Öğretmenlerin kıyafetleri üzerine daha önce birkaç yazı yazmıştım. Özetle şunlardan bahsetmiştim: Öğretmenlerin elbise seçiminde seçici olmadıklarını, öğrencilere rol model teşkil etmediklerini ve bu rahat giyimin başka olumsuz davranışlara neden olabileceğini yazmıştım…

Bu yazılarıma ciddi eleştiri almıştım. Eleştiriler daha çok yüzeyseldi. Derin düşünülüp yapılan eleştiriler değildi. Yırtık pantolona, giyilen kısa eteğe, saç ve sakal tarzına takılmış bir kesimin eleştirisiydi…

Hâlbuki yazılarımda asıl üzerinde durduğum sağlanan esnekliğin daha kötü davranışlara sebebiyet vereceği endişesiydi. Çünkü insan yapısı rahatlığa alıştı mı daha rahat davranış eğilimi gösterir...

Rahatlık rahatlığı doğurur ve olumsuz davranışlar için kapı aralanmış olur. “Öğretmen alkol kullanmış baygın baygın ders işliyor, öğretmen öğrencisiyle aşk yaşıyor, öğretmen öğrencisine sigara verirken görüldü, öğretmen sınıfta küfür etti…” gibi birçok olumsuz davranışlara şahitlik etmeye devam ederiz…

MEB’in ivedi bir şekilde bu soruna çözüm üretmesi gerekir. Aksi halde mahallî olan olumsuz davranışların genele yayılıp daha kötü sonuçlara zemin hazırlar.

Ben bir eğitimci yazar olarak MEB’i UYARIYORUM. MEB’i çözüme davet ediyorum. Öğretmenlerin kıyafet serbestliğine bir ayar gelmesi gerekir diyorum.

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN