Türkiye aleyhine faaliyet yürüten her türlü şer odağıyla birlikte hareket eden İstanbul Tabip Odası sonunda bunu da yaptı. Milli iradeye ilk darbe girişimi olan Gezi Parkı eylemlerinde vandallara destek veren, PKK’nın sağlık çalışanlarına yönelik gerçekleştirdiği kanlı eylemlere karşı tek kelime açıklama yapmayan ve son olarak da seçim sonuçlarıyla ilgili devam eden hukuki süreci hiçe sayarak zillet ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının verilmesi yönünde provokatif bir çağrıda bulunan İstanbul Tabip Odası, LGBTİ sapkınlığını meşru hale getirmeye çalıştı. 25 Nisan’da İstanbul Tabip Odası’nda “Cinselliği Hastalıklardan Korunarak Keyifli Yaşamak” başlıklı panelin tanıtım broşürlerinde, eşcinsel sapkınlığı övücü görseller kullanıldı. Konu ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan ilgili STK’lar İstanbul Tabip Odası’nın halk sağlığını tehdit eden faaliyetlere imza attığını kaydetti.

Tabip Odası bir sağlık sorunu haline geldi

Memur Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık Sen Eski Genel Başkanı Metin Memiş, İstanbul Tabip Odası’nın yaptığının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Tabip Odası şuana kadar ne hekimlerin hakları ne de sağlığın geliştirmesi noktasında gerçek görevini asla yerine getirmedi. LGBTİ propagandası yapmak, toplum sağlığını tehdit etmektir. Sağlık bakımından da problemi bir anlayışın tezahürüdür. İstanbul Tabip Odası’nın yaptığı kabul edilemez. TTB halk sağlığı açısından zararlı bir kuruluş haline gelmiştir” dedi. Türk Tabipler Birliği’nin ülkemiz aleyhine faaliyet gösteren örgütlere verdiği desteği de hatırlatan Memiş, “Bunların milli bir yapıya büründürülmesi lazım. LGBTİ’lilere destek verilmesi skandal ötesi bir davranıştır. Bu durum affedilebilir bir şey de değildir. Sağlık Bakanlığı’nın ve Adalet Bakanlığı’nın mutlaka harekete geçmesi lazımdır. Biz sendika olarak bunu gündemimize alacağız. Davalar açılmalı ve hukuk nezdinde hesap sorulmalıdır” şeklinde konuştu.

Toplum yapımız dinamitleniyor

Aile Bilim Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı Psikoterapist Adnan Kalkan, LGBTİ sapkınlığının sağlık kuruluşları eliyle yapılmasının tehlikeli sonuçları olacağını belirterek, “İnsan psikolojisi fıtraten, erkeğin erkek, kadının ise kadın olarak yaşantı sağladığı takdirde ruhsal sağlığını koruyabilmektedir. Erkek davranışı sergileyen kadın ya da kadın davranışı sergileyen etkenlerin psikolojik açıdan problemler yaşayabilmektedir. Toplumumuz erkek erkeğe ve kadın kadına cinsel yaşama alıştırılmak isteniyor” dedi. Devlet yetkililerinin skandal etkinliği yasaklaması gerektiğini kaydeden Kalkan, “Bu ve benzeri çalışmalar LGBT propagandasını sempatik hale getirmek içindir. Kadın kadına ve erkek erkeğe cinselliği ‘keyifli yaşamak’ şeklinde lanse etmek evlilik kurumunu ‘problem, sorun’ olarak göstermektir. Toplumun temelini dinamitlemektir. Eğer önüne geçilmezse hep birlikte bu enkazın altında kalacağız. Gerek STK gerekse devlet erkanları fesat çalışmaların önüne geçmelidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak- YeniAkit

Harun Sekmen