Muş'taki programının ardından Bitlis'e gelen Yalçın, Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay ve Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Korkmaz'ı ziyaret etti, öğretmenevinde sendika üyeleriyle bir araya geldi.

Daha sonra aynı yerde düzenlenen Memur-Sen Bitlis Temsilciliği Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'na katılan Yalçın, Memur-Sen ailesi olarak sıradan bir sendika ve sendikal hareket olmadıklarını belirtti.

Kurulduklarından bu yana istikametlerini bozmadıklarını ve koordinatlara sadık kaldıklarını anlatan Yalçın, şöyle konuştu:

"Anadolu'nun kabul görmüş değerlerini baş tacı ederek, milletle hiçbir zaman çatışmayarak, karşı karşıya gelmeyerek, kendi millet, derdi millet, yükü millet, yeniden güçlü medeniyet iddiası ve idealiyle yolculuğuna devam eden bir teşkilatlanma ve bir sendikal hareket olarak kendimizi ayrı konumladık, kodladık. Bu konuda istikametimizi kaybetmedik. Çünkü Memur-Sen ailesi, sendikacılığı yeniden tanımlayan bir entelektüel kapasitedir. Gelinen nokta itibarıyla hiçbir zaman çizgisini kaybetmedi. Diğerlerine göre değil, değerlerine göre sendikacılık diyerek değerleri etrafında ideali ve iddiasıyla erdemli bir sendikal hareket olarak 30. yılına yaklaşıyor. 14 Şubat 2022'de 30. yılımıza gireceğiz. Çeyrek asır geride kaldı ve yarım asra yürüyoruz. Bir mücadeleyi her gün bayraklaştırarak ve bir milyon kapasitesinin üzerine çıkararak, Türkiye'nin en büyük örgütlü yapısına ve en güçlü entelektüel kapasitesine dönüştürdük."

Memur sözleşmelerinde 6'ncı dönemde sendikalı ve sendikasız arasındaki makası özlük hakkıyla açtıklarını anımsatan Yalçın, sendikacılığın önemini, sendikacılığa da özeni artırdıklarını aktardı.

Önemli bir çalışmaya imza attıklarını vurgulayan Yalçın, "Çünkü yüzde bir barajı geldi ve bu anlamda işçi sendikacılığındaki gibi memur sendikacılığında da önce yüzde bir barajını aşın daha sonra bu haktan istifade edin diyerek bir çerçeve çizildi. Bu önerdiğimiz bir çerçeve değil ama mevcut tekliflerimize olumlu cevap gelmemesi üzerine bizim de önemsediğimiz bir çerçeve. Teklifimiz yetkili ile yetkisiz arasında makasın açılmasıdır. Dolayısıyla yetkili sendikanın emeğinin, gayreti ve alın terinin başkasına peşkeş çekilmemesidir." diye konuştu.

Çok kıymetli bir toplu sözleşmeyi geride bıraktıklarını, bunun için illerde divan toplantılarına katılarak teşkilatın kadrosuyla bu konuya ilişkin tüm detayları paylaştıklarını aktaran Yalçın, yaptıkları işin kıymetini ve kazanımın önemini anlatarak fikir teatisinde bulunduklarını ifade etti.

Esas haksızlığın örgütlü yapıya, örgütlenene karşı yapıldığını belirten Yalçın, şunları kaydetti:

"Örgütlü olan gücümüz, örgütsüz olan yükümüzdür. Bu ülkede 1 milyon 700 bin kişi örgütlü. Bunu çıkardığınızda örgütsüz ciddi ve koca bir kitle var. Sadece örgütsüz 2 milyon emekli var. Bu açıdan bu toplu sözleşmede, memur sendikacılığında sendikalı ve sendikasız arasında bir makas konmuştur. Örgütlülüğe önem, örgütlü olmaya özen kazandırmıştır. Toplu sözleşme bu açıdan çok kıymetli. Bir hak almak istiyorsak örgütleneceğiz, teşkilatlanmadan olmaz."