KIRALIM KIRILALIM KAZANMASAK DA OLUR!

Her seçim arefesinde, “Bu seçim Türkiye için çok önemli, hepsi önemliydi ama bu çok daha önemli” gibi laflar edilir.

Ve gerçekten her seçim önemli olmuştur bu ülkede…

İşe yarar işler yapan partileri seçerken de, ülkeyi yek ekmeğe muhtaç edenleri seçerken de önemli olmuştur seçimler.

Seçimlerin en önemli özelliklerinden birisi de, bu ülkemize mi has sadece bilemiyorum, hıncın, nefretin, düşmanlığın zirvelerde dolaşmasıdır.

İlkeli siyaset ülkemizde pek mümkün görünmemektedir.

Liderler itidalli olsa bile gönül verdikleri partinin propagandasını yapacak bazıları için meydanlar fanatizmin sergilendiği yerler olarak çıkar karşımıza.

Hakaret etmeden muhalefet yapmak da, rakibine hakaret etmeden kendi partisini savunmak da mümkün olmamaktadır.

Maalesef durum budur.

İki partinin ittifakına dünyada kullanılabilecek en aşağılık cümlelerle hakaret edenler, satılık vekillerle halkın karşısına çıkmakta beis görmezler.

Siyasetin en iğrenç özelliklerinden birisi de pişkinliktir.

İki partinin ittifak kurmasına diktatörlük diyenler, vekil transfer etmeyi demokrasi kahramanlığı diye yutturmaya çalışırlar.

Kaldı ki, vekil transfer edilen partinin seçime girmesi açıklandığı halde…

Ayrıca iktidar partisi erken seçim olarak ciddi bir hamle yapınca muhalefet de vekil transfer ederek “şah” çekti diye sevinenlerin seçimi kazanmış gibi tafralarda bulunması da anlaşılabilir bir şey değildir.

Vekil transfer ederken bile hakaret etmek,

Seçim isteyen bir lidere diktatör demek,

Yenikapı ruhundan sonra masayı devirmeyip birlikte hareket eden parti liderlerine saldırmak ve onlara hakaret etmek,

Açılım sürecinde iktidar partisine etmedik hakaret bırakmayıp teröristlerle kol kola görüntü vermekten çekinmemek,

Amerika Türkiye’ye operasyon çekerken Amerika’nın tarafında olup, Amerika’ya gidip oralardan emir alırken, hükümete Amerikancı demek,

Rusya ile Türkiye’nin arası bozulunca Rusya tarafında olup, arası düzelince Rusya karşıtı olmak,

Cemaat dini işlerle ilgilenirken cemaat karşıtı olup, hain olduğu ortaya çıkınca Pensilvanya ayısına tek kelime olumsuz laf etmemek…

Bu tür tutum ve davranışlar maalesef ülkemizde kabul görüyor.

Bizlere düşen bu tür çelişkileri gün yüzüne çıkarıp ilkeli siyaset yapmanın yollarını açmak…

Planı, projesi, ülkeyi şahlandıracak herhangi bir vizyonu olmayanların peşinden gidecekleri bilinçlendirmek.

Yoksa bu siyasi arenada seçimlerden önce üstün gelmek bir işe yaramayacak.

Amerika’nın, Almanya’nın, İsrail’in, Pensilvanya ayısının desteklediği değil yerli ve milli olanları destekleyerek,

Önemli olanın seçimlerde üstün gelmek olduğunun bilincinde olmalıyız…

Kırmadan dökmeden…