Mersin'de görev yaptığı sitedeki yabancı uyruklu ailenin 12 yaşındaki oğlunu kaçırarak 400 bin Euro fidye isteyen ancak istediğini alamayınca çocuğu boğarak öldüren kapıcı tutuklandı.
Çıkarıldığı mahkemede anlattıkları ise dinleyenleri şoke etti.
''İp ile ellerini, ayaklarını ve vücudunu ip ile bağladım''
12 yaşındaki Khaled Hayanıketb'i daha önceden ikamet ettikleri evin bodrum katına indirip bağladıktan sonra fotoğraflarını çektiğini daha sonrada bıraktığını söyleyen zanlı, 8 Mayıs tarihinde kaçırma işlemini gerçekleştirdiğini söyledi.
Bodrum katına indirdiği 12 yaşındaki çocuğu bağladıktan sonra fenalaştığını söyleyen cinayet zanlısı, çocuğun cansız bedenini poşete koyduğunu söyledi:
"5 Mayıs'ta para vererek ikametin bodrum katına indirip bağladım ve fotoğraflarını çektim. Daha sonra Khaled'i serbest bıraktım. Resimler telefonda kayıtlı durdu. Akabinde 8 Mayıs'ta öğlen saat 14.00 sıralarında tekrar gördüm. Aklıma ailesinden fidye istemek geldi. Bu nedenle Khaled'i tekrar ikametin bodrum katına götürdüm. Bodrum katında bulunan ip ile ellerini, ayaklarını ve vücudunu ip ile bağladım. Ayrıca boğazını da bağlayıp ağzını bağladım ve Khaled'in resimlerini çektim. O esnada çocuk aniden fenalaştı. Ben de korkup sitesinin girişine kaçtım. 10-15 dakika sonra çocuğun durumuna bakmak için geldiğimde ölmüştü. Bende boğazındaki ipi çözüp elleri ve ayakları bağlı olacak şekilde poşete koydum. Poşet bodrumda bulunmaktaydı. Daha sonra poşeti de bir çuvala koydum"
''Polislerle birlikte kamera görüntülerine bakıyordum''
Çocuğun ailesinden fidye istediğini kaydeden cani, poislerle birlikte çocuğu arama çalışmalarına katıldığını söyledi:
"Ailesinden 200 bin euro, 200 bin dolar ve 400 bin TL fidye istedim. Ben gönderdikten yaklaşık 1 saat sonra Khaled'in babaannesi olarak bildiğim şahıs yanıma geldi. Bana Khaled'i sordu ancak ben Arapça bilmediğim için anlaşamadım. Benim telefonumdan torunu olan Muhammed'i aradı. Muhammed bana amcasının oğlunu kaçırdıklarını ve büyük miktarda fidye istediklerini, polise gideceklerini söyledi bende 'gidin' diyerek telefonu kapattım. Daha sonra hep sitedeydim. Hiçbir yere gitmedim. Khaled'i arayan polislerle birlikte kamera görüntülerine bakıyordum. Ben çuvala koyduğum cesedi henüz ne yapacağıma karar vermemiştim. Üzerime atılı suçlamayı anlattığım kadarıyla kabul ediyorum"