Kamudanhaber yazarımız Murat Kenan Erdem yazdı…
Yusuf Tekin de tıpkı İbrahim Kalın ve Hakan Fidan gibi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın keşfederek bürokrasinin alt kademelerinden yıllar içerisinde yetiştirip Bakanlığa taşıdığı, Türk Siyasetine ve milletine armağan ettiği bir değer ve devlet adamıdır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılında alt yapıdan yetiştirdiği Dünyaya parmak ısırtan yıldızlarla dolu kadro kurdu…
2013-2018 yılları arasında FETÖ ile mücadelenin zirve yaptığı ve dershanelerin dönüştürüldüğü dönemde Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı yapan Yusuf Tekin, 4 Haziran 2023 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturdu. Göreve başlar başlamaz peş peşe öğretmenler odası ziyaretleri yaparak da bu makam için en doğru tercih olduğunu gösterdi.
04.08.2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT’de “Cumhurbaşkanı İle Özel Yayın” da: "Şimdi bakın, bunların şöyle tam menşeine inersek; bu bizim iktidara geldiğimizden kısa bir süre sonra ben o zamanki Milli Eğitim Bakanımıza şunu söyledim: Dedim ki, ‘bu dershaneleri kapatalım.’ ‘Niye’ deyince; ‘Kardeşim, bu dershaneler varsa bu okullar niye var, bu okullar varsa bu dershaneler niye var?’ Biz bir şeyi gidermek istiyorsak, bunu hafta sonlarında telafi kursları veririz, yine öğretmenlerimiz verir..."
Bizim iktidara geldiğimizden kısa bir süre sonra, o zamanki Milli Eğitim Bakanımıza dershaneleri kapatalım dedim. Dershaneler varsa okullar niye var, okullar varsa dershaneler niye var dedim. Maalesef, bunu anlatamadım. Taa Nabi Bey’in dönemine kadar dershaneler konusunda adım atamadık. Bunlar bizim kayıp yıllarımızdır. Başbakansınız ama bir yere kadar anlatıyorsunuz. Israr ısrar ısrar daha ileri gidemiyorsunuz. 2010’dan beri FETÖ’nün bu ülkede örgütlenme ağının ne kadar geniş olduğunu anlatıyorum. Mesai arkadaşlarıma anlatmakta zorlandım.”
İşte Yusuf Tekin! O dönem de elini değil gövdesini taşın altına koyarak bu mücadeleyi yürütmek süratiyle efsaneleşmiş ve efsane müsteşar olarak tarihe geçmiştir.
O döneme ait internet kayıtlarını tarayanlar hem Yusuf Tekin’in mücadelesini hem de Yusuf Tekin’e yönelik kripto FETÖ’cülerin saldırıları karşısında kamudanhaber’in ve yazar kadrosunun Yusuf Tekin’in yanında dimdik duruşunun belgelerini görür. Yusuf Tekin, en zor zamanlarda dahi devlet adamlığından ve nezaketinden ödün vermemiş karakterde bir devlet adamıdır. Bu duruşunu Ali Yalçın ve Eğitim-Bir-Sen Yönetim Kurulu’nun bugünkü ziyaretinde de bir kez daha göstermiştir.
Mahmut Özer, kendisini ziyarete gelen Ali Yalçın ve Eğitim-Bir-Sen Yönetimini şık sayılmayacak bir şekilde karşılamış; Ali Yalçın’ı üçlü yan koltuğa oturtmuştu. Yusuf Tekin, bugün Ali Yalçın’ı eğitimin bir paydaşı olarak yeniden yanındaki tekli koltuğa oturtarak adeta iade-i itibar yapmıştır. Eğitim-Bir-Sen, Ak Parti İktidarının sosyal tabanını teşkil eden ülkemizin en büyük sendikasıdır. Sendikayı ister beğenin ister beğenmeyin Mahmut Özer dönemindeki tavır şık değildi. Eğitim kamuoyunda sendikanın Bakanlığın kapısından adım atamadığı dedikoduları dolaşıyordu. Ziya Selçuk sonrası camiadan bir Bakan! Beklentisine giren Ali Yalçın ve yönetimi, Mahmut Özer’in tavrıyla adeta şok yaşamıştı. Yusuf Tekin’in Millî Eğitim Bakanı olmasıyla birlikte Bakanlıkta acaba 2. Mahmut Dönemi mi yaşanacak? Beklentileri, bugün verilen fotoğrafla boşa çıkarılmış oldu. Yusuf Tekin’in diğer sendikaların temsilcilerini de aynı nezaketle karşılayacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Yukarıda da izah ettiğimiz gibi Yusuf Tekin, nevi şahsına münhasır bir devlet adamıdır. Bakanlıkta “Yusuf Tekin Döneminin” başladığı çok yakında herkes tarafından görülecektir.
Yusuf Tekin’de tıpkı İbrahim Kalın ve Hakan Fidan gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın keşfederek bürokrasinin alt kademelerinden yıllar içerisinde yetiştirip Bakanlığa taşıdığı, Türk Siyasetine ve milletine armağan ettiği bir değer ve devlet adamıdır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılında alt yapıdan yetiştirdiği Dünyaya parmak ısırtan yıldızlarla kadro kurdu. Milletimize hayırlı olsun.
Millî Eğitim Bakanlığı, Yusuf Tekin’le onurlu mağlubiyetler dönemini geride bırakmaya hazırlanıyor. Şimdi kamuoyuna ve sendikalara düşen Yusuf Tekin’in de kendi kadrosunu kurmasına izin vermektir. Mesele takımda hangi takımdan kaç oyuncunun oynayacak olması meselesi değil her pozisyonda takım oyununu oynayabilecek en iyi kadronun oluşmasıdır. Buna karar vermesi gereken de Yusuf Tekin’dir. Herkes Yusuf Tekin’in elini rahatlatmalı ve kararına saygı duymalıdır. Bu ülke bizim, bu çocuklar bizim…
Murat Kenan Erdem
İLGİLİ HABER...
