Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Mathias Cormann ile görüşmesinde, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarında doğru ve gerçekçi bir hedef için yakında "İklim Kanunu"nu çıkaracağını bildirdi.

OECD Çevre Bakanları Toplantısı (EPOC), Fransa'nın başkenti Paris'teki OECD Konferans Merkezi'nde bugün başlayacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, iki gün sürecek "Herkes İçin Sağlıklı ve Dayanıklı Bir Çevrenin Sağlanması" temalı toplantının ilk genel oturumu öncesi OECD Genel Sekreteri Cormann ile bir araya geldi. Kurum, Cormann'ın özel davetiyle OECD Şeref Defteri'ni imzalayarak toplantıyla ilgili başarı dileklerini kaydetti.

Görüşmede toplantı gündemindeki konular ve Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede attığı adımlar ele alındı. Bakanlığının çalışmalarına ilişkin Cormann'a bilgi veren Kurum, gerek çevre alanında gerekse şehircilik alanında önemli görevler üstlendiklerini söyledi. Bakanlık olarak kimlikli, çevreye saygılı, değer üreten, kadim medeniyet değerlerini yaşatan, sağlıklı ve güvenli şehirler için çalıştıklarını belirten Kurum, şunları söyledi:

"Türkiye olarak, iklim ve çevre konularında çok önemli projeler yürütüyoruz. Atıklar, çevre kirliliği ve ekolojik tahribat her ülkenin ortak sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu etkenlere bağlı olarak tüm ülkeler, iklim değişikliği gibi pek çok çevre sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Doğal alanların korunması, çevre duyarlılığının oluşturulması ve dünyamızı hızla etkisi altına alan iklim değişikliğiyle mücadele artık dünyanın bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Özellikle iklim krizi nedeniyle, ülkemizde ve dünyada görülmemiş sel ve heyelanlar, olağan dışı yangınlar meydana geliyor. Biz Türkiye olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede görevlerimizi ekolojik temelli ve bilimsel yöntemlerle kararlılıkla yerine getiriyoruz."


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM 76'ncı Genel Kurulu'nda, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'na taraf olacağını ilan etmesinin ardından 2053 net sıfır emisyon hedefi ile Türkiye'nin yeşil kalkınma devrimini ortaya koyduğunu hatırlatan Kurum, "Paris Anlaşması, geçtiğimiz ekim ayında Meclisimiz tarafından onaylandı. Böylece, Türkiye olarak, tüm dünyanın da içinde bulunduğu yeşil kalkınma dönemine girmiş bulunuyoruz." dedi.

Düzenledikleri İklim Şurası'nda alınan kararlar kapsamında, "iklim değişikliğine uyum, yerelde iklim değişikliğinin etkilerini azaltabilmek adına projelerin yapılması, milli enerji politikası, ulaşımda mikro mobilitenin sağlanması, adil geçiş, sanayi ve teknoloji" gibi başlıklarda birçok konunun değerlendirildiğini ifade eden Kurum, "Bu kapsamda, iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarında doğru ve gerçekçi bir hedef için yakında İklim Kanunu'nu da çıkaracağız." dedi. Kurum, bu kanunda, iklim değişikliğiyle mücadelede bütün sektörlere yönelik hükümlerin yer alacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde Türkiye'nin en büyük çevre hareketi olan Sıfır Atık Projesi'ni yürüttüklerini kaydeden Kurum, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tüm çevre yatırımlarımızı, doğa koruma projelerimizi, 2017 yılında başlattığımız Sıfır Atık Projesi çatısı altında gerçekleştiriyoruz. İklim değişikliğiyle mücadelemizin en önemli ayağı olan Sıfır Atık Projesi'yle, iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle mücadele etmek ve bu etkiler nedeniyle karşı karşıya kaldığımız koşullara uyum sağlamak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda atık yönetiminden atık su arıtmaya, hava kalitesinin iyileştirilmesinden, denizlerimizin, akarsularımızın korunmasına, yeşil alanların artırılmasından bisiklet yollarının, yeşil yürüyüş yollarının yapılmasına kadar yüzlerce proje yürütüyoruz. Diğer taraftan, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde; çölleşme ve erozyonla mücadele konularında, strateji ve politikalar oluşturuyor, meteoroloji alanında bilgi teknolojileri ve iletişim altyapısı ve meteorolojik karakterli afetlerin tahmini, erken uyarılar ve afet risk azaltımı konularında da ciddi çalışmalar yürütüyoruz."

