Başarılı okulların özellikleri nelerdir? Hangi faktörler, okulların başarılı olmasında etkili rol oynamaktadır? Sınıfın iklimi, öğrencinin zekâsı, öğretmen etkisi, okul yöneticisinin yönetsel etkiliği, ailenin sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel özellikleri, okul çevresinin özellikleri, öğrencilerin okulda başarılı olmasında etkili birer değişken özelliği göstermekte midir?

Öğrenci başarısında rol oynayan faktörler incelendiğinde, bazı faktörlerin izlenebildiği bazı faktörlerin ise izlenemediği ancak etkisinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu faktörler arasında okul yöneticisinin öğrenci başarısı üzerindeki etkisi var mıdır? Varsa bu etki hangi düzeyde ve hangi yöndedir?

Cosby’nin “Bir okuldaki akademik başarının %84’ü okul yöneticisinden kaynaklanır.” ifadesi, Türkçe literatürde “Okul yöneticisi kadardır.” veciz sözüne dönüşmüştür. Bir okulda okul başarısını belirleyen her beş faktörden dördünün üzerinde okul yöneticisinin etkisi olduğu kabul edilmektedir.

Okul yöneticilerinin, okul başarısı üzerindeki etkisini konu alan araştırmalar incelendiğinde, okul yöneti­cisinin öğrenme çıktıları üzerinde ölçülebilir ve daha çok dolaylı etkisinin oldu­ğu ileri sürülebilir. Okul yöneticisinin öğrenci öğrenmeleri üzerindeki etkisinin genel olarak diğer insanlar, olaylar ve örgütsel faktörler aracılığıyla oluştuğu görülmektedir (Bell, Bolam ve Cubillo, 2003; Day, Gu ve Sammons, 2016; Hallinger, 2018; Louis, Dretzke ve Wahistrom, 2010; Robinson, Lloyd ve Rowe, 2008; akt. Özdemir, 2019, s. 322). Okul yöneticisinin öğretmen öğrenmelerini sağlama, öğrenen örgüt kültürü oluşturma, gerekli öğrenme ekosistemini yaratma, ders araç-gerecini temin etme, velilerin eğitimini sağlama, okulun iklimi ve kültürü üzerinde olumlu etki yaratma gibi davranışlarıyla öğrenci başarısını artırdığı görülmektedir. Bu etkinin düzeyi okuldan okula, sosyal çevreye ve diğer faktörlerin etkisine göre farklılık gösterebilir.

Okul yöneticisinin okulun gelişimi açısından ciddi öneme sahip olduğunu vurgulayan çalışmalarında Leithwood, Louis, Anderson ve Wahlstrom (2004) okul liderliği üzerine nicel ve nitel araştırmaları gözden geçirmiş ve okul yöneticisinin liderliğinin öğrencinin öğrenmesini etkileyen okulla ilgili etkenler arasında sınıftaki öğretim çalışmasının ardından ikinci sırada yer aldığı sonucuna ulaşmışlardır. Başka bir anlatımla, okul yöne­ticisi öğretmenlerin etkinliğini artırarak eğitimin niteliğini yükseltebilmektedir. Öğrenci başarısı üzerinde doğrudan ve dolaylı olan faktörlerin başında öğretmen etkisi gelmektedir (akt. Özdemir, 2019, s. 322). Öğretmen etkisini fark etme, öğrencilerin başarısı üzerinde etkisi olan öğretmene yatırım yapma, yönlendirme ve motive etme gibi uygulamaların sonucunda okul başarısı artmaktadır. Bu aşamada okul yöneticileri, sınıfa girip doğrudan ders yapıp öğrenci başarısını artırmasalar da, dolaylı olarak öğrenci başarısının artmasına güçlü destek sağlamaktadırlar.

