Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Ankara CerModern'de düzenlenen Dünya Gıda Günü programına katıldı. Programda Bakan Kirişci ile birlikte BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viroel Gutu ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Demir Şarman da yer aldı.

Bakan Kirişci, Dünya Gıda Günü'nün bu yılki temasının, 'Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre ve daha iyi yaşam' olduğunu belirterek, "Bu başlıklarla; tarım, insan, gıda ve çevre arasındaki bütüncül ve etkileşimli ilişkinin dile getirilmesi; çok önemli bir vurgu olmuştur. Üretim sistemlerimizden beslenme kültürüne, tüketimden doğayı korumaya kadar her şeyin birbiriyle ilişki içinde olduğu gerçeğinin altını çizmek isterim. Unutmayalım ki; gıda güvenliği bir üretim ve arz meselesi olduğu kadar aynı zamanda bir sorumluluk meselesidir. Bu açıdan gıda ve tüketim, küresel çerçevede sadece bugünümüzü değil; geleceğimizi de ilgilendiriyor" dedi.

'DÜNYADA AÇLIK VE YOKSULLUK GERÇEĞİYLE YÜZ YÜZEYİZ'

Küresel iklim değişikliği başta olmak üzere savaşlar, göçler ve Covid-19 pandemisi gibi sorunların ülkelerin gıda güvenliği üzerinde ciddi tehditler oluşturduğunu vurgulayan Kirişci, "Bununla birlikte, dünyada hala kronik olarak devam eden bir açlık ve yoksulluk gerçeğiyle yüz yüzeyiz. BM verileri de göstermektedir ki; bugün sağlıklı beslenme imkanına erişemeyen 2,3 milyardan fazla insan var. 800 milyondan fazla insan ise açlıkla mücadele eder durumdadır. Bu da açlıkla ve yoksullukla mücadeleyi küresel ölçekli mekanizmalar ve sağlam bir dayanışma kültürüyle yürütmenin ne kadar elzem olduğunu ortaya koymuştur" diye konuştu.

'TAHIL KORİDORU'NDAN 7,5 MİLYON TON TAHIL VE GIDA MADDESİ GEÇTİ'

Büyüyen dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamak için gıda üretiminin yüzde 60 artırılması gerektiğini ve Türkiye'nin bu konuda ciddi çaba içinde olduğunu kaydeden Kirişci, "Bu vesileyle vurgulamak isterim. Ukrayna-Rusya savaşının başlamasıyla geçtiğimiz aylar içinde birçok ülkede lojistik aksaklıklar, üretim kayıpları, ürün tedarik sıkıntısı gibi sorunlar gündeme geldi. Bu süreçte Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde krizin en hızlı şekilde aşılabilmesi için çok büyük çaba sarf ettik. BM ile iş birliği içinde yürüttüğümüz çalışmalar sonucu yapılan İstanbul Anlaşması'yla Ukrayna'dan Tahıl Koridoru'nun açılmasını sağladık. Bu sayede BM verilerine göre, bugün itibarıyla 7,5 milyon ton tahıl ve gıda maddesi Ukrayna limanlarından küresel pazarlara ulaştırılmış bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçen hafta Astana buluşmasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le tahıl koridoru konusunu yeniden gündeme getirdiğini hatırlatan Kirişci, "Tahıl Koridoru'nun bir sonraki 4 ay için de açık tutulmasının gereğinden, bu görüşmede bahsedilmiştir. Burada Türkiye olarak gayemiz, sadece gıda tedarik zincirini teminat altına almak değil; aynı zamanda tüm insanlığın huzur ve güvenliği için dünya barışına katkıda bulunmaktır" dedi.

'TAHILIN SADECE YÜZDE 5,6'SI AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERE GİTTİ'

Tahıl Koridoru ile Karadeniz limanlarından çıkan gemilerin varış noktasının genelde Avrupa ülkeleri olduğunu, taşınan 7,5 milyon ton tahılın sadece yüzde 5,6'sının az gelişmiş ülkelere gittiğini söyleyen Kirişci, "İlk geminin yola çıktığı 1 Ağustos'tan 15 Ekim'e kadar Karadeniz limanlarından taşınan tahılın yüzde 63'ü Avrupa ülkelerine sevk edilmiştir. Tahılın yüzde 24'ü Asya, yüzde 13'ü de Afrika ülkelerine ulaştırılmış, Tahıl Koridoru'ndan taşınan 7,5 milyon ton tahılın sadece yüzde 5,6'sı az gelişmiş ülkelere gitmiştir. Geri kalan yüzde 94,4'lük kısmı ya gelişmekte olan ya da gelişmiş ülkelerin limanlarına bırakılmıştır. Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Cibuti'ye sadece 541 ton tahıl ulaşmıştır. Bu adaletsizliği durdurmaya çalışan tek lider Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ve Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'in tahıl koridorunu güçlendirerek, koridordan az gelişmiş ülkelerin yararlanması gerektiği vurgusu; uluslararası dayanışma ve dünya barışı için çok önemlidir. Tahıl Koridoru'nu daha da güçlendirmeliyiz. Bu koridoru, sadece gıda güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili teknik bir husus olarak görmüyoruz. Tahıl Koridoru, açlıkla mücadele eden ülkelerle dayanışma içinde olduğumuzu gösteren bir insanlık ve iyilik koridoru olmalıdır" diye konuştu.

'TARIM CEPTE UYGULAMASI, YIL SONUNDA HAYATA GEÇİRİLECEK'

Öte yandan tarımın dijitalleşmesini çok önemli bir konu olarak gördüklerini ifade eden Kirişci, "Çiftçi kayıt sistemimizi; 1 Ekim 2022 tarihinden itibaren e-Devlet sistemine entegre hale getirerek, bu yönde önemli bir uygulamayı daha başlattık. 'Tarım Cepte' uygulamasını ise yıl sonunda hayata geçireceğiz. Türkiye İklim Akıllı ve Rekabetçi Tarımsal Büyüme Projesi (TUCSAP) ile dijitalleşme kapsamındaki çalışmalarımızı daha da geliştiriyoruz. Böylelikle çiftçimiz, iklim ve doğa koşullarına daha uygun şekilde üretim planlamasını yaparak, daha rekabetçi bir düzeye gelebilecektir" ifadelerini kullandı.