Çanakkale Boğazı'nın girişini savunmak amacıyla 360 yıl önce Osmanlı Padişahı 4. Mehmet döneminde yaptırılan Seddülbahir Kalesi'ndeki restorasyon çalışmalarında sona gelindi.

Boğazı savunan 360 yıllık kalede sona gelindi

Osmanlı Padişahı 4. Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından 1659 yılında Çanakkale Boğazı'nın girişini savunmak amacıyla yaptırılan Seddülbahir Kalesi, dünya harp tarihine geçen Çanakkale Muharebeleri sırasında 12 top ile savunmaya katıldı. İngiliz ve Fransız gemilerinin henüz bir savaş durumu olmamasına rağmen boğazın girişini koruyan tabyaları 3 Kasım 1914'te bombalamasının ardından ilk şehitlerin verildiği kalede 2015 yılının haziran ayında başlayan restorasyonu tüm hızıyla sürüyor. Seddülbahir Kalesi Restorasyon, Çevre Düzenleme ve Teşhir-Tanzim Projesi kapsamında yaklaşık 4 yıl önce başlatılan ve titizlikle devam eden restorasyon çalışmalarının yüzde 98'i tamamlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Gelibolu Yarımadası Tarihi Alan'da görevli teknik uzman ve restorasyon sorumlusu Mustafa Kafkas Dereli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, restorasyondaki ilk planlamanın mevcut yapının korunmasına yönelik olduğunu söyledi. Bunun kontrolünü sağlamak için de bir bilimsel kurulun görev aldığını belirten Dereli, kuruldakilerin restorasyon konusunda uzman olduğunu dile getirdi. Dereli, tüm projelerin "Koruma Komisyonu" tarafından onaylanarak hayata geçirildiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Restorasyon çalışmalarımızda sona gelindi. Çalışmalar yüzde 80'deyken biz buranın bir müzeye dönüştürülmesi için de çalışmalara başlamıştık. Bu yıl içinde bütün restorasyon çalışmalarını tamamlayacağız. Bununla beraber teşhir-tanzim faaliyetlerinin altyapısına ve müze binalarının inşalarına başlayacağız. Çalışmalarda 6 kişilik uzman ve 10 kişilik teknik ekibinin yanı sıra mevsim koşullarına göre yaklaşık 100 personel görev aldı."

"Buranın bir yaşayan müzeye dönüştürülmesini hedefliyoruz"

Dereli, tarihi yapının ziyaretçiler tarafından etkin bir şekilde kullanılması için planlamalar yapıldığını ifade etti. Çalışmaların "İkinci 100 Günlük İcraat Programı"na da dahil edildiğine dikkati çeken Dereli, şunları kaydetti:

"Amacımız gelen ziyaretçilerin bu kalenin farklı dönemlerini öğrenmesi ve buna tanıklık etmesi. Restorasyon çalışmaları tamamlandığında buranın bir yaşayan müzeye dönüştürülmesini hedefliyoruz. Çalışmalar bu yönüyle devam ediyor. Bu kale tarihin birçok önemli anlarına tanıklık etmiş. O dönemdeki savaşlarda ilk şehitlerimizi bu kalede verdik. Bir İngiliz ve Fransız filosu yaklaşık 12 kilometreden burayı bombalamışlar. Yaklaşık 600 mermi atıldığı değerlendiriliyor. Bunun sonucunda iki atışları kalenin ortasında bulunan cephaneliği havaya uçuruyor. Çok büyük bir patlamanın ardından 86 şehit veriliyor. Bu yönüyle bakıldığında kalenin manevi önemi de artıyor.