'Uzman öğretmenlik' ve 'başöğretmenlik' unvanlarına yönelik olarak öğretmenlere yapılacak sınava ilişkin açılamada bulunan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Mülakat da yapabilirdik. Ama mülakatlar ile ilgili Türkiye’de durumu siz de biliyorsunuz” dedi.

Konuya dair Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya konuşan Özer, şöyle dedi:

“Eğer lisansüstü eğitiminiz var ise, doktoranız var ise, bu lisansüstü eğitim ve doktoranız öğretmenlik yaptığınız branş ile yüzde yüz alakalı değilse bile bu sizi sınavdan muaf tutuyor ve lisansüstü eğitimle uzman, doktora ile doğrudan başöğretmen oluyorsunuz. Ama ya gerisini ne yapacağız. Burada sayı yetersiz kalıyor.

'Mülakat yapabilirdik ama durumu siz de biliyorsunuz'
Bu sınav başından belli idi. Uzaktan eğitimle 180 saatlik eğitim ve bu eğitimin sonuçlarını ölçmek için bir sınav yapacaktık. Burada ne ayıp var? Bakın Fatih Bey, mülakat da yapabilirdik. Ama mülakatlar ile ilgili Türkiye’de durumu siz de biliyorsunuz. Bitmek tükenmek bitmeyen spekülasyonlar olacaktı. Bu yüzden mülakat istemedim. Mülakatı kaldırdım. Adil, tartışmasız bir sınav yapılsın dedim. Eğitim verdiğimiz öğretmenlerin bu eğitimden ne aldığını ölçmenin başka yolu var mı, varsa birisi söylesin. Anlamadığım, bir öğretmen nasıl olur da ölçme ve değerlendirmeye karşı çıkar.

'Okul ve öğretmen üzerinden de ölçmemiz lazım'
Bugüne kadar eğitim sistemimizin başarısını veya başarısızlığını ve kalitesini hep öğrenci üzerinden ölçtük. Yani çıktıya baktık. Bunca yıldır bu yöntemle eğitim kalitemizi artırdığımızı söyleyemeyiz. Demek ki, farklı bir bakış açısı gerekiyor. Eğitimdeki tüm bileşenleri ölçmek lazım. Yani okul ve öğretmen üzerinden de ölçmemiz lazım. Öğretmenlerimiz ne kadar yeterli, öğretmenlerimiz gelişen bilgiye ne kadar adapte olabiliyor ve bizim de bakanlık olarak fiziki altyapısını, okulların eğitim verme biçimindeki yeterliliği ölçmemiz gerekiyor. Çıktı üzerinden yaptığımız ölçümler bize sorunu tam göstermedi.”