Ailelerin en çok merak ettikleri, öğrenmek istedikleri konuların başında tutumlu çocuk nasıl yetiştirileceği konusudur.

Çocukları tutumlu, müsrif ya da cimri yapan ailelerin yaptığı, farkında olmadan çocuklarla paylaştığı bazı bilgilerdir. Baba evde konuşurken: Ali Bey çok cimri bir adam. Bizim müdür, kılı kırk yarar ve tekeden yağ çıkarmaya çalışır. Anne: Hatice Hanım, bir pasta yapmış, yağ kullanmamış. Ben böyle cimri bir kadın hayatımda görmedim. Bu cümleler aile ortamında konuşuldukça, çocuk cimrilik ile tutumlu olmayı karıştırmaya başlar. Tutumlu olmak ile cimri olmanın birbirinden ayrı kavramlar olduğu, tutumlu olmanın istenilen bir davranış, cimri olmanın ise toplumda onaylanmayan bir davranış olduğu çocuklara örneklerle kazandırılmalıdır.

Çocuklara her gün belirli bir miktarda harçlık verilmesi, çocuğa verilen yanlış bir mesajdır. Çocuğa verilen 10 TL ile her istediğini al, harca istersen biriktir, ne yaparsan yap. Sana sadece günlük 10 TL verebilirim demek, çocukta tutumlu olma becerisini kazandırmada önemli bir engeldir. Harçlık harcanmak için verilen bir para değildir. Harçlık, çocuğun günlük temel ihtiyaçlarını gidermesi için verilen bir paradır. Dikkat edilmesi gereken konu, ihtiyaç ve istek arasındaki farktır. Çocuğa küçük yaşlarda istek ile ihtiyaç arasındaki fark öğretilmelidir. Ekmek almak bir ihtiyaç balon almak ise bir istektir. Tutumlu bireylerin isteklerine değil, ihtiyaçlarına odaklaştığı çocuklara öğretilmelidir. Çocuklar, bu ayrımı yapmaya başladıkça, paralarını daha iyi harcamaya ve tasarruf etmeye başlayabilirler.

Çocuklara günlük sabit bir harçlık vermek yerine, evde oluşturulacak bir para kutusundan ihtiyacın kadar alabilirsin demek, öz denetimi açısından önemlidir. İhtiyacı kadar para alan çocuk, ihtiyaç fazlası olan, ihtiyacını karşıladıktan sonra artan parayı akşam eve geldiğinde, para kutusuna atması gerekir. Bu beceri kazandırılan çocuk, hem tutumlu olmayı hem de ailenin maddi olanaklarını etkili kullanmayı, etik ilkeleri ve değerleri yaşamına aktarmaya başlamış demektir.

Çocuklar, anne ve babalarından bir şey almalarını istedikleri zaman çoğu aile çocuğuna şöyle cevap vermektedir: Çok üzgünüm, sana istediğini alamayız. Çünkü paramız yok. Olunca alacağız. Sana söz veriyoruz. Bu konuşmanın çocuktaki yansıması muhtemelen şöyle olacaktır: Ailemizin yeterli parası yok. Paramız olunca her istediğimi alabilirim. Bu şekilde yetişen çocuk, eline geçirdiği her parayı har vurup harman savuracaktır. Çünkü yeterli maddi güce sahip olmuş, fakat tasarruflu olma bilincini kazanamamıştır.

Aile bireyleri, çocuklarına tutumlu olmayı öğretmek isterlerse, öncelikli olarak tutumlu olmaları gerekir. Ailede tutumlu olmanın aileye kattığı katma değer vurgulanmalı, konu hakkında kısa hikâyeler anlatılmalı ve ilgili eserler okutulmalıdır. Çocuğun tutumlu olmaya yönelik davranışları pekiştirilmelidir. Çocuk herhangi bir isteğinde ısrarcı olursa, öncelikli olarak istek olduğu belirtilmeli, sonra da bu isteğe ulaşması için günlük ihtiyaçlarından bazı kısıtlamalara gitmesi gerektiği açıklanmalıdır. Çocuk her isteğine hiçbir çaba sarf etmeden ulaşmaya başladıkça, sürekli istekte bulunacak ve tutumlu olmayı bir türlü öğrenemeyecektir. Çocuklara iyi bir tüketici olmayı öğretmek de önemli bir durumdur. Aileler, her malın bir değeri olduğunu, değerinin üzerinde bir mala ödeme yapılmasının israf olduğunu da öğretmesi gerekir. Ailelerin abartılı bir biçimde cimri davranışlar sergilemesi, çocuklarda tepki olarak aşırı müsrifliği doğurabilir. Bu sebeple, kaynakları etkili kullanma becerisi çocuklara küçük yaşlardan itibaren kazandırılmaya başlanması gerekir.