Türkiye ve Dünya büyük bir tehdit altındadır. Corona adı verilen ve bulaşıcı özellik taşıyan bu virüs, insan yaşamını tehdit etmekte ve kitlesel ölümlere neden olmaktadır. Bu virüsle mücadele sürecinde hükümetin aldığı tedbirler takdire şayandır. Özellikle okulların kapatılması, kamuya esnek çalışma saatlerinin gelmesi, sermaye sınıfının krizden etkilenmemesi için açıklanan paketler, sorunu çözme bağlamında olumlu adımlar olarak ele alınabilir.

Ancak, ücretli öğretmenler ve usta öğreticiler maaş almadan tamamen ekders karşılığında istihdam edilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, kadrolu öğretmenler, derse girmediği halde, “İdari izinli olmaları halinde ekders ücreti ödenir.” maddesine binaen ödeme yaparken, ücretli öğretmenlere ve usta öğreticilere ekders ödemesi yapmamaktadır. Yapmama gerekçesini de: Ekders ücreti derse bilfiil girilerek alınır.” maddesini göstermektedirler.

Bu durum, eşit ve adaletli bir uygulama değildir. Kadrolu öğretmenlere ekders ücretinin ödenmesi doğru bir uygulama olmasına rağmen, ücretli öğretmen ve usta öğreticilerin mağdur edilmesi, sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmadığı gibi, 81 000 civarındaki çalışan ve aileleri mağdur edilmektedir. Sokağa çıkma yasağının, virüs salgınının yaşandığı bir süreçte, çalışma olanağı da olmayan ücretli öğretmen ve usta öğreticiler, kendilerinin ve ailelerinin geçimini nasıl sağlayacaktır?

Derse girip girmeme ücretli öğretmenlerin ve usta öğreticilerin inisiyatifinde değildir. Ücretli öğretmen ve usta öğreticiler; keyiflerinden derse girmemiş olsalar, haklı bir durum olarak ekders ücretinin kesilmesi anlaşılabilir, bir durumdur. Öğretmenler okullarla, dönem sonuna kadar bir anlaşma yapmışlardır. Belirlenen matrah üzerine derse gireceklerini taahhüt etmişlerdir. Olağanüstü bir durumdan dolayı okullar kapatılmış ve ders ücretleri kesilmiştir. Bu durum usta öğreticilerin ve ücretli öğretmenlerin suçu değildir. Kanun, tüzük, yönetmelik kutsal metin değildir, değiştirilebilir.

Bir okulda derse giren kadrolu öğretmen, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, usta öğretici uygulaması olur mu? Öğretmen kadrolu olur ve işini yapar. Aynı işi yapan kişilere farklı farklı ödeme ve özlük hakkı verilir mi? Bu uygulamanın haklı gerekçeleri olabilir ancak, hiçbir şey bir öğretmeni işsiz, parasız ve zor durumda bırakmanın haklı gerekçesi olamaz.

Öncelikle öğretmen kökenli bakanımız sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’un konuyla ilgileneceğini, akabinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın olaya müdahale edeceğini, mağduriyetin ortadan kalkacağını temenni ediyoruz. Bu günlerde tek sorunumuz corona virüsü olsun. İşsizlik, savaş, deprem gibi felaketler olmasın. İnsanlık bir an önce corona virüsüne de çare bulsun.

Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU