Öncelikle tüm sağlık çalışanlarını bayramlarını kutlarım. Özel de aile hekimim kudret beyin, Gölhisar sağlık çalışanlarının, sağlık çalışanı yetiştiren okul ve yüksekokul çalışanlarının ve öğrencilerinin de günlerini kutlarım.

On dört mart günü bizler için çok önemli gün olarak kutlanır. 14 Mart günün değerini bilenler bilirler. Büyüklerimiz sağlığın değerinin ölçülemeyeceğini anlatacak söz söylemişlerdir.

Çocuk doğumlarında ilk soru oğlan mı? Kız mı? Alınan cevabın ardından canım ha kız olmuş, ha oğlan sağlıklı olsun gerisi olur gider derler.

Doğrusu da budur. Sağlıklı olmak hepimizin en vazgeçilmez dilekleridir. Allah insanları imtihan için gönderdiği şuurunda olmalıyız. Çünkü rahatsızlıkları bahane ederek bazı insanları dışlıyoruz.

Gözlemlediğim kadarıyla “bu adam rahatsız diyorlar”, rahatsız diye hafife alınan kişinin sağlamım diyenlerden daha kaliteli, daha büyük işler başarıyor. İçimden diyorum ki, Allah’ım ne büyüksün insanın basiretinin kapalı olması ancak böyle anlaşılır.

Basiretsizlikten daha kötü hastalık yoktur. İnsanoğlu isteyerek ben hasta olmalıyım demez. Allah kişiye hediye olarak rahatsızlık verdiyse, hediyeyi kabul ederek hayatına devam etmelidir.

Çevrenizde görürsünüz, duyarsınız, yaşamış da olabilirsiniz, “hasta olmuş” tedavi olmuştur o insan. Ama ne yazık ki, inançlı dediğimiz, kültürlü geçinen, anlayışlıyım diyenler rahatsızlığı olana destek yerine acımasızca davranıyor.

İnsanım diyen hasta olur. Olmalıdır da. Nemrut hasta olmadı ebedi hayatı kaybetti.

Doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımızın çalışmaları için canı gönülden Allah razı olsun diyorum. Doktorlarımızın sağlık çalışanlarımızın önünde ceket iliklemeliyiz.

En büyük nimetimizi kaybettik. Bize Allah’ın izniyle şifamız için kafa yoran, yol gösteren, gece gündüz çalışan hekimlerimize saygıda kusur etmemeliyiz. Doktorluk, sağlık çalışanı olmak duanın en güzellerine nail olunan meslektir.

Son yıllarda insanımız iyilik, güzellik ve yardımcı olanlara olan tavırlarına da artık durun diyorum. Doktorumuza, sağlık çalışanlarımıza el, dil uzatmayın. Bedenimizin yaralarını temizleyen, iyi ve en kötü durumumuzda bize çare olan doktorlarımıza el kaldırmayın.

Öfkelendi isen öfkeni doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarına dökme. Onlar bizim için gece nöbet tutuyorlar. Hizmet sunuyorlar.

Özellikle örnek kişiliği ve hekimliğiyle tanıdığımız aile hekimim kudret beye özellikle teşekkür ediyorum. Biraz geç oldu ama “Gölhisar’ımıza yeni Devlet Hastanesi yapıldı, hizmete girdi.”

  Gölhisar devlet hastanesinin yeni binasının yapım fikrinden, hizmete girinceye kadar süre de kimlerin emekleri, gayretleri olduysa hepsinden Allah razı olsun.

Hekimlerimize çok bahane bulmayalım. Sıraya giriyoruz. İçeride hasta var. İki de bir kapıyı tık tık etmenin ne anlamı var. Hastaya itinayla bakar doktor çok oyalandı deriz, ayaküstü bakar böyle muayene mi olur deriz?

Nasıl olmalı sizce? Muayeneyi ne ben bilirim, ne siz bilirsiniz. Doktorlarımız bilir. Sabır.

Sağlık hizmetlerinin bu seviyeye gelmesinde kimlerin emeği varsa Allah binlerce kere onlardan razı olsun. Sıramızı takip etmeyiz, öne geçeriz, tanıdık sima görünce mazeretlerimiz çoğalır. İşim var, ocakta yemeğim, evde çocuğum var, beni önce alsanız diyen bu memleketin insanı.

Doktorlarımızın bizlere hizmet vermekten onur duyduklarını düşünüyorum. Elerlinden geldiğince yardımcı oluyorlar. Ne var ki, temel özelliğimiz olan ön yargıyı atabilsek, hizmetleri takdir edeceğiz.

Satır aralarına serpiştirdim kutlamaları, ilçe hastanemizin yönetim kadrosuna da ayrıca tüm çalışanlarına yeni binanız hayırlı olsun derim.14 Mart tıp bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.