Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, “Seçim sonuçlarını ne belirleyecek?” sorusunu irdelediği bugünkü yazısında iktidara uyarılarda bulundu; “Seçim sonucunu, önce seçmenin oyları sonra savcılar belirleyecek” dedi.

Seçime giderken; aile,  ahlaksızlık, uyuşturucu, yolsuzluk ve gençlik konularının tartışıldığını yazan Dilipak “Hepsi de savcılıkları ilgilendiren konular. Ama ne siyasiler, ne iddiaların muhatapları ne de savcılardan ses yok. İddialar ortada. Müddei iddiasını ispatla mükellef. Tamam doğru, zaten iddia sahipleri susmuyorlar ki. Tamam bunlar da doğru olmayabilir. Kurgulanmış olabilir. Bunu Ergenekon davasında görmedik mi? Peki bu tartışmaya son noktayı kim koyacak?” diye sordu.


Dilipak, iktidara, “Trollerle bunlara cevap vermek mümkün değil. Karşı söylemlerle bunların üstesinden gelmek mümkün değil. Hele birilerinin, ‘bak siz de bunları yapmadınız mı’ diye geçmişte yapılan yanlışlar ve bugüne dönük ‘biz şu hizmetleri yaptık’ gibi bir savunma da işe yaramıyor” uyarılarında bulundu.

“Seçime doğru bu konuda  bir yandan yeni iddialar servis edilirken, bir yandan da eski defterlerin karıştırılacağı anlaşılıyor. Bana kalırsa servis edilen iddialar, çok küçük bir kısım. Aba altında sopa gösteriliyor da olabilir” diyen Dilipak, özetle yazısına şöyle devam etti:

“Bu yöntemle adaylar belli olduktan sonra,  bütün adaylar aslında sosyal medyanın tarassutu, tehdit ve gözetimi altında olacak. Kasetler daha çok kamuoyunu etkilemek açısından sosyal siyaset, sosyal psikoloji açısından önemli.

Asıl yolsuzluk, rüşvet, torpil, karanlık-kayıt dışı para ilişkileri, uyuşturucu, mafyöz ilişkiler önemli.

Sosyal ağdaki iddialar ve iddia sahipleri taranmalı. O iddiaların sahiplerinden ve irtibatlı kişi ya da kuruluşlardan, iddialarla ilgili bilgi ve belgeler istenmeli.

İhbar incelenmezse fitneye kapı aralanır. Evet, seçim sonucunu, seçmenin oylarından önce sonra, savcılar belirleyecek bu durumda. İnşallah hak yerini bulur.

Yargıçların süreçteki rolüne gelince, bazan kararları ile bazan kararsızlıkları ile  sessizlikleri ile sonucu belirliyorlar. Zaten bizler susarsak, Şeytan daha gür bir sesle, tüm mecralardan konuşacaktır."