Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, meslek liselerinin üretim kapasitesini 2021 yılında 200 milyondan aldıklarını ve yılı 1 milyar 162 milyonla lirayla kapattıklarını belirterek, "Bu seneki hedefimizi Cumhurbaşkanımız açıkladı, 1,5 milyar. Sekiz ayda elde ettiğimiz gelir 1 milyar 75 milyon. 1,5 milyar değil, muhtemelen 2 milyar bandını geçeceğiz." dedi.

Bakan Özer, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Planlama, Eğitim ve Kültür Komisyonu'nun koordinasyonunda, MÜSİAD Genel Merkezinde düzenlenen "Mesleki Eğitim ve İstihdam Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, 21. yüzyılda iş dünyasının beklediği becerilere sahip insan kaynağının yetiştirilebilmesi için başarılı öğrencilerin mesleki eğitimi tercih etmesi gerektiğini, bu nedenle tüm ülkelerin ciddi çalışmalar yaptığını anlattı.

 Türkiye'de katsayı uygulamasının hem imam hatip hem de meslek liselerinin uzun yıllar travma yaşamalarına ve başarılı öğrencilerin bu okulları 12 yıl boyunca tercih etmemelerine sebep olduğunu belirten Özer, 2012 yılına kadar yürürlükte kalan bu uygulamanın Türkiye'nin ciddi maliyetler ödemesine neden olduğunu söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı olarak mesleki eğitimde iki kanalı kullandıklarını, bunların meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezleri olduğunu dile getiren Özer, mesleki ve teknik Anadolu liselerinde teorik eğitim verildiğini, mesleki eğitim merkezlerinde ise haftada bir gün okulda, 4 gün işletmelerdeki gerçek iş ortamında eğitim alındığını kaydetti.


- "Özel sektörün mesleki eğitime yönelimi arttı"

Bakan Özer, 2012 yılında özel sektörü mesleki eğitime çekmek ve organize sanayi bölgelerinde (OSB) özel sektör tarafından mesleki eğitim okullarının kurulması için bir düzenleme yapıldığını, bu tarihe kadar özel sektörün mesleki eğitimdeki payının yüzde 0,75 civarında olduğunu aktardı.

Bu düzenlemenin ardından özel sektörün mesleki eğitime yöneliminin arttığını ancak istenilen düzeyde olmayınca hükümetin 2016'da bir düzenleme daha yaptığını ve bu teşvikin OSB'lerin dışına da yaygınlaştırıldığını belirten Özer, gelinen noktada özel sektörün mesleki eğitimdeki payının yüzde 7'ler civarına çıktığını ama istenilen düzeye ulaşmadığını söyledi.

Bakan Özer, mesleki eğitimi güçlendirmek için katsayı uygulamasının kaldırılmasının ardından büyük bir çaba sarf edildiğini ve iki kritik değişiklik yaptıklarını dile getirerek, birinci değişikliğin özel sektörün eğitimin tüm süreçlerine dahil edilmesi olduğunu vurguladı.

- "Sektörün en güçlü temsilcileriyle iş birliği yapıldı"


Bu kapsamda meslek liselerinde eğitim verdikleri tüm alanlarda sektörün en güçlü temsilcileriyle, TOBB, İTO, İSO, ATO, ASO, MÜSİAD, Savunma Sanayi Başkanlığı ve ASELSAN'la iş birlikleri yaptıklarını aktaran Özer, şöyle devam etti:

"İlk etki şu oldu. Akademik olarak başarılı öğrenciler meslek lisesine döndüler. İlk kez ASELSEAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, Teknopark İstanbul Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, Konya ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mesleki Teknik Anadolu Liseleri, en son kurduğumuz Demirören Medya Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, yüzde 1'lik veya yüzde 1'e yakın başarı dilimlerinde öğrenci almaya başladı. Yani Ankara Fen Lisesi'ne gidecek puanı olan öğrenci, Ankara Fen Lisesi'ne gitmedi, ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'ni tercih etti. Bu aslında bir kırılmaya işaret ediyordu. Yani sektörle birlikte güçlü altyapısı olan ve istihdam garantisi olan meslek liseleri inşa ederseniz alıcısı vardı."

- "Sekiz ayda elde ettiğimiz gelir 1 milyar 75 milyon"

Milli Eğitim Bakanı Özer, katsayı uygulamasından dolayı sosyoekonomik seviyesi en dezavantajlı olan ailelerin çocuklarının kümelendiği meslek liselerinde öğrencilere yaptıkları üretim kadar katkı payı vermek için okulların üretim kapasitelerini artırdıklarını söyledi.

Türkiye'deki 3 bin 574 meslek lisesinde 54 farklı alanda 200 milyon lira bandında üretim olduğunu aktaran Özer, şunları kaydetti:

"Hangi illerde, okullarda ne kadar üretim var diye baktık. İstanbul, Sakarya, Kocaeli, Bursa, İzmir, Afyon, Konya, Gaziantep gibi sektörün kümelendiği illerin hiçbiri ilk 20'de yoktu. Birinci Batman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi çıktı. İl müdürlerimizle toplantı yaptık. 'Bu kapasiteyi nasıl artırabiliriz?' dedik. Orada bir il müdürümüz dedi ki, 'Meslek liselerindeki üretimden elde edilen gelirin yüzde 15'i hazine payı olarak kesiliyor, bunun yüzde 1'e düşmesi lazım.' Görüşmeler yaptık ve yüzde 1'e düşürdük. Bir anda meslek lisesinin üretim kapasitesi artmaya başladı. 2021 yılında 200 milyondan aldık, 1 milyar 162 milyonla kapattık. Bu seneki hedefimizi Cumhurbaşkanımız açıkladı, 1,5 milyar. Sekiz ayda elde ettiğimiz gelir 1 milyar 75 milyon. 1,5 milyar değil, muhtemelen 2 milyar bandını geçeceğiz."

