Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bakanlığa gönderilen 3 Haziran 2022 tarihli yazıda yabancı temsilcilik mensuplarının bakanlar, valiler dahil üst düzey yöneticiler ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluş yetkililerinden telefon görüşmesi de dahil olmak üzere randevu taleplerinin, Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü’ne yöneltilmesi, Dışişleri Bakanlığı’ndan görüş alınması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi istendi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise söz konusu kararı, “Bu hamlelerin sadece merkezi idarenin toplum nezdindeki çürümüşlüğünü göstermek dışında anlamı yoktur” diye değerlendirdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Anadolu Toplantı Salonu'nda video konferans yöntemiyle 81 ilin trafik birim amirine Kurban Bayramı dolayısıyla trafik tedbirlerine ilişkin bilgilendirme yaptığı toplantının ardından basın mensupları söz konusu ifade üzerine konuştu.

“BİZ ÇADIR DEVLETİ DEĞİLİZ”

Süleyman Soylu, söz konusu kararda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası olduğuna vurgu yaparak,

“Bu bize geldi. Biz de dağıtım yapmamız gereken yerlere gönderdik. Biz çadır devleti değiliz de bulunduğu yeri çadır kurumu olarak nitelendirenler var. Bu bir şımarıklıktır. Devletin bu bütüncüllüğünü, devletin hassasiyetini çürümüşlük olarak değerlendirmek de cehalettir.

Cehalet olur mu? Hazreti Adem'den beri insanoğlunun dönem dönem kendi menfaati ile ilgili bulunduğu yerden bakarak dünyanın merkezini kendi bulunduğu merkez zannederek yaptığı değerlendirmelerden maalesef ayıplar da cehaletler de çıkar.

Bizim görevimiz, bu görevlerde bulunduğumuz sürece devlet kaidesini ayakta tutmaktır. Ne bulundukları kurumlar çadır kurumlarıdır ne bu devlet bir çadır devletidir. Kurallara hepimiz uymak zorundayız.


Yani her şeyden kendisine bir siyasi menfaat devşirmeye çalışan zavallılar, elbette olacaktır. Kifayetsizler elbette olacaktır. Bazen niteliksizliklerini ve iş yapma kabiliyetlerinin yoksunluğunu kavga ile örtmek isteyenler her daim olacaktır. Bugün de olmuş dün de olmuş yarın da olmaya devam edecektir. Ayinesi iştir kişinin, lafa hiç ihtiyaç duyulmaz” dedi.