Güngören Gençosman Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm projesinin temel atma töreninde konuşan Kurum, projenin yatay mimarisi, yeşil alanları ve depreme dayanıklı yapılarıyla İstanbul'un gözde dönüşüm projelerinden biri olacağını söyledi.

Deprem riskine dikkati çeken Bakan Kurum, "Türkiye'nin deprem noktasındaki en riskli bölgelerinin başında da İstanbul gelmektedir. İstanbul'dan başlamak üzere 81 ilimizde tedbirler alacağız, evlerimizi, iş yerlerimizi depreme karşı dayanıklı hale getireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında ilan ettikleri 'Türkiye'nin Her Yerinde Deprem Dönüşümü' hedefiyle tam 3 milyon konutumuzu dönüştürdük. 12 milyon vatandaşımızın hayatını hamdolsun güvence altına aldık. Şu anda ülkemizin dört bir yanındaki şantiyelerde harıl harıl çalışıyoruz. Yatırım bedeli 120 milyar lira olan 350 bin kentsel dönüşüm ve sosyal konutumuzu inşa ediyoruz." şeklinde konuştu.

İstanbul'da yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarına değinen Kurum, İstanbul'un 39 ilçesinde 140 bin konutun dönüşümünün süratle devam ettiğini aktardı.

Temeli atılan 300 konutun teknik özelliklerini anlatan Kurum, proje maliyetinin yaklaşık 222 milyon lira olduğunu dile getirdi.


Siyaseti millete hizmet amacıyla bir maraton koşusu olarak gördüklerini belirten Kurum, İstanbul'a son 28 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük eserlerini kazandırdıklarını ifade etti.

Millet bahçeleri projeleri üzerinde de duran Kurum, şöyle konuştu:

"Bugün bu şehre tam 46 millet bahçesi kazandırıyoruz. 2,2 milyon metrekare büyüklüğünde 13 millet bahçesinin yapımını tamamladık. Diğer bahçelerimizin de yapımına süratle devam ediyoruz. Güngören'imize de toplam büyüklüğü 56 bin metrekareye ulaşan 2 millet bahçemizi yapıyoruz. Söz verdiğimiz gibi, Güngören Millet Bahçemizde artık son aşamaya geldik. Güneştepe Millet Bahçemizin de yapımına başladık. Hiç şüphe yok ki İstanbul'daki en özel projemiz, Atatürk Havalimanı Millet Bahçemiz olacak. Pazar günü, 145 bin 300 fidanımızı toprakla buluşturacağız. Tamamlandığında, bilim merkezlerinden bisiklet yollarına, spor alanlarından sanat atölyelerine ve yeşil alanlarına kadar pek çok sosyal donatıyla muhteşem bir yaşam alanı olacak."

Kurum, İstanbul'un fethinin 569. yıl dönümünü Atatürk Havalimanı Millet Bahçesinde yüz binlerce İstanbulluyla birlikte büyük bir coşku ve heyecanla kutlayacaklarını dile getirerek, vatandaşları etkinliğe davet etti.

Muhalefetin millet bahçesi projesine de karşı çıktığını aktaran Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Mega projeleri mahkeme salonlarına taşıyanlar, taş üstüne taş koymayanlar buna da karşı çıkıyorlar. Planımızı, projemizi açıklamamıza rağmen buraya inşaat yapılacak diye bir türkü tutturmuşlar. Ne demişler, 'Tilki 40 türkü söyler, hepsi tavuk üstüne.' 50 yıldır hep aynı nakaratları söylüyorlar. Yönettikleri belediyeleri borç batağına itenlerin, millet hayrına hiçbir yatırımı, hiçbir projesi olmayanların böyle düşünmesine gerçekten şaşırmıyoruz, artık milletimiz de şaşırmıyor."

Yapılan eleştirilere karşın Cumhuriyet tarihinin en çok ağaç ve yeşil alan üreten kadrosu olduklarını belirten Kurum, bununla da gurur duyduklarını dile getirdi.

- "Yemyeşil dikey bahçeleri harabe edenler mi bize çevrecilik dersi verecek?"

- Muhalefetin kendilerine çevrecilik dersi veremeyeceğini dile getiren Kurum, şunları kaydetti:

"Yemyeşil dikey bahçeleri harabe edenler mi bize çevrecilik dersi verecek? Haliç'i kaderine terk edenler mi bize ahkam kesecek? Dünyanın en modern atık su tesislerini durduranlar mı, iptal edenler mi bize doğaseverlikten bahsedecek? Bence bu sahte çevrecilere, maskeli doğaseverlere asıl sorulması gereken soru şudur; Bu algı oluşturma gayretiyle nereye kadar gideceksiniz? Nereye kadar İstanbul'a hizmetten geri duracaksınız? Bir gün 'İstanbul'un ihtiyacı yeşil alan. Havalimanına yeşil alan yapacağım' diyen de sensin, ertesi gün 'Millet bahçesi projesi vatana ihanettir, yıkacağız' diyen de sensin."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kaçacaklar" diyerek yeni bir yalana sarıldığını söyleyen Kurum, 15 Temmuz gecesi yaşananları örnek verdi.

Kurum, şöyle konuştu:

"Mesele kaçmaksa eğer siz bu işin kitabını yazdınız. 'Türkiye'de darbe olursa tankların önüne önce ben yatarım.' diyordunuz. 15 Temmuz'da yatamadınız, evlere sığınıp kahve içerek aziz milletimizin, şehitlerimizin bombalanmasını seyrettiniz. O gün kimlerin fellik fellik kaçtığını, kimlerin milletle birlikte kaldığını bu aziz millet çok iyi biliyor. Biz, Malazgirt'te, İstiklal Savaşı'nda, Çanakkale'de, Kıbrıs'ta, 15 Temmuz'da bağımsızlık için gözünü kırpmadan ölüme koşmuş, ölümü öldürmüş bir ruhun evlatlarıyız. Bunlar hala bu toprağın mayasını, bu coğrafyanın ve bu necip milletin ferasetini anlayamadılar, anlayamayacaklar. Çünkü bu yalanın sözcüleri, aziz milletimize yabancılar. Çünkü bu yalanın sözcüleri, bu milletin değerlerine yabancılar. Milletimiz yalanları da bu yalanların sahiplerini de çok iyi biliyor. Şunu hiçbir zaman unutmasınlar. Hiç kimse bizim yaptıklarımızı yıkmakla, Türkiye'nin istikbalini tehdit edemez. Biz buna bugüne kadar milletimizin desteğiyle müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz."

Bakan Kurum, konuşmasının ardından protokol üyeleri ve hak sahibi vatandaşlarla konutların temelini attı.

Programa, Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özyiğit, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ve TOKİ Başkan Yardımcısı Levent Sungur da katıldı.