Üretim kapasitesini artırırken birden fazla amacı elde ettiklerini dile getiren Özer, "Aslında okullar üretim yapılan yerler, fabrikalar değil ama yaparak ve üreterek öğrenme en kalıcı öğrenmedir. Bir taraftan başarılı öğrenciler gelmeye başladı, bir taraftan yaparak ve üreterek öğrenme kapasitesi meslek liselerinde yaygınlaşmaya başladı." ifadelerini kullandı.

- "50 meslek lisesinde AR-GE merkezi kurduk"

Bakan Özer, meslek liselerinin üretim kapasitesini fikri mülkiyetle buluşturmak istediklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Dünyadaki rekabete baktığınızda rekabetin ana odağını fikri mülkiyet ve sınai haklar oluşturmakta. Patent, faydalı model, marka, tasarım kapasitesi ve onun ticarileştirilmesi. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla altyapısı güçlü olan 50 meslek lisesinde AR-GE merkezi kurduk. 28 Şubat sürecinin harap hale getirmiş olduğu meslek liselerinden başarılı öğrencilerin geldiği, inovatif çalışmalar yapan bir meslek lisesine doğru yolculuktu bu. Şu anda o sayı 55'e çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı son 10 yılda 29 ürünün tescilini almışken, meslek liseleri 1000'e yakın patent, faydalı model marka tasarım tescili almaya başladılar. Bu kapasiteyi diğer okullarımızla bilim sanat merkezleriyle fen liseleriyle imam hatip liseleriyle buluşturmaya başladık. 2022 yılındaki hedefimiz, 7 bin 500 ürünün tescilini almakken 8 bin 300'e çıktık. Bunların 74 tanesi tescillendi."

Meslek liselerinin yurt dışına ihracat yapmaya başladığına dikkati çeken Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliğiyle eğitim verdikleri lisede kağıt havlu üretilerek Fransa'ya ihracat yapıldığını, bunun yanında kağıt havlu makinesinin de aynı lisede üretildiğini kaydetti.

- Mesleki eğitim merkezlerine yönelik 2 kritik değişiklik

Milli Eğitim Bakanı Özer, mesleki eğitim merkezlerinde eğitim görenlerin hafta bir gün okula, 4 gün de işletmeye gittiklerini ve gerçek iş ortamında eğitim aldıklarını, eğitim alınan alanda istihdam oranının yüzde 88 olduğunu, mezunlarının yüzde 75'inin eğitim aldıkları firmada çalışmaya devam ettiklerini anlattı.

Tüm sürecin 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'yla şekillendiğini aktaran Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna göre mesleki eğitim merkezindeki tüm öğrencilere ayda asgari ücretin üçte biri kadar ücret ödeniyor. Bunu işveren ödüyor. Bunun bir kısmını devlet geri sübvanse ediyor. Çalışan sayısı 20'nin altındaysa üçte birini, üçte ikisini veriyor. 20'nin üzerindeyse bir kısmını veriyor. Üçüncü yılın sonunda öğrenci kalfa oluyor ama sertifikasyon değişmesine rağmen asgari ücretin üçte birini almaya devam ediyor. Kovid-19 salgını günleriydi. Dedik ki, 'Burada başka bir şey yapmamız lazım.' Hem işveren için hem de öğrenci için cazip mekanizma, meslek eğitimini aslında kilit ifadesi bu. Sektörü ve oraya gidecek genci aynı anda memnun eden bir mekanizma, bir çözüm üretmediğiniz müddetçe mesleki eğitimdeki projelerin sürdürülebildiği asla olmaz. İki kritik değişikliği yapalım istedik. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler Kovid-19 salgınından sonra ekonomik sıkıntılar çekmeye başladılar. İşverenden o asgari ücretin üçte birlik kısmını tamamen devlet olarak üzerimize alalım dedik. İkincisi, üç yıllık çırak kalfa olduğu zaman asgari ücretin üçte biri kadar para almaya devam etmesin, onu asgari ücretin yarısına çıkartalım. Aynı zamanda iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı da sigortalayalım. 25 Aralık 2021 kanun değişikliği Meclis'ten geçti. Cumhurbaşkanımız onayladı. Resmi Gazete'de yayınlandı."

Bakan Özer, 25 Aralık 2021'de Türkiye'deki çırak kalfa sayısının 159 bin olduğunu belirterek, "Bugün 820 bin. Yıl sonu hedefimiz, 1 milyon gencimizi meslek eğitim merkezleriyle buluşturmak. Ben inanıyorum ki kasım ayında 1 milyonu bulacağız ve aralık ayında 1 milyonu da geçeceğiz. Bir yıl gibi kısa sürede 150 binlerde can çekişen bir mesleki eğitim sisteminden 1 milyon çırağın kalfanın olduğu bir mesleki eğitim sistemine doğru evrilmiş olduk." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Bakan Özer'e, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı tarafından Özer adına bir yetimin 6 aylık giderlerinin karşılandığına dair bağış belgesi takdim edildi. Özer, hediyeyi çok kıymetli bulduğunu ifade ederek, Asmalı'ya teşekkür etti.