- Cormann, Rusya-Ukrayna barışına yönelik kolaylaştırıcı rolü için Türkiye'ye teşekkür etti


Cormann da Türkiye'nin OECD'nin çevre alanındaki tüm faaliyet ve girişimlerine yapıcı, üretken ve iş birliğine dayanan katkılar sunduğunu vurguladı. OECD üyeleri arasında çevre alanında koordinasyon çalışmalarına en üst düzeyde katkıda bulunan ülkelerden biri olan Türkiye'ye teşekkür eden Cormann ayrıca Rusya ve Ukrayna arasında barışın tesisi için kolaylaştırıcı girişimleri ve ara buluculuk rolü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve halkına teşekkürlerini iletti.

Görüşmeye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar ve Türkiye'nin OECD Daimi Temsilcisi Kerem Alkin de katıldı.

- İklim değişikliği başlığında müzakereler yapılacak

OECD Genel Sekreter Cormann'ın ev sahipliğinde, üye ülke çevre bakanlarının katılımıyla yapılacak ve iki gün sürecek toplantının ilk gününde "Net Sıfıra Esnek ve Adil Geçişi Sağlamak Temalı Bakanlar Toplantısı", "Net Sıfıra Geçiş - İklim Değişikliği Azaltımı ve Adaptasyona Yönelik İstek Aralığını Kapatma" temalı genel oturum, "Net Sıfıra Geçiş - Finansal Akış ile İklim ve Çevre Hedeflerini Uyumlandırmak" temalı oturum gerçekleştirilecek. "Dijital Geçişi Sürdürülebilir, Net Sıfır Ekonomi ile Uyumlu Hale Getirme" temalı bir ara oturumun da yapılacağı toplantının ilk gün çalışmalarında Kurum, katılımcılara hitap ederek Türkiye'nin iklim kriziyle mücadelede attığı adımları anlatacak.

Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Kamu, özel sektör ve akademisyenlerimizden müteşekkil İklim-Finansman Çalışma Grubu'nu 2022 yılının ilk yarısı bitmeden kuracağız. İklim-Finans Çalışma Grubumuz, sektörlerimizin ihtiyaç duyacağı finansman ve teşviklere ilişkin kriterleri belirleyecek ve özel bir rehber hazırlayacak." dedi.

Kurum, ATO Congresium'da düzenlenen EKO İKLİM Zirvesi'ne video konferans yoluyla katıldı.

Zirveye, Fransa'da dijital dönüşüm, net sıfır ekonomi ve iklim finansmanı konularının görüşüleceği OECD Çevre Bakanları Toplantısı nedeniyle katılamadığını belirten Kurum, zirveyi düzenleyen Ankara Ticaret Odası'na ve Başkan Gürsel Baran'a, katılımcılara ve panelistlere teşekkürlerini iletti.

Kurum, son 200 yıldır küresel çevrenin kirletilmesi, doğal kaynakların tahribi, bilinçsiz tüketimle tabiata geri döndürülemez zararlar verildiğini vurgulayarak, "Dünyamızda son 20 yılda 7 bin 500 büyük doğal afet gerçekleşmiş, ne büyük acıdır ki 1,2 milyon insan hayatını, bu afetlerde yitirmiştir. Bu felaketler küresel ekonomiyi vurmuş, olumsuz etkisi de tam 3 trilyon doları aşmıştır." diye konuştu.

İklim değişikliğinin, Türkiye'de son yıllarda giderek etkisini ve şiddetini artırdığını, Giresun, Ordu, Rize, Bartın, Sinop ve Kastamonu'da sellerin, Antalya ve Muğla'da yangınların yaşandığını anımsatan Kurum, Türkiye'de son 20 yılda eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma, enerjiden çevre ve şehirciliğe kadar hemen hemen her alanda büyük bir başarı hikayesinin yazıldığını söyledi.

