Kamudanhaber-özel 

Mevzubahis soruna ilişkin aşağıdaki öneriler ileri sürülebilir.

Zorbalık ile mücadele için;

1. Toplumumuzun algıları göz önünde bulundurularak, öncelikle, araştırmamız neticesinde elde ettiğimiz sonuca istinaden, gerek kurum içi gerek bağımsız eğitim firmalarının yaptığı eğitimlerle öncelikle denetmenlerimizin yöneticilerini ve iş arkadaşlarını eğitmeli, davranışlarının kurumlarına nasıl bir maliyet yüklediğini onlara göstermeli ve vazgeçmeleri için çabalamalı, yönetmek eyleminin daha farklı da yapılabileceğini onlara anlatmalıyız. Bu değişim zordur, çünkü tecrübelerinin anlamsız olduğunu fark eden yöneticiler paniğe kapılacaktır.

2. Elbette bu kolay olmayacağından bir denetim mekanizması geliştirmeli, periyodik olarak kurum içinde memnuniyet anketleri gibi çalışmalar yapılarak doğru bilgiye ulaşma çabalarını geliştirmeli ve katılımcı yönetim anlayışının oturtulması için sistemi açık hale getirmek adına gerekli değişiklikler yapılmalıdır.

3. Aslında temelde iki yönetim anlayışı vardır: ya sistemi kapatır, korku psikolojisi oluşturur ve itaati sağlarsınız ki bu yöntem yıkılmaya mahkûmdur. Ya da sistemi açar, sevgi ve saygı psikolojisi oluşturur, katılımı sağlarsınız ki doğru ve uzun ömürlü olan yönetim anlayışının bu olduğu söylenebilir.

4. Son olarak zorba davranışa neden olan faktörler hakkında daha fazla araştırma yapılıp önleyici faaliyetler planlanmalıdır.
Mobbingin organizasyonları içten içe kemiren, kuruma faydalı bireyleri etkisiz ve işlevsizleştirerek, organizasyon verimliliğini olumsuz etkileyen bir virüs olduğunu söylemek ve bunu durmadan söylemek gerekir. Bu virüsün ekonomiye verdiği zararın boyutlarını hesaplamak mümkün değildir.
Mobbingin varlığı, topluma, kendini hiçbir yere ait hissetmeyen, herhangi bir kişiye ya da kuruma duygusal bağlılık besleyemeyen, niteliksiz insanlar kazandırmaktadır. Ve bizim toplumumuzda kronikleşmiş zorbalık kültürünün yıkılması için çabalamakla bu işin üstesinden gelinebilir.