KADEM ÜZERİNDEN YENİLEN KUL HAKKI
Hiçbir şey yapmazsanız başınıza herhangi bir iş gelmez. 
Bir şeyler yapmaya gayret etmenin, çalışmanın, fark oluşturmanın ülkemizde bedeli olur. Kimi zaman bu bedel çok ağır bir bedeldir.
Bu ağır bedeli ödeyenlerden biri de ülkemizde kadınların derdiyle hemdert çalışan KADEM derneğidir.
KADEM bilindiği gibi; 
Ezilen, hor görülen, şiddet gören kadınların hakkını savunmak onlara maddi manevi destek olmak için kurulan ve en önemlisi feminist jargona karşı duruş sergileyip Aile bütünlüğünü savunan ve aynı zamanda kadın erkek eşitliği değil kadın erkek adaleti üzerine söylemler geliştiren bir dernektir.
Bir vesileyle bir araya geldiğimiz KADEM Genel Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu ve Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar Hanımefendilerle KADEM hakkında bilgi alışverişinde bulunduk.Türkiye'de ve dünyada KADEM'in kadınlarla ilgili yaptığı çalışmaları ilk ağızdan dinleme fırsatımız oldu.
Öyle şeyler anlattılar ki, kimi zaman gözlerimiz doldu kimi zaman sevindik mutlu olduk.
Kadını metaı olarak gören, kadına iş hayatında ve sosyal yaşamda ağır yükler yükleyen batı dünyasının vitrinine koyduğu kadınlar dışında kadına vermediği değerin “veriliyormuş gibi” pazarlanmasının üstünde durduk.
Bizim geçmişten günümüze, inançlarımızın yanı sıra geleneklerimizde de kadına verilen değerin göz ardı edilemeyeceğini, edilmemesi gerektiğini dile getirdiler KADEM yetkilileri ve bunu çok önemsiyoruz, dediler.
Kendilerine yapılan saldırılara anlam veremediklerini dile getirdiler. Yapıp ettiklerini görünce, biz de anlam veremedik eleştirilere.
Bilindiği gibi yalan hızla yayılıyor. Gerçeğini ispat edene dek akla karayı seçiyorsunuz. 
Bu da yoruyor doğal olarak. Yalan kadar alıcısı olan başka bir şey yoktur galiba şu yalan dünyada... 
Dünyada önemli devletlerin başkanlarının aileleri sosyal konularda ön planda olurlar ve takdir toplarlar. Bizim ülkemizde ön planda olanlar da bırakın takdir toplamayı, eleştirilir.
Eleştiriyi kendinde hak olarak görenlerin üzerine düşen sorumluluklarını hakkıyla yerine getirip getirmediğine de bakmak lâzım. 
Nalıncı keseri gibi yalnızca bir tarafa yontanlar, objektif olamayanlar, vurun abalıya diyenler ve en önemlisi; doğruluğunu ve yanlışlığını teyit etmeden algı operasyonlarına yenik düşenler biraz da olsa kendilerini sorgulamalı, diye düşünüyorum. 
Bir yandan sizi İslamcı diye suçlarlar, diğer yandan da birkaç yalan yanlış algı yöneticilerinin ve onlara maşa olanların suçlamalarıyla Aile yapısına zarar verdiğinizi söylerler.
KADEM derneği eleştiriden muaf değildir, tabii ki yanlışa düşerse hepimiz eleştireceğiz, zaten kendileri de eleştiriye alabildiğine açık olduklarını söylüyorlar.
“Hangi dünyaya kulak kesilmişseniz, öbürüne sağır olursunuz.” 
KADEM gibi dernekleri HAKSIZ YERE eleştirmek demek, yanlışa düşecek bir genç kızın elinden tutulmasına engel olmak demektir.
Kul hakkının ne anlama geldiğini bilir misiniz?