CİBUTİ(AA) - TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cibuti'de düzenlenen 42. Afrika Parlamenter Birliği Konferansı'na katıldı.

Konferansa katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Şentop, "Sizlere İslam dünyasının göz bebeği, Kudüs'ün kardeşi, Mekke ve Medine'nin sırdaşı İstanbul'dan, emperyalizme karşı özgürlük mücadelesinin simgesi Ankara'dan selamlar getirdim." diye konuştu.

"Afrika dostu ve sevdalısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan"ın da selamını ileten Şentop, Türkiye'nin, Afrika ile ilişkilere büyük önem verdiğini söyledi.

Cibuti'ye ulaşmadan önce ülkenin sel felaketiyle karşı karşıya kaldığını üzülerek öğrendiğini anlatan Şentop, "Dost, kardeş ve kader birliği içinde bulunduğumuz Afrika ülkelerinde yaşanan her gelişmeyi ve kederi paylaşıyoruz. Sel felaketinde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, yaralılara acil şifalar diliyorum." dedi.

Türkiye'nin Afrika'yla ilişkilerinin adeta altın çağını yaşadığını ifade eden Şentop, "Afrika'ya açılım politikası"nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde 2002'den bu yana büyük ivme kazandığına dikkati çekti.

Şentop, Türkiye'nin, 2008'de Afrika Birliği tarafından "stratejik ortak" ilan edildiğini hatırlatarak, Afrika'da 42 büyükelçiliği bulunan Türkiye'nin, kıta ülkeleriyle her alanda ilişkilerini ilerlettiğini belirtti.

"Afrika ortaklık politikası" kapsamında, Türkiye-Afrika ortaklığı zirvelerinin ilkinin 2008'de İstanbul'da, ikincisinin 2014'te Malabo'da düzenlendiğini anımsatan Şentop, bu zirvenin üçüncüsünün 2020'de Türkiye'de yapılacağını bildirdi.

"Afrika'ya altın, elmas, petrol penceresinden bakamayız"

Türkiye'nin ve Türk milletinin, tarihin hiçbir döneminde, hiçbir toplumun alın teri, emeği ve doğal kaynağı üzerinden refah elde etmenin peşinde koşmadığının altını çizen Şentop, "Emperyalistler gibi kıtaya altın, elmas, petrol penceresinden de bakmadık, bakamayız. Böyle bir bakış açısını Türkiye'nin ve aziz milletimizin karakterinde göremezsiniz. Tam tersine tarih boyunca nereye gittiysek daima kalkındırmak, ihya ve imar etmek için çalıştık." mesajını verdi.

Merkezine insani saikler konularak yürütülen "Afrika ortaklık politikası" ile en büyük yatırımı insana yapmaya gayret ettiklerini anlatan Şentop, bu kapsamda 1992'den bu yana 10 bin 475 Afrikalı öğrenciye lisans, yüksek lisans ve doktora bursları sağlandığını aktardı.

Şentop, Afrika'da toplam 138 eğitim kurumu ve 13 bin 400 öğrencisiyle faaliyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı'nın, Afrikalı gençlere uluslararası standartlarda eğitim imkanları sunduğunu söyledi.

Mustafa Şentop, Afrika'da 20'yi aşkın ülkede ağaç hattı oluşturarak çölleşmeyle mücadeleyi hedefleyen "Büyük Yeşil Duvar" girişimine, Türkiye'nin 2018'de 3 milyon dolarlık bir katkı sunduğunu belirtti.

"Afrika ülkelerinin mevcut borçlarının silinmesi çağrısı"

Türkiye'nin, Afrika'daki en büyük yatırımcı ülke olmasa da kamu ve özel sektörün tüm yatırımları düşünüldüğünde yatırımlarıyla en fazla istihdam oluşturan ülke konumunda olduğuna değinen Şentop, Türk yatırımlarının belirli birkaç ülkede toplanmadığını aksine Afrika kıtası sathına yayıldığını söyledi.

