Geçtiğimiz hafta İsveç'in başkenti Stockholm'de PKK terör örgütü yandaşlarınca Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'yi hedef alan eylemin yankıları hala devam ederken, 22 Ocak tarihinde İsveç'in Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde gerçekleştirilen Kur'an-Kerim'e saldırının ardından Ankara, İsveç hükümetinin üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini belirterek, Şubat ayında Türkiye, İsveç, Finlandiya arasında gerçekleştirilmesi planlanan 3'lü mekanizma toplantısı süresiz bir şekilde iptal edildi.

İptal edilen toplantının ardından ilk açıklama Bakan Çavuşoğlu'ndan geldi. Böyle bir ortamda üçlü toplantının bir anlamı olmadığını belirterek, İsveç ile Türkiye arasında imzalanan ahitnamenin gereklerine uyulmadığını şu sözlerle vurguladı:

"Avrupa'da ırkçılık, İslam düşmanlığı giderek artıyor. Bu bir hastalık haline geldi ve hızlı bir şekilde yayılıyor. İsveç'teki bu alçak eylem aslında bir nefret suçudur, ırkçı bir eylemdir. Kimse bunu bize fikir özgürlüğü olarak anlatmaya çalışmasın.

İsveç diyorsa ki ben artık radikal, ırkçı bir ülke oldum, İslam düşmanlığı artık serbest diyorsa bu kendi bilecekleri iş. Bu Avrupa Birliği normlarına da aykırı.

Şimdi terörle mücadele kanunlarını değiştirmek zorunda kaldılar. İsveç yönetimi bu alçak eyleme izin vererek buna ortak olmuştur. Bu kadar basit. Tüm dünya böyle görüyor.

İsveç şuna karar vermeli. NATO'ya üye olmak istiyor mu istemiyor mu? Bu eylemlerin bir amacı da aslında İsveç'in NATO üyeliğini engellemek için. PKK ile iş birliği yapıyorlar, üyelik sürecine mayınlar yerleştiriyorlar. Bu mayınları temizlemek İsveç'in elinde.

Bu ortamda 3'lü toplantının bir anlamı olmaz. Şu andaki ortam bunu gölgeleyeceği için, sağlıklı olmayacağı için ertelendi. Ayrıca İsveç'in bu ahitnameyi uygulama konusunda ciddi bir adım atmadığını da görüyoruz.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin ayrılması konusunda bize bir başvuru gelmedi, dolayısıyla 'ayrıca değerlendiririz' gibi bir şey söyleyemem."