Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında ‘Okul Profili Değerlendirme’ projesini açıkladı. Eğitim kurumlarının gelişimini temel alan projeyle, okullar, belirli ölçütlere göre, öğrenme analitiğinden okullar arası başarı farkına, sosyo-kültürel etkinliklerden gelişim planlarına; okulun fiziksel ve insan kaynakları imkânlarından bürokratik süreçlere kadar geniş bir perspektifle, bütünsel olarak ele alınacak. Okulları birbiriyle kıyaslamadan, kendi gelişimi üzerinden değerlendirmeyi amaçlayan çalışmanın hedefi, aralarındaki imkân ve başarı farkının azaltılmasıyla imkân eşitliği sağlamak ve eğitimin niteliğini artırarak tüm okulları yukarıya taşımak olarak açıklandı.

ÖĞRETMENLER MERKEZDE
Doğru müdahaleyi yapabilmek için öncelikle veriye dayalı sorunu görebilmek ve teşhisi doğru koyabilmek adına MEB sistemle bütünleşecek ‘İyileştirme Ekipleri’ oluşturacak. Bu kapsamda, okullar, İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve Bakanlık bünyesindeki ‘İyileştirme Ekipleri’ sorumlu oldukları okullarda veriye dayalı eylem planları hazırlayarak hızlı ve etkili çözümler sunacak. Öğretmenler de yeni eğitim programları, sertifika ve yan alan yetkinlikleri ile sürecin merkezinde olacak. 

AYLIK VE YILLIK EYLEM PLANLARI
Okulların yol haritasını oluşturacak olan ‘Okul Gelişim Planları’ öğretmen ve okul yöneticileriyle birlikte hazırlanacak. Her okulun kendi ihtiyaçları ve kendi yapısı kapsamında oluşturduğu planlar bir yazılım üzerinde görülebilecek, okulun ihtiyaçları doğrultusunda iyileştirilmesinde öğretmen ve okul yöneticinin kararı esas alınacak. Haftalık, aylık ve yıllık eylem planları oluşturulacak. Uygulamalar izlenecek, değerlendirilecek ve desteklenecek.

EŞİTLİK DEĞİL ADALET ÖN PLANDA
Okul gelişim planları sayesinde, okulun ihtiyacından zamanında ve detaylı bir şekilde haberdar olunup ihtiyacı görme ve ihtiyacı giderme süreci hız kazanmış olacak. Var olan veya oluşabilecek sorunlar öngörülerek, yerinde ve hemen çözüm üretilecek. Okul gelişim planlarıyla okulun hangi alanda desteklenmesi gerektiği ortaya çıktığında Bakanlık imkân ve kaynakları her okula ihtiyacı oranında adil olarak dağıtılacak. Şartları elverişsiz olan okullara pozitif ayrımcılık yapılarak, imkânı görece daha iyi olan okulların gelişimi de ihtiyaçları doğrultusunda desteklenerek ve iyileşme sürdürülebilir kılınacak.

MEB Şura Salonu’nda, 'Okul Profili Değerlendirme Çalışması Tanıtım Programı’na katılan Bakan Ziya Selçuk'un konuşmasından satır başları şöyle:
"Ortak bir hizaya bakmak, hayale bakmak, ortak dil kullanmak mesele burada. İlçede, ilde, Türkiye’de okulu bütünsel geliştirmek. Asgari müştereklerde hepimiz aynı dili kullanalım. Asıl olan ortak payda da müşterek zemine hizmet. Türkiye’de okul sisteminde ilerlediğini göreceğiz. Enerjimiz, yetişmiş insanımız fazlasıyla var. Burada bir modelleme yapmak, sonucunda tüm illeri yönetebilme meselesi var. MEB hangi konuda karar alacaksa bunu kanıta dayalı almalı. Sınırlı kaynağımızı etkili kullanmak için veriye dayalı yaklaşımımızı kullanmak zorundayız. Asıl vurgulanması gereken şey şu. Tüm bu bağlamı hizmet içi eğitim, yatırım politikası, tüm okullar ölçme değerlendirmeyle, müfredatla, inşaat emlakla ilişkilendirme imkânına sahibiz. Ulaşmak istediğimiz yer, proje dahilinde kararların alınması. Her okul milli hedefler doğrultusunda bir şeyler yapacak. Tüm öğretmenlerimizi bu yolcuğun parçası olarak görüyorum. Şartları düzeltmek, mevzuat alt yapısını hazırlamak, ortam hazırlayan bir yaklaşımımız var. Yoksa şu doğru bu doğru gibi genel bir kararımız yok. Bu işin yapılabilirliğini görmek bizi çok mutlu ediyor. Bu yolculuğu hep beraber yapıyoruz. Biz okullar bir köşede bir şey yapsın istemiyoruz, milli hedefler doğrultusunda bir şeyler yapmayı istiyoruz. Okul müdürleri, il-ilçe müdürleri ve öğretmenlerimizle bunu hep beraber yapıyoruz. Bizim bakanlık olarak bunun için bir iklim, atmosfer yaratmaya yönelik bir yaklaşımımız var."