Bakan Koca, iddiaya konu olan ilacın Türkiye'ye girmediğini, hiçbir şekilde hastalarda kullanılmasının sözkonusu dahi olmadığını belirterek şu açıklamada bulundu:

"Burada yapılmak istenen şeyin ne olduğunu size açıklayayım. TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) gibi uluslararası bir otorite var. Bazı ülkelerde; Bangladeş, İran, Arjantin, Tayvan gibi; ülkemizde ruhsatı olmayan ilaçların Türkiye’ye girişi yapılmak isteniyor. TİTCK bu anlamda güvenilirliği artırmak üzere kılavuz yayınlayarak; biyoeşdeğerlik, biyoyararlanım gibi ilave kanıtlar ve kalite belgeleri isteyerek tedbirleri sıkılaştırdı.

Bahsi geçen bu ülkelerden ilaç getiren bazı firmaların bu düzenlemelerden rahatsız olduğunu görüyoruz. Bu olayın altındaki mesele budur. TİTCK ilaç almaz, TİTCK ilacı Türkiye’de ruhsatlandırır veya yurtdışı ilaçsa etkili ve güvenli olduğunu belirler ve listeye alır. İlacın satın alınmasıyla ilgisi yoktur. Bizim yaptığımız kılavuz güncellemesi. Tedbirleri daha da sıkılaştırıp vatandaşa güvenilir ilaç sağlamayı amaçlıyor.

Bu ülkelerden ilaç getirmek isteyenler ise, ucuz maliyetli ancak kalitesi belirsiz ilaç getirilerek, ilaç teknolojisi gelişmiş ve uluslararası tanınırlığı olan ilaç otoritelerine üye ülkelerin ilacıyla eşdeğer kılınıp, yüksek fiyatlara satmak isteyenler. Bu durumda, bizim kılavuzumuz da bunu yapmak isteyenlerin oyunlarını yani rantı bozan bir kılavuz. Bu iddialar bu odaklar tarafından çıkarılıyor. Bu gürültü buralardan kopuyor. Ama önümüzdeki dönemde tedbirlerimizin devamı gelecek"

" TİTCK kayıtlarına göre ülkemize Bangladeş’ten bugüne kadar iddiaya konu olan ilacın bir kutu dahi girişi olmamıştır. Hiçbir şekilde hastalarımızda kullanılması da söz konusu olmamıştır"