Dilipak’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Sağlık diye nasıl milletin anasını ağlatıyorlarsa, Türklük diye Türklüğün anasını ağlatmaya hazırlanıyorlar. KKTC’ye dikkat. Bu gidişle biz Meis’i konuşurken birileri KKTC’yi yanına alarak bizi Doğu Akdeniz’de sahil şeridine hapsetmeyi deneyebilir. Yani Ege’den sonra Akdeniz’de bizi tecrit etmeye çalışabilirler..

Bakın, Ruzi Nazar’ı anlamadan Kafkaslar’ı anlayamayız, Sabatay hareketini ve Aliya’yı anlamadan Balkanları anlayamayız. Pakradunları, Kalust Sarkis Gülbenkyan’ı (29 Mart 1869, Üsküdar – 20 Temmuz 1955, Lizbon) tanımadan Hazar bölgesinde ne olduğunu anlayamayız. Tabii güneyimizde ne olup bittiğini anlamak için Liman Von Sanders ve Lavrance’yi yakınen tanımamız gerekiyor. İttihat Terakkiyi anlamamız için bazı isimleri bilmemiz gerek, mesela Cumhuriyet dönemini daha iyi tanımak için Moiz Kohen’i, Lazaro Franko’yu, Agop Dilaçar’ı, Mim Kemal Öke’yi, Küçük Hüseyin Efendi’yi daha yakından tanımamız gerekiyor. Bu arada, Arnavut bir babadan doğan Akif’i ne yapalım. 

Bakın kafanızdaki şablona göre göçmenleri gönderelim derseniz, ya geriye fazla kimse kalmaz, ya da sizi de yolcu etmemiz gerekebilir!? 

Yoksa tek parti dönemindeki kafatası ölçme günlerine geri mi dönmemizi istiyorsunuz."