Neokolonyal emelleri olan ülkelerin, Afrika dahil her kıtada milletlerin, kendi kaderlerini tayin etmesinden rahatsızlık duyduğunu anlatan Şentop, "Bu ülkeler, milletlerin demokratik seçimlerle iş başına getirdiği hükümetlerine müdahale etmeyi halen kendilerine hak görmektedir. Birçok Batılı devlet, demokrasiyi yalnızca kendi çıkarlarına hizmet eden bir araç olarak görüyor. Özgürlüğü yalnızca kendilerine has bir hak olarak addediyor. Refah, huzur ve kalkınma yalnızca kendilerinde olsun istiyor. Kendilerine, kendi vatandaşlarına 'hak' gördüklerini, Afrika ve diğer coğrafyalar için 'lüks' görüyorlar." ifadelerini kullandı.

Batılı devletlerin, bugünlerde kolonyal ve ırkçı geçmişlerinden pişman olduklarını söylediğini aktaran Şentop, şöyle konuştu:

"Bu devletler gerçekten samimi bir pişmanlık içindelerse bunu takdir etmek gerekir ancak bu samimiyet, söylemleriyle değil de halihazırda yürüttükleri politikalar ve faaliyetlerle ölçülebilir. Batılı ülkeler pişmanlıklarında samimi iseler, kolonyal geçmişleriyle Afrika'yı sömüren bu ülkelere, hep beraber, pişmanlıklarının bir göstergesi olarak, yüzyıllardır sömürdükleri Afrika ülkelerinin mevcut borçlarını silme çağrısında bulunalım. Belki o zaman geçmişlerinin karanlık miraslarını silme noktasında küçük bir adım atmış olacaklardır."

Mustafa Şentop, uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının "işgal" edilmek, kargaşa çıkarılmak ve doğal kaynakları kontrol altına alınmak istenen Irak, Suriye ve Afrika'ya uygulandığını ancak onlarca BM kararını tanımayan İsrail'e uygulanmadığına dikkati çekti.

"BM, misyonunu yerine getirmekten çok uzak"

Aradan yüzyıllar geçse de "beyaz adam"ın Afrika, Asya, Latin Amerika ve Orta Doğu'ya yönelik emperyalist bakış açısının değişmediğinin altını çizen Şentop, şöyle devam etti:

"Batılıların beyaz ırkın üstünlüğüne dayanan kibrinde hiçbir azalma ve eksilme olmuyor. Tam bu noktada uluslararası camianın ve örgütlerin varlık sebeplerinin ve varoluş amaçlarının yeniden gözden geçirilmesi zaruretini bir kez daha dikkatlerinize sunmak istiyorum. Ne yazık ki bugün uluslararası örgütlerin bir kısmı, özellikle de Birleşmiş Milletler, kuruluş amaçlarında öngörülen misyonu yerine getirmekten çok uzaktır. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu durumu, 'Dünya beşten büyüktür.' itirazıyla ifade etmiştir. Bu itiraz doğal olarak özellikle de yeni dünya düzeninin tüm yükü üzerine yüklenen milletlerde haklı bir yankı uyandırmıştır. Bizlerin birlik içinde, beraberce hareket etmemizden de rahatsızlık duyuyorlar. Birimiz kalkınma ve refah yolunda ilerlediğinde, 'Dünya beşten büyüktür' dediğinde, ellerindeki her imkanı kullanarak darbelerle, iç savaş tahrikleriyle bizleri sindirmek istiyorlar."

Bunun en acı örneğinin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişimiyle 15 Temmuz 2016'da Türkiye'de yaşandığını hatırlatan Şentop, "Kendi savaş uçaklarımız kendi Meclisimizi bombaladı. Kendi tanklarımız vatandaşlarımızı hunharca ezdi. Kendi askerimiz olduğunu sandığımız hainler milletimizi kurşunladı ancak ne mutlu bizlere ve asil milletimize ki kanımız ve canımız pahasına bu teröristlere gereken cevabı verdik." diye konuştu.

FETÖ ile mücadele çağrısı

Şentop, "Sizlerden de istirhamımız sözde eğitim, sağlık kuruluşları veya sivil toplum örgütü gibi kisveler altında bazı Afrika ülkelerinde faaliyetlerine devam ettiğini bildiğimiz Fetullahçı Terör Örgütü'nün uzantılarına karşı müteyakkız olmanızdır. Zira bu örgüt yalnızca Türkiye için değil faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için tehdit teşkil etmektedir." dedi.

