Bugün , Sözcü Gazetesi yazarlarından Sultan UÇAR " Atatürk'e ihanete susmanın bedeli…" köşe yazısında MEB Teftiş Kurulu Başkanı Sayın ATIF ALA hakkında dokunulmaz makamlara sahip diyerek bazı asılsız iddialarda bulundu.

 En zor dönemlerde canı pahasına kelle koltukta görevini en güzel şekilde yerine getiren ve verdiği kararlar her dönem belli bir cenahın hedefinde olan ATIF ALA twitter adresinden Sultan Hanım'a sorular sorarak bu asılsız iddilara cevap verdi.

İŞTE O SORULAR..

Sultan Hanım'a Sorular

1- Hakikati bulmak, doğruyu aramak, bir hakkı savunmak için değilse ne için yapılır habercilik? Muhatabına sorulmamış bir sorunun yanıtını masa başında ve kendi önyargılarınızla vermek için mi?

2 - Her türlü dayanaktan yoksun iddialarınızı somut ve kesin gerçeklik olarak lanse etmek için mi? Kişisel ve ideolojik tercihlerinizle uyuşmayan insanların kendi liyakatleri ile bulunduğu makamları hak edilmemiş ve tavassutla elde edilmiş "ganimetler" olarak göstermek için mi?

3- İnsanların doğal olarak sahip olduğu ve vazgeçemeyecekleri özellikler üzerinden onları yargılama kolaycılığı ile suçlamak için mi? Söyler misiniz Sultan Hanım, hangisi için?...

4- Oysa çok basit yanıtları var kafanızdaki soruların. Haberinizde iddia ettiğiniz "dokunulamaz makamlara" her vatandaşımızın istediği an ulaşabildiği rahatlıkla ulaşabilir, sorularınıza gerekli yanıtları alabilirdiniz.

5- Yapılması gereken herşeyin hak kavramı ve hukuk nosyonu içinde yapıldığını ve bunun dışına çıkan her türlü iş ve işlemin denetim ve ceza süreçlerine tabi tutulduğunu öğrenebilir; yalan ve iftiraya dayalı haber metninizden ve dahası habercilik anlayışından vazgeçebilirdiniz.

6- Ama derdiniz gerçeği bulmak, söylemek ve yaygınlaştırmak değil de; ahlaki, insani ve mesleki ilkelerinizin yok edilmesi pahasına da olsa gündem oluşturmak olunca aksini yaptınız.

7- Ulaşmak istemediğiniz, ulaşmak için hiçbir çaba sarf etmediğiniz insanları "dokunulamaz" olarak nitelendirip karalama çabasına giriştiniz. Gerçekte ise karaladığınız şey, yalnızca mesleki geçmişiniz ve maalesef karakteriniz oldu, oluyor. Yazık...