Sayıştay’ın ilana çıkılan 65 öğretim üyesi kadrosundan 61’ine, yalnızca birer kişinin başvuru yapması nedeniyle “objektif kriterlere aykırı atama yapıldığı” tespitinde bulunduğu Ordu Üniversitesi, bu kez Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve “adrese teslim” şart ile gündeme geldi. Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın kardeşi Metin Erbaş’ın damadı Serkan Ataç’ın, “geleneksel el sanatları” için açılan kadroda belirtilen “Hat anasanat dalı lisans mezunu olmak, Kat’ı eğitimleri aldığını gösterir belgeye sahip olmak” koşulu sayesinde üniversitede araştırma görevlisi olarak kadroya girdiği iddia edildi. Ataç, YÖK’ün sisteminde “araştırma görevlisi” olarak gözüküyor. Aynı üniversiteye “araştırmacı” olarak giren Metin Erbaş’ın kızı ve gelininin de üniversitede yüksek lisans yaptığı kamuoyuna yansımıştı. CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel konuyla ilgili, “Üniversiteler bir eğitim kurumu aynı zamanda bir bilim yuvası, yani siyasetin en son girmesi gereken yerler. Fakat Ordu Üniversitesi rektörünün uygulamaları hem personel ile ilişkilerinde hem de kadrolaşmada siyasi tercihler içeriyor” dedi. Sayıştay’ın tespitine işaret eden Adıgüzel, “Ahbap çavuş atamaları var. Bir üniversitenin rektörlük makamını birilerinin emireri konumuna sokmaya kimsenin hakkı yok. Ali Erbaş’ın akrabaları özel koşullar ile özel kadrolara alınmış” diye konuştu. Adıgüzel, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan’ın Metin Erbaş ile birlikte yeniden ibadete açılan Ayasofya’daki ilk namaz için İstanbul’a görevlendirme ile gittiklerini ve masraflarının üniversite tarafından karşılandığını da iddia etti. Adıgüzel, “Metin Erbaş ile rektörün gittiği özel gezileri kamu kaynaklarından finanse ettiği iddiası korkunç. Ayasofya açılışına giderken her ikisine de ‘işadamları ile görüşme’ gerekçesiyle görevlendirme yazıldığı bilgisi var. Siz Ayasofya’ya işadamları ile görüşmeye mi gittiniz” diye sordu.