Branch, Hanushek ve Rivkin (2013), yapmış oldukları analizde etkili bir okul yö­neticisinin öğrenci başarısı üzerinde ürettiği yıllık katkının %4 ile %16 puan ara­sında olabileceğini göstermektedir. Okul yöneticisinin, öğrencilerin öğrenme düzeyi üzerindeki rolü, eğitim politikası tartışmalarının önemli bir yönünü oluşturmak­tadır. Özetle, nitelikli okul yöneticilerinin seçimi ve daha uzun süre aynı okulda görev yapmalarının sağlanması, öğrenci başarısı açısından yüksek bir kazanç ol­duğu anlaşılmaktadır (akt. Özdemir, 2019, s. 323). Bu başarının sağlanmasında güçlü bir örgüt kültürü ve ikliminin etkisi göz ardı edilmemelidir. Uygun habitat yaratılmadığında, uygun öğrenme ortamları ve motivasyon faktörleri işe koşulmadığında okul yöneticisinin diğer durumlar üzerindeki etkisi sınırlı olmaktadır.

Okul yöneticisinin okul ortamını düzenleme, eğitim-öğretim hizmetlerini yönetme, örgütleme ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin etkililiğini artırma gibi sorumlulukları vardır. Bu süreçte okul yöneticisinin iyi bir örgütleme becerisine sahip olması, okulun fiziki olanaklarından maksimum düzeyde yararlanması, madde ve insan kaynaklarını etkili olarak yönetmesi gerekir. Eğitim ve okul yönetimi anlık ve geçici bir yönetsel faaliyet değildir. Eğitim ve okul yönetimi bir süreçtir ve her türlü karar eğitim örgütlerinde “Domino Etkisi” yaratır. Bu aşamada sürekli karar almak, sürekli sorun çözmek ve sürekli devingen bir yapıyı kontrol etme sorumluluğu vardır. Bu bağlamda okul yöneticilerinin doğru yöntemle seçilmesi, hizmet öncesinde eğitilmesi, hizmet içi eğitimle güçlendirilmesi eğitim sistemlerinin başarısı açısından önemlidir.

Okul yöneticisinin liderlik davranışları okul başarısının artmasında etkili rol oynamaktadır. Özellikle hizmetkâr liderlik ile eğitim çalışanlarına, öğrencilere, velilere ve tüm paydaşlara hizmet edilmesi, eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve destek sağlanması, okul başarısının artmasını sağlayabilir. Dönüşümcü liderlik ile hem ortam yaratma hem de güdüleme davranışlarıyla, iç ve dış paydaşlar harekete geçirilebilir. Eğitimin bir takım oyunu olduğu, iş birliği ve eş güdümün okul başarısında önemli bir değişken olduğu kabul edildiğinde, tüm bu süreçlerin yöneticisi olarak, okul yöneticisinin etkisi ortaya çıkar. Örneğin bir işletmede yağ var, un var, şeker var, tüp var fakat helva yapmayı bilen aşçı yoksa helva yapılmaz. Başka bir işletmede yağ var, un var, şeker var, tüp var bir de helva yapmayı bilen aşçı varsa, aşçı da mutfağa girip çalışmaya başlamışsa, helva yapılır ve servise hazır hale gelir. Okul da böyledir. Önce malzeme olmalıdır. Bu malzemeyi bulma sorumluluğu okul yöneticisinindir. Bu malzemeden helva yapmak öğretmenin sorumluluğundadır. Öğretmenin helva yapmasını bilmesi yetmez, sınıfa girip helva da yapması ve yaptığı helvayı da servis yapması gerekir. Helva bilgi, beceri ve tutumdur. Öğretmene helva yapmasını sağlatacak ortamı yaratmak, helva yapmasını öğrenmesini sağlamak, motive etmek ve süreçte paydaşı olmak ise, okul yöneticisinin sorumluluğundadır.

