KİM NEYE OY VERECEK?

Seçimlere birkaç gün kala herkesin kafası net.

Belki ilk defa bu kadar net kafalar.

Kararlar verilmiş, millet sandığı bekliyor ve katılım da sanırım öncekilerden daha fazla olacak gibi.

Saadet partililerin bile kafası net. Vicdan konusunda aynısını söyleyemeyeceğim. Acayip vicdan yaptıklarını biliyorum ama o kör inat vicdanlarını susturuyor.

Şimdi biraz analiz yapalım.

Kim neye oy verecek?

Ak partililerden başlayarak…

Ak Partili seçmen Büyük Türkiye’yi Erdoğan’ın kuracağını düşünüyor. Osmanlı gibi dünyayı dize getirecek tek lider Erdoğan onlara göre. İşin ekonomik boyutu falan da var da onlar ikinci planda. Yapılan hizmetlerin devam edeceği, siyasi istikrar, mazlum coğrafyanın hamisi olarak gördükleri Erdoğan Ak Partili seçmen için diğer konular.

CHP’li seçmenler neye oy verecek?

CHP’li seçmenlerin keyfi yerinde, öncelikle bunu söylemek zorundayız. Refah seviyesi bakımından Ak Partililerden daha ileride konforlu bir hayatları var. Onların derdi ekonomi değil.

Onlar ülkeyi Ak parti yönetecek, ekonomik olarak aynı seyirde devam edilecek, yatırımlar ve hizmetler hız kesmeden devam edecek zannediyorlar.

Onların derdi başka. Onlar ideolojik düşünüyorlar.

Cumhuriyet kurulduğundan beri iktidar olsalar da olmasalar da devleti CHP zihniyeti yönetiyordu. Bunu Deniz Baykal açıklamıştı: “Yüzde kaç oy alırsanız alın ülkeyi biz yönetiriz.” diyordu.

CHP’li seçmen, o iktidar gücüne yeniden ulaşmak istiyor.

Fakirin evine çökmüş zengin çocuğu gibi ülkeyi kafalarına göre yönetiyorlardı, dediğim dedik, astığım astık, kestiğim kestik, diyorlardı.

Şimdi o fakir evini bunlardan geri alınca kapının önüne konulmuş zenginin şımarık çocuğu gibi o eve yeniden dönmek istiyor CHP seçmeni.

Ama içten içe korkuları da yok değil.

Yarın CHP’li biri ülkeyi yönetmeye başlasa, hafazanallah, memurlar maaşlarını alamayabilir, yollar, köprüler yapılmayabilir, uçağa binmek hayal olabilir, beş bin liralık akıllı telefonlarla sosyal medyada Ak Partiye küfür etmek mümkün olmayabilir, diye düşünenler de yok değil.

MHP seçmeni ne durumda?

MHP’liler devlet geleneği kültürü almış kişiler olduğu için liderlerinin sözünden ayrılmaz görünüyor.

Devletin bekası için, yönetimde ben de varım diyen, benim de sözüm dinlenmeli, ben bu ülkenin delisiyim diyen ülkücüler Erdoğan’ı destekliyorlar.

Çünkü başkanlık sisteminde Erdoğan seçilince aynı zamanda MHP de söz sahibi olacak ki olmaya başladı bile zaten.

İyi Partililerin neye oy verdiğini söylemeye gerek yok. FETÖ’ nün kara kutusu Emre Uslu zaten İyi partinin yolunu çizmiş durumda.

Milletvekilliği seçiminde HDP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meral Akşener diyor İyi Partililer.

Çünkü FETÖ, HDP barajı geçerse Ak Partinin önü kesilecek diye düşünüyor ve kurduğu partinin seçmenine de o yönde talimatlar veriyor.

En azından şunu biliyoruz: İyi partinin kurulmasına sevinen tüm FETÖ’cüler Milletvekilliği seçiminde HDP’ye oy verecek.

Saadet Partililer ne düşünüyor?

CHP’nin oyununa gelmediklerini düşünüyorlar. CHP’yi kullanarak meclise gireceklerini düşünüyorlar.

CHP, Saadetli adayları ikinci sıraya koyarak Saadetlilerin partisine değil CHP’ye çalışacaklarını gözlerine soktukları halde onlar kendilerinin dediği olacak, birkaç vekil çıkararak mecliste hükümet kuracaklarını falan zannediyorlar.

Erbakan hocanın “tek çiçekle bahar gelmez ama o tek çiçek baharın müjdecisidir.” Sözünü Temel beye uyarlamaya çalışıyorlar ama Erbakan’ın en azılı düşmanı CHP ile bunu yapmaya çalışıyorlar.

Erbakan Hoca vuruşa vuruşa, dövüşe dövüşe, bedel ödeye ödeye, CHP’nin karşısında Elif gibi dimdik dura dura sel gibi aktı geldi ama bunlar kendilerini de öyle sanıyorlar.

24 Haziran seçimi Türkiye’nin değil dünyanın kaderini belirleyecek bir seçim, o yüzden tek bir fire bile verilmemesi gerekiyor.