Bakan Kirişci, ilçede oluşturulan Muğla Afet Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, saat 12.21 itibarıyla Mesudiye Mahallesi'nde çıkan yangına saat 12.35 gibi ekiplerin gerekli müdahaleyi yaptığını söyledi.

Gerek hava gerek kara her türlü araç-gereç donanımla bu mücadelenin başarılı bir şekilde yürütüldüğünü aktaran Kirişci, şunları kaydetti:

"An itibarıyla yaklaşık 20 derecelik bir hava sıcaklığı, yüzde 60 civarında bir rutubet, 31 kilometre saat gibi de rüzgar hızı var. Bunlar tabii ki rutubet yüksek gibi olsa da gün içerisinde ve belirli bölgelerde rüzgar hızındaki anormallikler, yangınla ilgili tabi bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmişti. Yaklaşık 500-600 hektar civarında bir alan zarar görmüştür. Bu 500-600 hektarlık alanın tam olarak tespitini inşallah yangın kontrol altına alındıktan ve gerekli ölçümler yapıldıktan sonra daha net olarak ifade edilebilecek durumda olacağız. Teselli bulduğumuz en önemli husus, gerek insan noktasında gerekse canlı hayvan noktasında herhangi bir zayiatın olmaması."

2 bin 400 kişi tahliye edildi


AFAD'ın da paylaştığı gibi 2 bin 400 civarında vatandaşın, zarar görmemeleri, yangından olumsuz etkilenmemeleri için bulundukları mahalleden tahliye edildiklerini vurgulayan Kirişci, bu tahliye çalışmalarıyla birlikte yangın söndürme çalışmalarının büyük hızla sürdüğünü aktardı.


Bakan Kirişci, 10 uçak, 17 helikopter, 179 arazöz, 21 ilk müdahale aracı, 29 iş makinasıyla çalışma yapıldığının bilgisini verdi.

Sadece Bakanlığın müdahale ekibinde 1466 personel ve 130 gönüllünün söndürme çalışmalarına aktif olarak katıldığını kaydeden Kirişci, keşif ve gözetleme için de 3 adet helikopterin olduğunu belirtti.

"Gece görev yapabilen helikopter devrede"

Bir İHA'nın da aktif olarak devrede olduğunu belirten Kirişci, şöyle konuştu:

"Onlardan elde edilen görüntüler çerçevesinde kendi mevcut teknolojik altyapımız, yazılımlarımız ve donanımlarımızla birlikte karar verme süreçleri başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. Daha önceki yangında sıklıkla dile getirilen, kimilerine göre gece görüş özelliği olan helikopter ama bizim ifadelerimizde 'gece görev yapabilen helikopter' olarak tanımladığımız helikopterler şu anda devrededir. Basın mensupları olarak belki bunların sesini, çalışmalarını duyuyorsunuzdur. Tabii ki biz de açıkçası böyle vasfı olan ve su atan helikopterlerle ilgili Bakanlık olarak, Orman Genel Müdürlüğü olarak ilk defa test ediyor olacağız. Bunların performanslarını gözlemleme imkanımız olacak. Çünkü artık Bakanlığımızın envanterinde bu helikopterler var ve kullanılıyor olacak."

Yangının çıkış nedenine değinen Kirişci, "Marmaris yangınında aşırı alkollü olduğu ifade edilen bir kişi, iki farklı noktadan yangının fitilini ateşlemişti. Ama burada bir elektrik trafosundan çıktığı şu anki tespitlerimiz arasında ama kesin değerlendirmeleri ilerleyen saatlerde gün içerisinde sizlerle paylaşacağız." diye konuştu.


Bölgenin hava durumuna değinen Kirişci, "Rüzgar lokasyon olarak sürekli farklılık arz ediyor, bizi rahatsız eden de odur. Bazı bölgeler var ki o bölgelerde rüzgarın hızı çok düşük ama bazı bölgeler var çok yüksek. Yine bundan yaklaşık 45-50 dakika önce aralarında neredeyse 1,5-2 kilometre mesafesi olan iki ayrı noktaya, atma dediğimiz hadiseyle birlikte bir anda parlama meydana geldi. O parlamanın arka planında bu rüzgarın etkisinin olduğunu, bizim kendi teknik ekibimiz de açıkça ifade ettiler. Dolayısıyla işimizi biraz zorlaştıran, şiddeti ve yönü kestirilemeyen, meteorolojinin verilerine ve paylaşımlarına göre de sahada farklılık arz eden böyle bir rüzgar etkisi var. Şu anda rutubetle ilgili bir problemimiz yok. Bize göre de rüzgar gerçekten belki gecenin ilerleyen saatlerinde gücünü kaybedecek. Ama önemli olan karadan vereceğimiz mücadele. Bu mücadele de başarılı bir şekilde yürütülüyor." ifadelerini kullandı.

Bakanlığın personel ve iş makinelerinin yanı sıra diğer kurumların da destek verdiğine değinen Kirişci, Marmaris yangının 5 bin hektarın üzerine çıktığını, Datça yangının ise 500-600 hektarlık alanda etkili olduğunu dile getirdi.

Yangının seyriyle bunun değişebileceğini aktaran Kirişci, "Söylemiş olduğumuz 500-600 hektarlık alanın içinde yerleşim yerleri var. O yerleşim yerlerinde çok şükür yanma, can kaybı söz konusu değil. Dolayısıyla onları da eğer çıkacak olursak belki 400 hektara düşme ihtimali de var." dedi.

"Dünyada havadan ve karadan müdahalede başarılıyız"

Kirişci, 5 personelin yangından, dumandan etkilendiğini belirterek, ordunun kara kuvvetleri gibi, vatan sevgisi ile alevlerle mücadele eden personelin de orman teşkilatının kara gücünü oluşturduğunu ifade etti.

Dünyada "bırakın yansın mantığı" olduğunu dile getiren Kirişci, ekibin ormanın içindeki ağaçları, ağaçların arasındaki canlıları ve insanı yaşatmak, kurtarmak için önemli mücadele verdiğini ve Türkiye'nin, dünyadan bu yönüyle ayrıştığını vurguladı.

Kirişci, paralel veya karşı ateş ya da ikisinin karışımı olan bir hibrit uygulamayla sürekli yangına gerek karadan gerekse de havadan mücadeleyi bir arada yapan bir ülke olduklarını ve bunda da gerçekten başarılı olduklarını aktardı.


Dumandan etkilenen personelin iyileştikten sonra hemen görevlerinin başına dönebildiğini ifade eden Kirişci, ekibin önemli hava ve kara araç gereçlerine sahip olduğunu söyledi.

Gece görev yapabilen helikopterleri kullandıklarını hatırlatan Kirişci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnşallah ülkemizin bunlara ihtiyacı olmaz ama bu coğrafyanın orman varlıklarının yüzde 55'i son derece yangına hassas. Biz de coğrafya olarak böyle bir hassas bölgede bulunuyoruz. Muğla da bu konuda başı çekiyor. Bu yangınlar olacak ama temennimiz bunların en az düzeyde olması. Vatandaşlarımızın teyakkuz halinde olması, gördükleri en ufak bir eksiği, yanlışı anında ihbar etmeleri ve ormanı hep birlikte korumamız. Bizim 21 bin Orman Genel Müdürlüğümüzün çalışanı var. Biz 21 bin çalışanla 780 bin kilometrekarelik yeşil vatanı, ormanı tek başımıza koruyacak değiliz. Koruyacak olan bu aziz millet, vatandaşlarımızdır."