Kamudanhaber- Özel haber

Murat Kenan Erdem

Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanları, Neden Ziya Selçuk’u Hedef Aldılar?

Dört gün önce kamudanhaber sitesi olarak, “Kılıçdaroğlu Ak Parti’ye Oy Veren Öğretmenleri Töhmet Altında Bırakırken; Ali Yalçın, Neden Susuyor” başlıklı bir yazı yayınlamış; öğretmenlerin bu konuda yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’dan beklentilerini dile getirmiştik. Nitekim Eğitim-Bir-Sen üyesi olduğunu ifade eden Akşam Gazetesi yazarı Dr. Taceddin Kutay’ın, “Türk sağı-sivil toplum-sendika- Eğitim Birsen” başlıklı “Üyesinden Ali Yalçın’a Haklı ve Ağır Eleştiri” ifadeleriyle yayınladığımız yazısı da sitemizdeki yazıyı doğrular mahiyetteydi.

Dr. Taceddin Kutay, “Beklediğim, sosyal medyada en haklı davasını, en sakil hakarete karşı savunacak, binleri peşine takarak ortalığı ayağa kaldıracak bir reaksiyondu. O da Türk sağının duçar olduğu “bekle, gör; soğusun, kenarından dolaş” hastalığına kurban gitti.” ifadeleriyle Ali YALÇIN’ı bekle gör politikası uygulamakla itham ediyordu.

Sitemizde yayınlanan yazıların altına neden diğer sendikaları yazmıyorsunuz? Bakan Bey, neden bir açıklama yapmıyor? Yorumları geldi. Okuyucularımız yerden göğe kadar haklılar… Tüm sendikalar da Bakan da bu duruma tepki göstermeliydi. Özellikle Önder KAHVECİ’nin, sosyal taban örtüşmesini merkeze alarak; Ak Parti’ye oy veren öğretmenlere yapılan eleştiriye, “Ali YALÇIN, cevap vermeli.” tarzındaki yaklaşımı çok yanlıştı.

Bunun gibi; Ali YALÇIN’a yönelik haklı ve yerinde eleştiriler karşısında bir söylem geliştiremeyen Eğitim-Bir-Sen’li kimi yöneticilerin, Ziya SELÇUK’a yönelik tavrı da bir o kadar yanlış. Öncelikle kurum içi demokratik tepkilerini göstermeleri beklenirdi.

Ziya SELÇUK’a yönelen/yönlendirilen tepkiye iki örnek sunuyoruz:

Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut ÖNER, twitır hesabından,

“Öğretmenleri için somut bir kazanım ortaya koyamasa da güzel sözlerle gönül alarak motivasyon sağlamaya çalışan Milli Eğitim Bakanımız; Öğretmenleri yaftalayan, iradelerini aşağılayan Kılıçdaroğlu'na iki çift laf etseydi, samimiyet testinden geçer ve o zaman "Ziya Öğretmen" olurdu.” paylaşımını yaparken

Eğitim-Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan ŞEREFLİ,

“Acele etme, bekle dedim!!! Ses yok!!!!

Öğretmenleri için bu güne kadar somut bir kazanım ortaya koyamasa da en azından bol bol güzel sözler söyleyip gönül alarak motivasyon sağlamaya çalışan Milli Eğitim Bakanımız; Öğretmenleri yaftalayan, demokratik tercihlerini, iradelerini aşağılayan Kılıçtaroğlu'na iki çift laf edeydi samimiyet testinden geçer ve o zaman "Ziya Öğretmen" olurdu.” ifadeleriyle Manisa Şube Başkanıyla benzer paylaşım yaptı.

Eğitim-Bir-Sen Eskişehir Şube Başkan’ı Muammer KARAMAN ve Sakarya Şube Başkanı Murat MENGEN’in facebook paylaşımlarından öğrendiğimiz kadarıyla, Eğitim-Bir-Sen 48. Başkanlar Kurulu’nun Gündem Maddelerinden birisi de “CHP’nin öğretmenlerin iradesine yaptığı saldırı.”

Ancak Eğitim-Bir-Sen web sitesinde 48. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesine baktığımıza konu ile ilgili bir açıklama göremiyoruz. Demek ki; konu konuşuldu. “Mahkemeye verdik zaten, yeterli.” diye düşünüldü. Başkaca da bir eyleme gerek görülmedi. Biz de 81 İlin Şube Başkanlarıyla birlikte alınan kararı eleştirecek değiliz.

Mahkeme konusu da muhtemelen TBMM çatısı altında kürsü dokunulmazlığından kaynayıp gidecektir.

Peki, neden Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın tepkilerin odağına alındı? Çünkü Ali Yalçın, Türkiye’nin en büyük ve yetkili sendikasının genel başkanıdır. Toplu Sözleşme Masası’nda, Kurum İdari Kurulu’nda, Kamu Personel Danışma Kurulu’nda sadece kendi üyeleri adına değil tüm kamu çalışanları adına söz söyleme ve imza atma yetkisine sahiptir.

Nasıl ki enflasyon artınca, ülkede işler yolunda gitmeyince hükûmete hesap soruluyorsa… Kamu çalışanlarını ilgilendiren konularda da doğal olarak gözler yetkili konfederasyon genel başkanı Ali Yalçın’a çevriliyor.

Mesele bundan ibarettir. Yoksa, Ali YALÇIN’ın şahsıyla bir problemimiz olamaz.