Kamudanhaber.com-özel

Okul yöneticilerinin sahip oldukları disiplin yaklaşımına yönelik olarak bir öz değerlendirme yapıp, öğretmenlerin okuldaki disiplin yaklaşımına karşı sahip olduğu olumsuz tutumun gerekçelerini dikkate alarak disiplin yaklaşımlarını gözden geçirmeleri gerekmektedir. Ayrıca;

•    Adaletli bir yönetim yöneticinin otoritesini artıracağı gibi, yöneticiyi astları tarafından saygı duyulan bir konuma getirir. Okul müdürü, disiplini uygularken astlarına karşı adaletli davranmalı ve bu adalete astlarını inandırmalıdır.

•    Yöneticilerin disiplini sağlamak için sık sık cezaya başvurması yerine, okul içerisinde oluşturacağı güçlü iletişim ortamı, çalışanların birbiriyle ve yönetici ile yapıcı ilişkileri, çalışanların iş birliği ve sorumluluk duygusu kazandığı bir ortam hazırlaması gerekir. Bu sayede disiplinli bir ortam daha kolay ve zorlanmadan oluşturulacaktır.

•    Yöneticiler disiplin kuralları konusunda çalışanlarını bilgilendirmelidir. Bu bilgilendirmenin amacı, ceza yetkisini hatırlatıp gözdağı vermek değil, çalışanların kuralların bilincinde olarak herhangi bir hata yapmasını engellemek olmalıdır. Yöneticiler bireysel çıkarlardan uzak, uzlaşmacı ve yapıcı bir tutum içinde olmalıdır.

•    Yöneticiler astları ile arasında yapıcı iletişim ortamı oluşturmalı, disiplin kurallarına uymayan öğretmenlerle, yetki gücünü kullanmadan önce görüşmeli ve bu tür davranışların gerekçesini derinlemesine araştırmalıdır. Bu tür durumlarda öncelikli yapılması gereken cezalandırmak yerine, gerekçelerin tespit edilip gerekli desteğin sağlanması olmalıdır. Bu destek öğretmenin eksik yönleri göz önünde bulundurularak onlara kılavuzluk yapma, yetiştirme ve hizmet içi eğitimlere katılımının sağlanması olabilir.

•    Okul yöneticisi, mevcut disiplin kurallarını, astlarına zarar verme aracı, öğretmenleri cezalandırabilmek ve korkutabilmek için bir araç olarak görmemeli, aksine hata yapmasını engelleyen birer araç olarak görmelidir. Disiplin kurallarının varlığını ve gerekliliğini de öğretmenlere bu doğrultuda anlatmalıdır.

•    Okul yöneticisi, çalışanların disiplin kurallarına uyum sağlamasında öncelikli olarak onların öz denetim yeteneğini kazanmış olması gerektiğine inanmalıdır. Çalışanların sahip olacakları öz denetim yeteneği, okulda ceza mekanizmasının işleyişinin önüne büyük oranda geçecek ve ceza uygulamalarına gerek kalmayacaktır.
Disiplinin sağlanması için yapılması gerekenlere yönelik her ortamda geçerli olabilecek evrensel bir modelden söz etmek mümkün değildir. Her öğretmen disiplin yaklaşımları ile ilgili geliştirilen modelleri yararlanarak bu konuda kendini geliştirmelidir (Kızılkaya, 2006).

•    Yöneticiler, düzenli ve sürekli olarak öğretmenlerin disiplin kurallarına ne derece uyduklarını takip ve kontrol etmeli, bu kontroller neticesinde kurallara sürekli uyduğu görülen öğretmenlerin mutlaka ödüllendirilmesi gereklidir. Ödüllendirme, disiplin kurallarına uyan öğretmenlerin davranışlarını devam ettirmesini sağlayacağı gibi, iş motivasyonunun ve kuruma bağlılığının artması gibi faydalı sonuçları da beraberinde getirecektir. Takip ve kontroller sonucunda disiplin kurallarına uymayan öğretmenlere ceza vermekten kaçınılmalı, tatlı sert bir yaklaşım sergileyerek bu duruma sebep olan gerekçeler belirlenip gerekli destek sağlanmalıdır.

Watkins ve Wagner’a göre (2000), davranışın sorun oluşturup oluşturmaması, davranışın gösterildiği yere, zamana, davranışın sahibine, davranışı değerlendiren kişiye ya da o anda aynı ortamda bulunan diğer kişilere göre değişebilmektedir. Ancak okulda uygun bir eğitsel ortam kurmak için disiplin politikaları, süreci ve uygulamaları ile ilgili bir uzlaşma olması ve öğrenci gereksinimlerinin belirlenmesi, okul toplumunun tüm üyeleri için zorunludur.