OPERASYONDAN ÖNCE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ŞEYLER VARDI!

Bir ülke bir başka ülkenin sınırlarında operasyon yapıyorsa dikkat etmesi gereken şeyler vardır.

Evvela bu operasyonu günler öncesinden kimseye haber etmeden namert devletler gibi mazlumlara kaçma fırsatı vermeden hemen tepesine inmesi şarttı.

Ne o öyle kavganın biran önce bitmesini isteyen polis arabası sireni gibi olay yerine siren çalınarak mı gidilir?

İkincisi, muhalefeti ve özellikle de HDP’yi mutlaka ikna etmesi gerekiyordu, bakın biz Türkiye’ye her fırsatta saldıran itlerinizi öldüreceğiz, onların sınırımızda devlet kurmasına falan müsaade etmeyeceğiz, deyip onları ikna edemezse de operasyondan vazgeçmesi gerekiyordu.

Günler öncesinden ilan edilmesine rağmen operasyon yapılacak olan bölgeyi terk etmeyenlere de size bir sene daha süre önce terk edin sonra biz burada boş arazileri bombalayıp Toki inşa edeceğiz demesi gerekiyordu.

Amerika ve İsrail’ elçiler gönderip, içerideki havayı koklatıp onların istemediği bir operasyonu hiçbir şekilde yapmaması gerekiyordu.

Tuvalete gitmek için Amerika’dan izin isteyen devlet yöneticilerimiz vardı, ne güzel onlar zamanında başımıza bu tür felaketler gelmiyordu.

Öyle;

“Bana ne Amerika’dan!” diyen bir Hocanın öğrencisi mantığıyla hareket edilmemesi daha uygundu.

Ülkemizde yayın yapan özellikle Karar Gazetesi, Cumhuriyet, Aydınlık, Milli Gazete, Sözcü gibi gazetelerin iç sayfalarında yazan her bulduğu fırsatta Reis’e akıl veren tiplerin yazılarına bakıp, o yazılar doğrultusunda harekat emri verilmesi gerekiyordu.

Afrin bölgesinin ne denli dağlık, ne denli bataklık, ne denli oralarda eli güçlü teröristler olduğunu bilerek biraz sözüm ona korkak davranılması beklenirdi.

Ne demişler? “Korku dağların bekçisidir!”

Hem bunca riski alıp tüm dünyayı karşımıza almamıza da gerek yoktu.

Zaten orada bir terör devleti kurulursa o devlet ileriki yıllarda Türkiye’ye zarar verirdi ve şimdiki hükümet de o zaman ya olurdu ya olmazdı. Hem kim öle kim kala?

E şimdi tüm bu uyarıları dikkate almayan Türkiye ne yaptı?

Ne yapacak inlerine girip tüm dünyayı dize getirdi.

Demek ki, her akla kulak vermemek gerekiyor…