Bu başarının, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum noktasında da gösterilmesi mecburiyetine işaret eden Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Yeşil Kalkınma Devrimi ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefini ortaya koymasının, Türkiye için yeni bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

- "Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi'ni kuracağız"

Türkiye'nin bugün, toplumun her kesiminin fikrini alan, şeffaf, katılımcı, verimli bir gayretin içerisinde olduğunu dile getiren Kurum, Türkiye'nin ilk İklim Şurası'nın düzenlenmesinin, bunun en kıymetli nişanesi olduğunu kaydetti.

Şuraya, akademisyenlerden özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarından sanatçılara, çiftçilerden iş insanlarına kadar 1000'i aşkın katılımcı ve panelistin iştirak ettiğini belirten Kurum, İklim Şurası'nın 7 temel başlıkta, 217 tarihi politika önerisiyle tamamlandığını ifade etti.

Ekonomi ve iklim özelinde öne çıkan, özel sektörün beklediği 7 önemli başlığı paylaşan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birincisi 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi için ihtiyacımız olan Ulusal Yeşil Finans Stratejisi'ni inşallah 2023 yılının sonuna kadar tamamlayacağız. İkincisi kamu, özel sektör ve akademisyenlerimizden müteşekkil İklim-Finansman Çalışma Grubu'nu 2022 yılının ilk yarısı bitmeden kuracağız. Üçüncüsü ise İklim-Finans Çalışma Grubumuz, sektörlerimizin ihtiyaç duyacağı finansman ve teşviklere ilişkin kriterleri belirleyecek ve özel bir rehber hazırlayacak. Dördüncü olarak, yeşil kredi, yeşil fon, yeşil finansal kiralamaya dair uluslararası standartlarda uyumlu altyapıyı da inşallah 2024 yılı başına kadar kurmuş olacağız. Beşincisi ise yeşil ve sürdürülebilir yatırımların finansmanını en yüksek seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bunun için de, yeşil tahvil, kira sertifikası ve diğer sermaye araçları piyasalarını ulusal çapta geliştireceğiz. Altıncısı iklim değişikliğinin etkilerine karşı kırılgan sektörlerimizi koruyacağız. Potansiyel tüm riskleri bu çerçevede belirleyeceğiz ve buna göre hareket edeceğiz. Yedinci olarak da Avrupa Yeşil Mutabakatına ki baktığınızda ticaretimizin şu an yüzde 50'den fazlasını Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz, dolayısıyla bu mutabakata güçlü bir uyum sağlamak için Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi'ni kuracağız. Karbon fiyatlama mekanizmasından elde edilecek gelirle de sanayicimizin temiz üretimlerini destekleyeceğiz."

- "Yeşil Dönüşüm gibi büyük bir devrimi, yine bu medeniyetin varisleri gerçekleştirecek"

Bakan Kurum, 500 yıl önce tarihin ilk çevre nizamnamesini yayımlayan ve 600 yıl önce hayvanlar için hastaneler kuranın Türk medeniyeti olduğunu vurgulayarak, "Şuna yürekten inanıyorum ki Yeşil Dönüşüm gibi büyük bir devrimi de yine biz, yine bu medeniyetin varisleri gerçekleştirecektir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Güçlü bir Türkiye için, 'İklim Dostu Ekonomi Seferberliği' artık başlamıştır. Türkiye, bu seferberliği zirveye taşımak için yenilenebilir enerji, iklim dostu şehircilik gibi katma değeri yüksek sektörlere artık tüm gücüyle yönelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, güçlü altyapısıyla 2053'te 'Dünyanın Yeşil Ekonomi Merkezi' olacaktır." sözlerini sarf etti.

EKO İKLİM Zirvesi'ndeki tüm katılımcılara ve Türkiye'nin yeşil kalkınma devrimine en kıymetli katkıları sağlayacağına yürekten inandığını ifade eden Kurum, programda emeği geçen herkesi tebrik ederek, başarılar diledi.