Bir okulda gerekli malzeme, doküman, araç-gereç olmadığında öğrenci başarısı ortaya çıkmayabilir. Bu aşamada okul yöneticisi kadar, öğretmen ve diğer çalışanlar da sorumludur. Okulun dezavantajlı olan yönleri başarısızlığın nedeni ve haklı gerekçesi olamaz. Bu aşamada okul yöneticisinin en iyi kararları değil, en uygun, optimal kararları devreye girer. Mevcut kaynaklarla akademik başarıyı artırmanın yolları, yöntemleri ve teknikleri işe koşulur. Okul yöneticisi liderlik özelliklerini devreye sokarak, okuldaki başarının artmasını sağlayacak dinamikleri harekete geçirir. Okul yöneticisinin vizyonu, vizyoner liderlik kapasitesi, okulun farklı bir platforma taşınmasında etkili rol oynar. Geleceği göremeyen, olaylardan hareketle geleceği okuyamayan okul yöneticileri, başarısızlıklarını zamana, mekâna ve başka şeylere atfederek bireysel sorumluluklarından kurtulmaya çalışırlar.

Bir okulda akademik başarı artmamışsa, bir okulda istendik davranışlar öğrencilere kazandırılamamışsa; okul yöneticisinin motivasyon düzeyinde, örgüt kültüründe, örgüt ikliminde, öğretmen, öğrenci, veli ve çevre faktörlerinde ciddi düzeyde sorunlar var demektir. Bu durum, okul yöneticisinin sorumluluğunu, çalışma alanını ve hareketlerini sınırlamaz bilakis daha fazla çalışma yapması gerektiğini ortaya koyar. Hiçbir mazeret, okul başarısızlığının haklı gerekçesi olamaz. Mustafa Kemal Atatürk’ün şu veciz sözü her yöneticiye rehber olmalıdır:

“ORDU YOK!” DEDİLER : “KURULUR!” DEDİ.

“PARA YOK!” DEDİLER :“BULUNUR!” DEDİ.

“DÜŞMAN ÇOK!” DEDİLER :“YENİLİR!” DEDİ.

VE BÜTÜN DEDİKLERİ OLDU…

Sonuç olarak her başarısızlığın yüzlerce hatta binlerce haklı gerekçesi olabilir fakat hiçbir gerekçe sizin başarısızlığınızı ortadan kaldırmaz. Okuldaki başarısızlık bir kişinin ya da birkaç kişinin yaşamını değil, tüm okul öğrencilerinin yaşantısını olumsuz yönde etkiler. Bu sebeple okuldaki başarısızlık asla kabul edilmemelidir. Okuldaki başarısızlığı yaratacak tüm faktörler baştan yok edilmeli, eğitim sistemindeki belirsizlik ve risk faktörleri ortadan kaldırılmalıdır. Bu amaçla tüm eğitim çalışanlarının seçimi, eğitimi ve hizmet içi eğitimleri eğitim sistemlerinin başarısında önemli rol oynar. Okul yöneticilerinin liderlik kapasiteleri kadar, öğretmenlerin de liderlik becerileri önemlidir. Öğrenciyi yönlendirecek, veliyi etkileyecek, dağıtımcı lider olarak sorumluluklarını yerine getirecek öğretmenlerin istihdam politikaları titizlikle belirlenmeli ve iş birliğine yatkın, takım çalışmalarında başarılı olan öğretmenler yetiştirilmelidir. Okul yöneticisi tüm dezavantajlı durumları fark etmeli, bu dezavantajlı durumları ortadan kaldırarak, okul başarısını artıracak dinamikleri işe koşmalıdır. Okul yöneticisinin asli görevi, okul başarısını, öğrenci başarısını artırmaktır. Akan musluk, kırılan cam, yıkılan ihata duvarını onarmak asli işi değil, asli işini yapmasını engelleyen yan işlerdir. Asli işini engelleyen durumlara odaklaşıp okul başarısı, öğrenci başarısından uzaklaşmak “Tulumbacı Sendromu”dur. Bir amaç için yola çıkıp başka bir olaya takılıp asli işinden uzaklaşanlar, tulumbacı sendromu yaşar. Bu sendrom önce çocuğun, sonra toplumun geleceğini tehdit eder, eğitim sistemini entropiye uğratır.

Kaynakça

Özdemir, N. (2019). Eğitimde nitelik tartışmaları. N. Cemaloğlu (Ed.). Eğitimde Politika Analizi (ss. 311-337). Ankara: Pegem Akademi.