Milletçe, zor günlerden geçiyoruz. Yüce Tanrı "bir, iri ve diri" olup, Akka'dan çıkmayı nasip etsin!.. "Akka da ne?" derseniz, söyleyelim: Modern zamanların Ergenekon'u!..

Cezzar Ahmet Paşa’yı duymuşluğunuz, okumuşluğunuz var mı? Bir Osmanlı paşasıdır kendisi. Akka’da, Napolyon’a hayatının ilk yenilgisini tattıran adamdır. Bu yenilgi üzerine Napolyon kaça kaça Fransa’ya zor atmıştır kendisini. Ve şöyle demiştir: Emrimde 100 bin kişilik bir Türk Ordusu olsa, dünyayı alırım.” Ama sonuçta Napolyon babayı almıştır. Kimden? Türk Ordusundan!..

“Cezzar”, Arapçada “kasap” demektir. Ahmet Paşa’nın baba mesleği kasaplıktır. Haliyle bölgede Arapça etkisi yadsınamaz bir olgu (vakıa) olduğu için lâkabı Cezzar olarak kalmıştır. Kendisini Cesar (Sezar) sanan bir budala yani Napolyon Bonaparte bilmem ne kadarlık ordusu ile Ortadoğu’ya adımını atmış; Akka Kalesi’ne kadar ilerlemiş ve burada sert kayaya toslamıştır. Kimdir bu sert kaya? Cezzar Ahmet Paşa’dır tabi ki. Yetmişine merdiven dayamış olan yaşlı kurt, emri altında bulunan az sayıdaki Mehmetçik ile Napolyon’a öyle bir Osmanlı şamarı nakşetmiştir ki; yerden bitme cüce, ne sattığını bilememiştir. Paşa, yer altına döşettiği patlayıcılarla hem kale surlarını hem de Fransız askerlerini havaya uçuracak kadar çılgın bir adamdır zira.

Ve Akka destanı Plevne,Çanakkale, Kut’ül Amâre gibi Türk Ordusunun icra ettiği destansı savunma savaşlarından biri olarak insanlığın ortak hafızasına yani tarihe kazınmıştır.

Ünlü sinema yönetmenlerimizden Nuri Bilge Ceylan’ın deyişiyle “yalnız ve güzel” ülkemiz şimdilerde kesif (zorlu) bir kuşatma altında malûmunuz. Kuzeyimizde Rusya; doğumuzda Ermenistan, İran; güneyimizde Irak, Suriye, Kıbrıslı Rumlar; batımızda Yunanistan, az ilerisinde Sırbistan... Dahası Alman’ından, Amerikalısına; Vahhabîsinden, Siyonistine ve hatta Çinlisine değin sürüyle it, çakal, sırtlan, kimi bilmem ne karın ağrısı...

Yüce Tanrı’nın izni ve yardımı ile inşallah bu kuşatmayı da yarıp çıkacağız. Hiç şüpheniz olmasın. Fatih Sultan Mehmet’in de dediği gibi onlar, serçe sürüsü; biz, şahin... Bilge Kağan’ın da dediği gibi onlar, koyun sürüsü; biz, Bozkurt!..

Aziz Dolu Atabey

Serik-24.12.2015

http://twitter.com/azizdolu