Bakan Soylu, sabah saatlerinde Üsküdar Harem'den parti otobüsü ile çevrede bulunanları selamlayarak Ümraniye'ye geldi. Solyu, Ümraniye Alemdağ Caddesi'nde toplananlara hitap ederek, “6-7 yıldır anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. Gezi olaylarında u ülkede faiz 3.5-4'dü. Bugünden baktığınızda ne kadar önemli bir rakam değil mi? Ardından IMF'nin çantasını koluna vermiş, Türkiye'de göndermiştik. Artık bize pranga vuramayacaktı. 100 milyar dolarlık yatırımın önünü açtık. Bize o gün, hepimize ultimaton verdiler, Tayyip Erdoğan o zaman Başbakan'dı. 'Sen şehir hastanelerini yapamazsın, yüksek hızlı trenleri, Ey Erdoğan dünyanın en büyük tünelini, dünyanın en büyük barajını, dünyanın en büyük havalimanını yapamazsın' dediler. Yaptık mı?" dedi. YENİ ZELANDA Süleyman Soylu, “En son Yeni Zelanda'da yaptıkları tahriklerle, İslam düşmanlığıyla beraber, en son yaptıkları olayları çok net şekilde görüyoruz. Nereye sarılırlarsa sarılsınlar bunu sağlayan batıdır. Batının İslam'a karşı, bu coğrafyaya karşı aşırı kinci, düşmanca politikalarıdır. Onun için biz güçlü olmalıyız. Onun için biz kuvvetli olmalıyız. Biz batı medeniyeti gibi değiliz. Onlar analarını, babalarını huzur evlerine bırakırlar, sahip çıkmazlar. Allah şahit, bu topraklarda şahittir, bırakın biz ana, babamıza sahip çıkmayı, mezarlarına sahip çıkan bir milletiz" diye konuştu. VİNÇ UYARISI Süleyman Soylu'nun konuşma yaptığı alanın hemen üzerinde çalışır durumda olan vinç için vatandaşların uyarması üzerine Bakan Soylu, “Bir şey olmaz, demirden korkan trene binmez" diye cevap verdi. “299 TANE HDP'LİYLE, PKK'LIYI BELEDİYE MECLİSLERİNE YAZDILAR" Bakan Soylu, “299 tane HDP'liyle, PKK'lıyı İstanbul, Ankara, İzmir dahil olmak üzere bütün büyük şehirlerde belediye meclislerine yazdılar. Dertleri ne biliyor musunuz? 'Siz bizim 94 tane belediyemizi alırsınız, şimdi CHP'nin Saadet Partisi'nin, İYİ Parti'nin altında biz büyük şehirlere sızalım da siz görün dünyanın kaç bucak olacağını. 'Bu tezgahı kuran Kılıçdaroğlu'dur. Önümüzdeki 4.5 yıl Türkiye'yi huzursuz etmek için, Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasını engellemek için yapacakları çok nettir. Ben çocukluğumdan beri bu işin içindeyim. Benim görevim olayları önceden görmektir, yangını söndürmek değil, yangını itfaiye söndürüyor. Yangın olduktan sonra ben ne yapayım? Onun için bugün doğu ve güneydoğuda onların burunlarını çıkarmıyoruz" dedi. “KARADENİZ EVLADI PKK'YA UŞAK OLMAZ, PKK'NIN AZRAİLİ OLUR" Soylu, “30 yılın teröre katılımın en düşük olduğu yıldayız. Tam 3 katı kadar teslim var. Terör örgütünü söküyoruz. Tam bu esnada terör örgütüne tekrar destek verebilmek, tekrar onlara moral verebilmek, bu büyük bir vebaldir. Adam çıktı söyledi zaten. Dün akşam canlı yayında söyledi; 'İstanbul'da İmamoğlu'na Ankara'da Mansur Yavaş'a destek vereceğiz, alacağımızı da seçimden sonra alacağız' dedi. Bir sözleşme yapmışlar. Bu sözleşmenin altında kimin imzası var? Gazilerimizin, şehitlerimizin, Güneydoğu'da 13-14 yaşındaki çocukları dağa götüren, sonra evlatları arkasından ağlayan annelerin imzası var mı? Bu milletin imzası var mı? Kimin imzası var ben size söyleyeyim. Saadet Partisi'nden Temel Karamollaoğlu'nun, İYİ Parti'den Meral Akşener'in ve FETÖ'nün imzası var. O şarlatanın, PKK'nın imzası var. Bu ülkede Türkiye'nin yarınlara güçlü gitmesini istemeyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzası var. Ne olursanız bunlara yüz vermeyin. İmamoğlu çıkmış 'şuyum, buyum diyor. Ben de bir Karadeniz evladıyım, Karadeniz evladı PKK'ya uşak olmaz, PKK'nın Azrail'i olur. Yazıklar olsun. Belediye başkanlığına gelebilmek için sağa sola yamulma değil, bu milletin evladı olabilmek önemli. 'PKK'dan oy bekleyenin Allah cezasını versin' desinler. Sezgin Tanrıkulu diye bir milletvekili var CHP'nin, terörist cenazelerine giden, onlarla gözyaşı döken ve ardından Diyabakır'da görev yaptığı süre içerisinde teröristlerin yaralandıkları zaman tedavilerine kol kanat geren ve sürekli olarak da başkasının ajanlığını yapan birisi var. Çıksın İmamoğlu 'böyle bir adamla, terörist cenazesine giden, onlara desteklerini ortaya koyan birisiyle aynı siyasi partide olmaktan iğreniyorum' desin. Diyebiliyor mu?" şeklinde konuştu.