimdi Türkiye'ye bir terör operasyonu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Farklı bir ülkenin istihbarat elemanı Türkiye'de birkaç kişiye elemanlık teklif etmiş. O istihbarat elemanının kim olduğunu Türkiye Cumhuriyeti biliyor. Bizi yılan gibi ısırmaya çalışanların kim olduğunu biliyoruz. 15 Temmuz'un arkasında da siz varsınız. Çok ve açık. Uluslararası bir operasyonla karşı karşıyayız. Madem o kadar çok biliyordunuz avucunuzun içindeki PKK’nın ve YPG’nin İstiklal Caddesi saldırısını niçin Türkiye’ye haber vermediniz? Organize ettiğiniz, arkasında olduğunuz İstiklal Caddesi patlamasını neden Türkiye ile paylaşmadınız?”