Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Uzaktan Çalışmada İş Sağlığı ve Güvenliği Çerçevesi: Sağlıklı ve Üretken Uzaktan Çalışma" konulu panele katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Bilgin, "İnsan canından yaşama hakkından daha önemli hiçbir değer olamaz. Dolayısıyla çalışma hayatının en önemli varlığı olan insanın korunması herhangi bir şekilde değer biçilmeyecek bir özelliğe sahiptir. Bunun için yeni çalışma ilişkileri içerisinde çalışanların emekçilerin sağlığının korunması bizim görevimizdir. İnsan varsa diğer şeyler var, insan yoksa diğer şeylerin önemi yok" açıklamasında bulundu.

Uzaktan çalışmaya geçilebilmesi için 25 yıl sonrasının ön görüldüğünü hatırlatan Bilgin, "2018'den sonra zorunlu olarak pandemiyle birlikte bunların birçoğunu denemek durumunda kaldık. Dolayısıyla deneyince gördük ki aslında hem kamuda hem özel sektörde bu yeni çalışma ilişkilerinin devreye girmesi mümkünmüş ve gerekliymiş. Buraya nasıl geldiğimize bakmamız lazım" ifadelerini kullandı.

"Örgütlenme düzeyi hala çok düşük ve bu ciddi bir sorun"


Demokrasinin 'd' harfini seçimler olarak tanımladığının altını çizen Bilgin, "Sandığın siyasal süreci belirlemesidir ama bu sadece demokrasinin 'd'sidir gerisi de örgütlenmedir. Sosyal örgütlenme, sendikalaşma düzeyidir. İşçi sendikalarının örgütlenme düzeyi hala çok düşük ve bu ciddi bir sorun. Batı'daki demokratikleşme sürecinin arkasındaki temel dinamizm budur. Bu dinamikten mahrum olduğu zaman batı demokrasilerinin nasıl çöktüğünü nasıl bozulmaya başladığını, etkisini kaybettiğinin birçok örneğini bugün de yaşıyoruz. Özellikle Batı Avrupa ülkelerinin yaşadığı krizin temelinde bunlar var" dedi.


"Önümüzdeki 25 yıl sonra 6 saat ya da daha az fiili çalışma gibi durumlar devreye girecek"

Bakan Bilgin, birçok ülkede çalışma saatlerinin düşürülmesine yönelik çalışmaların olduğunu vurgulayarak, "Geçtiğimiz günlerde İngiltere'de bu konuda pilot uygulama başlatıldı. Bunlar yaygınlaşacak. Önümüzdeki 25 yıl sonra 6 saat ya da daha az fiili çalışma gibi durumlar devreye girecek. Bunlar kaçınılmaz. Teknoloji fiziki emeği ikame ettikçe, teknoloji üretim sürecinin mekandan bağını kopardıkça bu değişmeler kaçınılmaz olacak. O halde bu değişimler meydana geliyor ama yeni sorunlar ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.

"Daha yapacağımız çok iş var"

3600 ek göstergenin geçen sene imzalanan toplu sözleşmede bunun kararının alındığını söyleyen Bakan Bilgin şunları söyledi:


"5.5 milyon kamu çalışanı ve emekçini kapsayan bir düzenleme yaptık. Bize düşen bütün bu olumsuz faktörlerinin insan üzerindeki negatif etkilerini ortadan kaldıracak tedbirler almak, düzenlemeler yapmak, yapısal düzenlemeleri yapmak. Bu yapısal bir reformdur. Asgari ücret düzeyinde bütün çalışanların asgari ücret düzeyindeki gelirlerini vergi dışarısında bırakmak Türkiye'nin 60 yıllık sloganaydı. Bunu gerçekleştirdik. Daha yapacağımız çok iş var. Sözleşmeli personel meselesi, geçici işçiler meselesi var."