Siyasi gelişmeleri takip ederken bazı alanları ihmal ettiğimin farkındayım. Bunların başında da eğitim konusu geliyor. Oysa ben eğitim kökenli bir gazeteciyim. Bu açığımı kapatmak için Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in kapısını çaldım.

ÖĞRETMENLİK SINAVI

“Milli Eğitim Bakanı ile görüştün, öğretmenlik sınavını konuşmadın mı?” sorabilirsiniz. Sormaz olur muyum? Mahmut Özer, “Eğitim camiasının 60 yıllık hayali olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkardık” diye söze başladı, tek tek anlattı. Sizin için özetledim.

1) Uzman öğretmen ve başöğretmen hiç yokmuş, sanki ilk kez olacakmış gibi bir algı var. Ama yanlış. Bakanlığın verilerine göre zaten mevcutta 75 bin 701 bir uzman öğretmen, 90 başöğretmen var.

2) Yüksek lisans ve doktorası olan öğretmenlerden eğitimi tamamlayanlar otomatik olarak bu görevlere atanacaklar. Onlar sınava girmeyecek. Bu durumda 90 bin öğretmen var.


3) Uzman öğretmenlik için 180 saat, başöğretmenlik için en az 240 saat eğitim programını tamamlamaları gerekiyor. Uzman öğretmenlik için 543 bin 515, başöğretmenlik için 70 bin 931 başvuru yapılmış.

4) Uzman öğretmen olduklarında eğitim öğretim tazminatları yüzde 20’den yüzde 60’a, başöğretmen olduklarında ise yüzde 40’tan yüzde 120’ye çıkacak. Önemli bir gelir kaynağı.

5) Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için belirlenmiş bir kontenjan, kota ya da sıralama yok. Sınavda 70 puan alan herkes bu unvanları alabilecek.

6) Peki kazanamayan ne yapacak? Tenzili rütbeye uğrayacak değil. Öğretmenliğe devam edecek ve istediği takdirde yeniden girecek. Bu konuda da bir sınırlama yok.


7) Milli Eğitim Bakanı Özer bunları tane tane anlatırken, “Sınava ne gerek vardı. 10 yıllık öğretmen uzman öğretmen, 15 yıllık olanlar başöğretmen olsa olmaz mı? Kariyer mutlaka gerekli mi?” diye sordum.

DÜNYADAKİ ÖRNEKLERİ

Dünyanın gelişmiş ülkelerinden başladı. İsveç’ten başladı, İtalya’dan, Fransa’dan, Almanya’dan Amerika’dan girdi, en son Güney Kore ve Çin’i anlatıyordu ki “Tamam” dedim. Pes ettim. Çünkü kariyer yapmak oralarda mesleğin saygınlığını daha da artırmış. Öğretmen kendini geliştirirken aynı zamanda eğitim sistemine de yenilikler kazandırmışlar. Eğitimcinin eğitimi konusuna geliyoruz. Eğitimci kendini sürekli geliştirecek ki öğrencilere de katkısı artarak devam etsin. Öğretmen bir pınar gibidir. O gürül gürül akacak ki öğrenciler o pınardan doya doya beslenebilsin.

SINAVLAR YAPILACAK

Milli Eğitim Bakanı, hiçbir meslekte sınavsız kariyere geçiş olmadığını söyledi. Ama beni asıl sevindiren, öğretmenlerin yüksek lisans ve doktora konusunda istekli olduklarını söylemesiydi. Bizim öğretmenlerimize de bu yakışır.

Bize bundan sonra, öğretmenlerimize hayırlı olsun demekten başka bir şey düşmüyor.

Abdulkadir Selvi-Hurriyet