Herkesin güvenliğini tehdit eden bir diğer terör örgütünün ise DEAŞ olduğuna işaret eden Şentop, Türk ordusundan başka hiçbir gücün, terör örgütü DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışmadığını belirtti.

Bazı ülkelerin, terör örgütü DEAŞ'la mücadeleyi başka terör örgütlerine havale ettiğine ve kendilerinin de terör örgütü olarak niteledikleri PKK'yı ortak edindiklerine dikkati çeken Şentop, "Sözde 'Suriye Demokratik Güçleri' ve YPG, terör örgütü PKK'nın bir uzantısıdır. Suriye sınırımızda, ağır silahlarla teçhiz edilmiş böyle azılı bir terör örgütünün varlığı, bölgeye bir harekat düzenlenmesini elzem kılmıştır." ifadelerini kullandı.

Terörle mücadelede kararlılık vurgusu

Bu arka plan ışığında ve uluslararası hukuk temelinde gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı'nın amacının, bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirerek, Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak olduğunu hatırlatan Şentop, "Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafazasını teminat altın almak önemli bir hedefimizdi. Türkiye tüm terör örgütleri ile bu kararlıkla mücadelesini sürdürecektir." dedi.

Meclis Başkanı Şentop, Amerika ve Rusya'nın, bölgeden terör unsurlarının çekilmesine ilişkin verdikleri söz ve taahhütleri tam olarak yerine getirmediğine işaret ederek, Türkiye'nin, kendi sınırında güvenli bir bölge oluşturuncaya kadar askeri varlığıyla da kararlılığını sürdüreceğini vurguladı.

Şentop, şunları söyledi:

"Amerika bir yandan sözünü yerine getirmeyip diğer yandan Türkiye'nin satın aldığı S-400 füze sistemi için 'kullanılmasın' uyarısını dillendirmektedir. Kendi planlarını uygulamaya çalışıyorlar. Türkiye'nin güvenliğini düşündükleri yok. Her zaman olduğu gibi yalnızca kendi çıkar hesaplarının peşindeler. Türkiye sağa sola bakmadan, milletinin ve bölgenin güvenliği için gerekli gördüğü her adımı tereddütsüz atacaktır. Bizler DEAŞ, PYD/YPG/PKK, Boko Haram, El Şebab ve FETÖ gibi tüm terör örgütlerine karşı birlikte mücadele edebilmeliyiz."

Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi projesi

TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2015 ve 2016'da bazı Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretler sonrasında, eşi Emine Erdoğan öncülüğünde Afrika'ya yönelik sosyal içerikli bir proje başlatıldığını hatırlattı.

Bu proje kapsamında Emine Erdoğan nezaretinde "Afrika'nın sorunlarına Afrikalı çözümler" yaklaşımıyla "Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi" açıldığını belirten Şentop, Emine Erdoğan'ın, Afrikalı kadınların ortaya koyduğu el emeği ürünleri hak ettikleri değerde, kar amacı gütmeksizin Türkiye'de satışa sunup elde edilecek gelirleri Afrikalı kadınlara göndermeyi amaçladığını ifade etti.

Afrika ve Türkiye arasındaki kardeşliğin nişanesi olacak Afrika Kültür Evi'nin, din, dil ve ırk ayrımı yapmadan tüm kadınların sorunlarına duyarlılığın en yüksek ifadesi olacağını dile getiren Şentop, "Bu projeye siz parlamenterlerin de sahip çıkmasını arzu ediyorum. Afrikalı kadınlarla Türkiye ve Türkiyeli kadınlar arasında önemli bir köprü olacak bu projenin kadınlara duyurulmasında, onların ilgisinin yönlendirilmesinde katkılarınızı bekliyorum." diye konuştu.

Bu arada TBMM Başkanı Şentop, 42. Afrika Parlamenter Birliği Konferansı kapsamında kurulan Türkiye standı ile Cibuti standını ziyaret etti.